24 Ay Gibi Kısa Bir Süre İçinde Senior Yazılımcı Olmak | Değirmenler 10

Avatar Oyuna Devam | 19 Eylül 2023



 

Giriş

Kısa bir süre içinde Senior Developer unvanını elde eden Zeynel Orulluoğlu ile yaptığımız röportajda, mezuniyet sonrası 24 aylık süreçteki başarı hikâyesini, eğitim hayatından edindiği deneyimleri, yazılımcılığa olan yaklaşımını ve kişisel yeteneklerini ele aldık.

 

Mezun olduktan 2 sene sonra nasıl Senior oldun?

Ufuk Erdoğmuş (00:05)
Sen mezun olana kadar oldun 21. Neredeyse 2 sene. Sadece 2 sene oldu değil Şimdi ilk sorum buradan gelsin. Yani şimdi tabii izleyenler seni tanımadığı için bilmeyecek. Kaç kişiyiz, kimizler bilmiyorum ama ben biliyorum. Bizim ekiptekiler biliyor. Sen iyi bir developer'sın. Öyle olacağın zaten belliydi. Biz sen daha öğrenciyken beraber çalışıyorduk. Ama yine de ilginç bir hikaye. Sen mezun olduktan sonra 24 ay içerisinde senior developer olarak bir sıfatla büyük bir şirkete girdin. Nasıl oldu bu? Geriye dönüp bakınca ne hissediyorsun?

Zeynel Orulluoğlu (00:06)
Ben 2021'de mezun

Şimdi abi evet bu arada dediğin konuda kesinlikle haklısın. İlginç bir şekilde bu gelişti. Hani normalde bir baktığında yeni mezun bir developer hani en az bir 4-5 yıl geçmesi gerekiyor bir senior olması için. Aslında bu işlerin zamanı yoktur. Herkesin öğrenme seviyesi farklıdır. Ya da öğrenme hızı farklıdır. Kapalitesi farklıdır. Yani kimisi 3 yılda 10 yıllık developerlar seviyesine bile gelebilecek düzeyde insanla. Ama bazıları da böyle 5-6 yıl boyunca hala mix seviye de kalmış kişiler olabiliyor. Hani bu kişilerin beceriksizliği ya da kötü yönlendiği Yani insanların öğrenme şekilleri, kapalitesiteleri

Farklı olabiliyor ya da çevre şartları da bunu gerektiği de iyi olabilir. İçinde bulunduğu projeler onu geliştirmeyi iyi olabilir. da farklı şartlar olabilir. Ortalama bir süre verdiğimizde şu anki sektöre göre konuşuyorum. Yani 4-5 yıl en az geçmesi gerekiyor.

 

“Görünen 2 yıl”

Şimdi ben mezun olduktan neden 2 yıl sonra senior seviyeye çıktım? Aslında şöyle.

Ufuk Erdoğmuş (01:22)
Video izlerine linç edebilirseniz iki sene daha nasıl oldu falan diye yani

Zeynel Orulluoğlu (01:25)
Abi

aslında burada şöyle görünen iki yıl ama aslında iki yılın arkasında çok fazla zaman var, çok fazla tecrübe var. Şöyle ki ben mezun olduktan sonra bir işe girip de orada hemen yani kariyerimi profesyonel hayatımdaki yani profesyonel kariyer hayatımı orada başlamadım aslında. Üniversiteye başlar başlamaz ben aslında kendimi bu alanda geliştirmeye başladım. Yani aslında benim kariyerim mezun olduktan sonra değil de öncesinde başlamış oldu. Sonrasında yani tabii üniversiteye hayallerim de buna yönelik oldu. Yani ben üniversite standa çok yüksek bir puan yapmış olsam da herkes çevre

Biliyorsunuzda abi tıp diş yaz falan hani o zamanlar öyleydi tabi bilgisayar mühendisi bu kadar da başladı değil. Şu anda da evet herkes bilgisayarcı olsun diye bir şey var hani tıp diş baya geride kalmış. Bilgisayar mühendisine göre. Ben o zamanlar tabi bunu önceden gören bir insan şeklinde değildim de hani ilgim olduğu için bunu yazdım. Tabi ki ben de bilemezdim yani bu kadar sektörün patlayacağını.

Ufuk Erdoğmuş (02:02)
Herkes bilgisayarcı olsaydı, niye herkes böyle zorla?

Zeynel Orulluoğlu (02:18)
Ben de biraz ilgiden dolayı oldu ve İzmir Lüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliğini kazanmış oldum. Zaten tek tercih yaptım abi. Yani geleceğinin kesin emin olduğum için. Ve üniversiteyi de bayağı araştırdığım için üniversiteye başladığım andan itibaren, gedenim gibi geçmişten gelen o merakla, o heyecanla, tabii biraz da Netflix dizilerinin vermiş olduğu şeylerle böyle bir hackerlık...

Ufuk Erdoğmuş (02:37)
Şey vardı o zaman ya, o elemanın adı neydi? Mr. Robot, evet.

Zeynel Orulluoğlu (02:39)
şey Mr. Robot vardı zaten

oradan oradan gidiyor daha böyle çünkü hani kimsenin dediği

Ufuk Erdoğmuş (02:45)
Şimdi sen hep

şey gibi anlatıyorsun yani pardon lafını böldüm ama yani gençken çok ilgin vardı oyun çok oynuyordum ben de yapmak istiyordum Mr. Robot izliyordum ya bunu anlatacak 100 bin tane insan çevirebiliriz sokaktan ama hadi bunların kaçı bilgisayar mühendisi oluyor kaçı mezun olduktan tekrar aynı cümleyi kuracağım iki yıl sonra senior sıfatıyla doğru veya yanlış bir yerde işe giriyor yani

Zeynel Orulluoğlu (03:05)
Hazırlık döneminde üniversite hazırlık kurdum ben bir yıl. O hazırlık döneminde aslında bu esesi vergi ve güvenlikle falan uğraşmıştım ama beni çok sarmadı. Sonuçta yani hepimiz bu hayattayız, bu ülkedeyiz bir maddi kaygılarımız da var. Türkiye'de nispeten bu sektörün daha az olduğuna kanaat getirerek ya tabii ki

Tabii SuperGang'ten bahsediyorum abi. Tabii görece olarak değişebilir belki kimine göre sektör çok şu an revansladır falan bilmiyorum ama o zamanlarda benim araştırmadan doğrusunda böyle bir karar vermiştim. Ben dedim web sektörüne yönelteceğim. Zaten böyle görüntü, tasarım, dizayn çok mu ilgin vardı abi. Frontend developer olmaya karar verdim. Bu anda kendimi geliştirmeye karar verdim. Sonra karşıma böyle duvar gibi bir okul çıktı. Okul dersleri, kalkuloslar, fizikler, bunlar bununla ama...

Ufuk Erdoğmuş (03:48)
İyi

okul olunca da öyle oluyor. Yapacak bir şey yok.

 

Senior olma süreci

Zeynel Orulluoğlu (03:50)
Asıl soruya gelelim. Aslında o neden bu kadar hızlı bir şekilde gelişim oldu ve neden bu kadar kısa sürede sinir seviyeye çıktım. Abi bunun temel nedeni aslında bende saklı. Yani benim kendi azmim ve hırsımda saklı bir şey. Ben...

Ben hiç ders çalışmazım ama hep başarılı olurum. Lisede de, ilkokulda da, üniversitede. Bunun nedeni şuydu abi, ben dersi derse çok iyi anlardım. Çok iyi dinlerdim ve merakla dinlerdim. Bunun üzerine düşerdim yani. Hani hocalarımız ne anlatmış falan. Bunun üzerine düşerdim. Dersden çıktığım andan itibaren tamamen yani sınav dönemleri hariç hep kendimi yazım alanında geliştirmeye odaklamış durumdaydım. Yani mesela bizim okulda Technopark var abi ve o Technopark'ın içerisinde bir sürü şirket var ama biz öğrenciyken yanlarına geçip gidiyoruz ama hiçbirinin içine giremiyorduk yani böyle tabi elini konuştuk.

Sallaya sallaya kimse giremez. Ben ama içine oraya girmek istiyordum. Bu adamlar burada ne yapıyorlar? Ne geliştiriyorlar? Nasıl geliştiriyorlar? Günlük hayatlarım nasıl geçiyor? Ki kendimi ona göre adapt edebileyim diye. Böyle böyle abi. Birkaç şirket buldum. Tabii o sıralarda hiç maaş falan almıyordum yani. Ben çalışıyordum ama söyledim yani ben hiçbir şey istemiyorum sizden dedim.

 

“Bedavaya” çalışmak

Sadece beni kabul edin, iş öğretin, öğret zamanınız varsa zamanınız yoksa ben öğrendirdim falan diye böyle.

Ufuk Erdoğmuş (04:57)
da ben bir deep note düşeceğim bizim bir videomuzda işte Juniorlar...

Artık iş bulması daha zor. Ne yapsınlar? İşte gerekirse para almadan kendini geliştirsen diye böyle bir parçayı Instagram'a koyduk. İnanılmaz link şyedir arkadaş. Yani çok haklı olmasına rağmen. Şimdi sen diyorsun ki bunu yaptım yine ben sonuca geleceğim. Yani bu ve benzeri başka şeyler yaparak çok hızlı bir şekilde ilerleme sağlıyorsun. Aslında para değil kendini geliştirmek için bir yere kafayı sokup bedavaya çalışmış olman aslında seni sömürülmüş yapmıyor. Bilhassa seni zenginleştirmiş oluyor aslında.

Zeynel Orulluoğlu (05:26)
Abi

zaten dedim gibi, ben de o öğrenmeyi öğrenmek gibi bir özellik olduğu için kendime bu an anda geliştirdiğim için ilk girmek proje mesela Vue projesiydi ama yani ben Vue.js'e hiçbir şey yapmamıştım şu ana kadar hep React Developer olarak kendimi konumlandırmıştım ama bir anda Vue.js eksperti doğru yol almaya başladım. Hani bunun nedeni şuydu abi, projeyi kullanmadım mesela kendime hani developerlar da çok iyi bilirler, kullanmadım kendimi. Aksum abi VS Code'dan gece gününüz baktım, her şeyine baktım hani

PacketJson'un niye böyle yazılıyor mesela neden json formatında örnek veriyorum neden bilmem ne formatında şu formatı bu formatta ben bir ara şunları araştırdım biliyorum nokta ts ne demek ts uzandısı ne daha ben tile scripti bilmiyorum o zaman da bunlara kadar araştırdım yani inspect nasıl açılır cronda vs. yani en ufak şeyleri bile araştırmıştım her şeyi araştırmıştım böyle tamamen bundan kaynaklı aslında

Ufuk Erdoğmuş (06:20)
Burada şimdi tabii şey yanlış bir imaj olmasın.

 

Araştırma refleksi

Aslında bunu şunu demek istiyorsun değil mi? Yani sen ilk başladığında o kadar hiçbir şey bilmiyorsun ki inspektif, type script hiçbir şey bilmemiş halinle ama önemli olan bilmiyor olmak değil orada. Kendi kendine bu neymiş diye araştırma refleksi var. T.S. neymiş diye araştıran adam bugün kim bilir neleri araştırıyordur. Her gördüğünü zaten altını kaldırıp ne varmış diye altına bakan insan zaten ister istemez çok daha hızlı ilerliyor yani.

Zeynel Orulluoğlu (06:44)
Aynen

öyle abi. Kesinlikle. Ya ben, sürükten beri hep şöyle yetiştim. Hani bir şey olurdu. Mesela abim ve babama falan bir şeyler sorduğum zaman bana hep şunu derlerdi. Hani tabi ki benim bulmam imkansız olmayan şeyler. Hani benim araştırabileceğim, bulabileceğim şeyler konusunda sadece. Şuradan bakabilirsiniz. Şuradan bulabilirsiniz. Şuraya geç. Şuna yaz. İşte hani özel...

Ufuk Erdoğmuş (07:02)
vermiyorlar

sana nerden bulacağını mı söylüyorlar

Zeynel Orulluoğlu (07:04)
Aynen

öyle kesinlikle yani hep böyle olmuş abi şu ana kadar hep böyle. Ben de mesela bundan önceki şuan ki şirketinden önce Accenture'de çalışıyorum. Orada böyle nispeten daha cünyen arkadaşlar falan bazen ekibimize katılıyorlardı. Bu bağlamda ben de hep onlara öyle davrandım. Hani şuan da öyle davranıyorum. Şuan ki şirketimize de stajyerleri var ve ben hep onlara diyorum ki şöyle bir konu vardı bunu o konuyla çözeceksin. Ama bilmiyorum hani nasıl yapın. Halbuki biliyorum ama diyorum ki yani sen bak sen araştır.

Ya da mesela bir konu var yapamadığı, çözemediği, halbuki çok kısa bir çözümü var yani bir iki cümledik bir şey. Ben diyorum ki projede bunun örneği vardı, araştırı bu. Hani onu araştırırken neler neler fark ediyor. Yani neler neler görüyor. Çünkü ben aynı durum, aynı noktalardan geçtim.

Ufuk Erdoğmuş (07:46)
Bir şey

tahmin edeceğim ama bunu sen söylediğinde karşı taraftan küfür yediğinde oluyordur ya. Söylesene acaba bu falan gibi. Ya da sonrasında abi niye söylemedi bu kadar araştırık diyenler çıkıyordur mesela. Yanlış bir tek.

Zeynel Orulluoğlu (07:53)
Çünkü

yorulabiliyor bu arada insanlar.

Ufuk Erdoğmuş (07:59)
Bu arada

güzel bir yere bağlandı. Baya uzun muhabbet ettik. İkinci soru da buna bağlayacaktım. Şimdi sen, okey yani iki senede nasıl sinir oldun? Bu fantastik bir hikaye. Aslında iki sene değil. Onu anladık yani. Önlerim 4 sene... 6-7 sene... Evet, part time'ları yarım bile saysan toplamda bir 5 senesi var ama artı yetenek, artı çalışma, okey. Yani ben şimdi senin nasıl birisi olduğunu bildiğim için benim hiç şaşırtan bir şey değil senin 2 sene sinir olman. Çünkü zaten beraber çalışıyorken de daha öğrenciyken 3. sınıfta söylüyorduk sana.

Böyle olacağını. Bu sürpriz değil ama herkes olacak bir şey de değil yani her oyun oynamayı seven oyuncu olmuyor ya da işte her ben development'a meraklıyım diyen olmuyor ama olmasının da bir tane yolu var

 

Senior'ın tanımı nedir?

işte aynen senin hikaye. Şimdi Sinir tanımına gelirsek de sence Sinir kimdir yani nasıl bir yaratıktır Sinir olmanın tanımı nedir?

Zeynel Orulluoğlu (08:46)
Abi şimdi şöyle, piyasada hani sektörde genelde çok fazla şey olur. Hani ben her şeyi biliyorum, işte ben şunu da biliyorum, bunu da biliyorum, ben senior'ım. Genelde hep böyle olunuyor. Yani hep böyle deniliyor. Ama aslında benim tabirime göre senior bu değildir. Senior gerçekten sıfırdan... Mesela şöyle düşün abi, ben size bir react projesi versem yaparsınız, yapamazsınız. Reakt biliyorum dersiniz, bilmiyorum dersiniz. Bu ayrı bir konu. Ama hiç bilmediğiniz bir anında, yani hiç bilmediğiniz bir teknolojiyle size bir şey yapmaya zorlasam bunu yapabiliyip yapamadığınız, sizin senior olup olmadığınızı

Mesela şu an bizim frontend tarafında kullanılan basic yani en temel hani tabi çok fazla şey var ama hani herkesin bildiği piyasada 3 tane framework var. React.js, Vue.js, Angular.js ya da Angular hani Angular.js biraz eskiyle kaldık. Angular diyelim. Bu 3 abi hani piyasada çok fazla hani bilinen teknolojiler hani bunlarla herkes illa kendi frontendçiler olarak bir şeyler yapabilir. Ama mesela bilmem ne şehrinin bilmem ne köyünde bir tane yazılımcı hani kimsenin bilmediği bir yerde

Adam bir şey üretmiş, yıllardır üzerinde çalışıyor, bir framework çıkarıyor, çat diye piyasaya sunuyor böyle. Tabii döküm anutasyonu falan her şeyini hazırlayıp koyuyor böyle. Hiçbir bilmiyorsun. Sonra sana diyorlar ki, bir tane projemiz var, bu projeyi bu frameworkta yapmak zorundasın diyorlar mesela. Hani bunu gerçekten, senden zamanında istenen şekilde çıkarabiliyor musun, çıkaramıyor musun? Bence sinir olmak böyle bir şey. Yine konu aslında temede geliyor öğrenmek.

Ufuk Erdoğmuş (10:07)
Bilmediği

bir proje, bilmediği bir konu, bilmediği bir dil, herhangi yepyeni bir şey geldiğinde, senior dediğimiz karakter hızlı öğreniyor ve hızlı adapte oluyor. Senior'dan bahsettik ya, senior zaten bunlara da hakim oluyor. Junior'lar genelde bunları hiç düşünmezler ya da buna mühendislik olarak bile bakmıyor çoğu kişi. Genelde şeyde çok olduğu için yazında alaylı tabir edebileceğimiz insan. Bunun bir mühendislik işi olduğunu çoğu insan unutur.

Zeynel Orulluoğlu (10:29)
Alaylı

dediğimiz kişilerin de bu noktalara gelmesi zaten tamamen tecrübeli. Daha uzun oluyor. Aynen, hem daha uzun süreli oluşan bir şey. Ama mesela direkt mühendis olup da bu işin içinde olanlar bizim gibi. Tabii daha erken sürelerde, daha erken zamanlarda bu şeyde bu kavramı açıklıyor. Yani aslında benim sinyali olarak tanımladığım şey genel olarak buydu. Şöyle bir şey abi, mesela araba tamircisini düşünün.

Mesela sadece Volkswagen marka arabalara baktın, düşünün. O adam kendini araba tamircisi olarak görmemeli. Volkswagen tamircisi olarak ya da Volkswagen'in bir çalışanı olarak görmeliydi. Ama öteki türlü bir usta düşünün mesela. Adam'a Volkswagen'a geçirirseniz bakıyor, Ford'a geçirirseniz bakıyor, Seat'a geçirirseniz bakıyor. Adamın umudu da değil. Adam işin bir kaniyeni biliyor çünkü. Hatta o adama imkan versek o adam baştan sıfırdan araba yapar. Yeni bir marka bile çıkartır, motoru yapar. Çünkü adam motorun tüm parçalarını biliyor zaten. İmkanı olmadığı için motor fabrika kurmuyor mesela. O adama gerekli sermaye verir, o adam gerçekten bir araba üretir size.

Voxogun sadece bakan tamirciye gittiğinizde o adama imkan verin sadece Voxogun tipi arak soru getirin. Hani yeni bir inovasyon, yeni bir şey yapamaz. İşte, olay da bu mantıklı abi. Bir react ekspertine gittiğinizde react ile ilgili gerçekten güzel proje çıkartır. Ama ben react kullanmak istemiyorum dediğinizde biter o iş. Yani orada o işle artık çalışamazsınız. Çünkü adam yani başka bir şey öğrenmeyi açık değil. Ve sadece bu alanda kendini geliştirmiş ve işin mekanını değil ama yaptığı işin temelini değil de

Ufuk Erdoğmuş (11:29)
Güzel bir örnek oldu.

Zeynel Orulluoğlu (11:48)
Kullandığı araçları çok iyi biliyor. Hani kullandığı araçları çok iyi kullanıyor diyelim. Hani o anlamda react gittikten sonra o adam işsiz bile kalabilir yani.

Ufuk Erdoğmuş (11:55)
Ama güzel parça parça çok güzel özetler yaptın

 

'3 yıl tecrübeli Junior' arayan iş ilanları gerçekçi mi?

zaten yani bir sinyir nedir diye. 3. soruya geçeyim o zaman. Biraz daha magazinsel diyelim bir soru olacak. Benim çok eleştirilmesini çok değindiğim bir yorum var. Bir şey ilanları olur ya jünyürler için. 3 yıl deneyimli jünyür arıyoruz falan diye ilanlar var. Selçuk gerçekçi mi? O nasıl olacak?

Zeynel Orulluoğlu (12:15)
Bu

kesinlikle doğru olmadığım düşünüyorum. Bence kesinlikle yanlış. Tabi ki burada bayağı linç edecekler de olabilir. Özellikle YK tarafından arkadaşlar.

Ufuk Erdoğmuş (12:25)
Bu soru falan ne böyle ilan

verilmesi mi?

Zeynel Orulluoğlu (12:27)
Abi böyle ilan verilmesi derken, ilanda 3 yıl diye bir tabir ya da 5 yıl diye bir tabir kullanılması az önce de hani konuşmamızın ilk başında bahsettiğim gibi yani 5 yıllık bir mühendis 10 yıllıktan çok daha iyi olabilir. Ya da 3 yıllık bir mühendis yani mühendis demeyeyim de hani yazılımcı diyeyim 3 yıllık yazılımcı 7-8 yıllık yazılımcıdan çok daha iyi olabilir. Hani bunun örneklerini defalarca kez gördük yani. Aslında buradaki olay tamamen bununla alakalı bir şey. 5 yıllık birisi bir mülakata başvurur yani bir işe başvurur. Bir de 1 yıllık birisi başvurur ama 1 yıllık kişinin

Tam o şirketin aradığı konulardır. Tam o profildir mesela. Ama 5 yıllık adam çok farklı alanlara çalışmıştır. Şimdi burada diyemeyiz ki 5 yıllık tecrübeli adam gelsin biz hemen inşaAllah'ız. Böyle bir şey bence çok doğru değil. Tabii ki ilanlarda şeyi de yazıyorlar hani 5 yıllık tecrübeli diye ilk başta yazıyor mesela. Altında işte istediği şeyleri sıralıyor ama mesela mülakatlara girdiğinizde örnek veriyorum.

TipeScrip listi diyor mesela atıyorum diyor ki TipeScrip'de 3 yıllık deneyimi olsun, mülakat etmeye geliyorsun, bambaşka konular bambaşka sorular ya da sana bir kutu yazdırıyor. Hani işte diyor ki TipeScrip ile yazacaksın bu projeyi diyor, okey. Ama o projeyi TipeScrip ile 5 aydır TipeScrip öğrenen birisi belki yazabilir o projeyi. Yani neden 3 yıllık TipeScrip ile deneyimi arıyorsun ki gibi durumlar oluyor. Hatta bunun çok komik bir örneği vardı. Bir tane iş inandı abi, Swift ile ilgili bir yıl tecrübe istenmiş fakat Swift'den daha az gidiyor. Aynen Swift'den daha az gidiyor. Hani çok saçma abi yani hani böyle bir şey...

Ufuk Erdoğmuş (13:50)
15

yıllık react deneyimi istiyoruz falan gibi.

Zeynel Orulluoğlu (13:54)
Albuki Reak

örnek veriyorum her şey tam hatırlamıyor. 10 yıllık oldu. Adam Reaktif'le dönünce Reak yazıyor falan olması lazım yani.

Ufuk Erdoğmuş (14:02)
Sivfti bulan adamı istiyorlarmış demek ki orada.

Zeynel Orulluoğlu (14:04)
Ya muhtemelen ya da

hani ya abi ben oradaki niyeti şöyle olduğunu düşünüyorum. Hani yine kötü anlamda düşünmüyorum. Muhtemelen Swift'den önce Objective-C olduğu için hani muhtemelen oradan da deneyimli istiyor biri. Ama abi yani bunu daha mantıklı bir şekilde yazılabilir. Yani daha güzel bir şekilde yazılabilir.

 

İlanda istenilenden daha az tecrübe ile iş başvurusu yapmak

Yani mesela ben şeyi çoğunluyorum. Bir yıllıkken hani bir yıllık tecrübeliyken mesela üç beş yıllık tecrübeli isteyen işlere başvurmuyordum mesela. Halbuki benim bazı arkadaşlarım şansa başvurup girdiler ki hani benden daha az tecrübeli olup artık.

Ufuk Erdoğmuş (14:30)
Buradan da izleyen varsa başvursunlar. Bence burada bir sorun yok. Biz de az önce yani az önce izliyorum. Bugün mülakat. Geçen 2-3 haftada hani senior ilanı vermiştik. 2 yıllık, 3 yıllık tecrübeli insanlar da başvurdu. Bakıyorsun, cevaplara bakıyorsun. İşte CV'ye bakıyorsun. Olabilir diyorsun sonuçta. O 5 yıl istiyor diye 4 yıllık adamı görüşmeye çağırmayacak değil. Aklı başında olan çağırır yani zaten onu da bir değerlendirir. Ama dediğin çok doğru. Yani şirketler için bu çok mantıklı bir şey değil ilanla yazılır. Çünkü sende de yaşadık bunu. Diğerlerinde de yaşamıştık beraber.

mevzundan daha iyi olabilir yani.

Zeynel Orulluoğlu (15:02)
Aynen öyle kesinlikle. Yani bunun örneğini ben kendimde bile yaşadım abi. bir şey öyle bir kapanış değil de hani öyle bir özetlemiş olayım. Hani dedim ya abi üniversitedeyken 5 yılda hiçbir şekilde İzmir'e gitmemiştim. Ama 5 yılın sonunda hani kendimi nispeten biraz daha garantiye alındı sektör konusunda iş konusunda. Biraz daha artık o raya

Ufuk Erdoğmuş (15:06)
Biz de seninle yaşadık bu arada.

Şimdi gezmeye başladın

 

Son notlar

Zeynel Orulluoğlu (15:23)
Ondan sonra evde durmuyorum abi. Hatta mesela hani sahi daha bittiği an ben evde yokum yani direkt dışarıdayım yani. Bazen hani çok kafam böyle şey olduğu zamanlar dışarıda çalışıyordum mesela bir kafe gidiyorum bir yere çalışıyordum. Çekiyorum arabayı sahile, arabanın içinde çalışıyordum mesela hani o manzara bile bana yetiyordu. Sonuçta kafe işi yapıyoruz hani kafanda biraz düzgün olması lazım hani çok bunalmada sıkıldığında bir üretemiyorsun. Hani fiziksel bir iş olsa kafan dalgın da olsa sonuçta o fiziksel bir şey elini kolunu da bir şekilde yapıyorsun ama hani kod yazma işi biraz daha özellikle dibak

Hatta çıktığında bir şeyleri fixlemeye çalışsında gerçekten sağlam kurmalardım yani. O noktalarda bazen öyle şeyler yapıyordum. Oradan sonra keyfim ne isterse onu yapıyordum ama o üniversite zamanında hani o dediğim gibi hızlı zamanlarında kanının hızlı aktığında ben o zamanlarda hiçbir şekilde boş geçirmedim. Tamamen hırsla, azimle, ilgiyle bu iş oldu ve abi kendimi zorladım.

Tabii ki ben şey değilim hani seçilmiş, yetenekli bir insan değilim. Yeteneklilerken bu noktada böyle tamamen kendimi bu nokta yapabilecek bir insan değilim. Tabii ki günlük hayatım var, yaşamım var ama ben açıkçası buradan ne kadar kısa bilirsem o kadar kârdan hesabıyla hareket ettim ve yani şöyle oldu. Yani zorladım kendimi. Bazen bıktığım oldu ya yeter artık dediğim zamanlar oldu. Çok fazla çalıştım falan dediğim zamanlar oldu ama sonra öteki sesim dedi ki dur, dur daha zaman değil.

diye böyle kendimi sürekli frenlemeye çalıştım o noktada. Yani böyle böyle...

Ufuk Erdoğmuş (16:43)
İyi meyvesini

de sonunda almışsın. Bu da güzel bir örnek Osman'ım.

Zeynel Orulluoğlu (16:48)
Tabii ki şimdi de durmak yok. Yani hala...

Yudemiden, korseradan ya da diğer eğitim profilondan hala kurslar arlıyorum ve hala onları öğrenmeye çalışıyorum. Dökümantasyon okuyorum, bir şeylere araslamaya çalışıyorum. Etkinliklere katılmaya çalışıyorum tabi online olanlara. Ve bu noktalarda da kendimi hala geliştirmeye çalışıyorum ki 20 yıl sonra da kendimi böyle göreceğim. Ölüm olursa 50 yıl sonra da böyle olacağım. Bu işi tamam artık bıraktım, emekli oldum. Ben artık bu işi tamamen bıraktım diyene kadar bu böyle devam edecek. Çünkü biz mesela bir öğrenirken yazılım camiası binlerce kat genişliyor her saniye. Yani sürekli...

Şimdi şey diyen arkadaşlar da olabilir. Her şey var, çok fazla şey var, ben nasıl öğreneceğim, nereden başlayayım mesela. En çok sorulan soru bana buydu. Ben nereden başlayayım? Bu noktası yok ki bunun. Bir yerden başlamak lazım.

Ufuk Erdoğmuş (17:31)
Bir yerden.

Zeynel Orulluoğlu (17:36)
Tutup da şey ben atıyorum işte web developer olmak istiyorum ama ben atıyorum server güvenlikten başlayıp hayır tabii ki öyle bir şeyden değil ama hani zaten bir yerden sonra başlayınca öğreniyorsun abi seni o doğru yola sokuyor hani yanlış yerden başladığını fark ediyorsun örnek ediyorum bir web geliştirmek için JavaScript'ten önce bence HTML öğrenmesi lazım hani haliyle yani hani bir iskelet olacak ki ekrana mesela CSS ile değil iyi önce HTML öğrenecek yani önce iskelet olacak hani ben bunu şöyle tanımlıyorum abi bir web uygulamasında bir insana benzetiyorum

İskalet HTML, CSS onun derisi işte ten rengi falan JavaScript de onun ruhu. Hani düz bir insan olduğunu düşün ama ruhsuz, cansız JavaScript'i komik zaman ruhlanıyor haliyle. Bekent ile iletişime geçiyor, internet camiasına etkileşime geçiyor falan hani kullanıcı ile etkileşime geçiyor. Bu noktada insanın ruhu da JavaScript olmuş oluyor. Haline iskelet olmadan ruhu nereye koyacaksın, deriyi nereye koyacaksın, ten rengini falan ne yapacaksın, nasıl yapacaksın yapamazsın. O yüzden önce bunun öğrenilmesi lazım. İşte web sektörüne giren kişi CSS'ten başlarsa zaten bunu

Eninde sonunda göreceği için hani başlaması gereken bir yer yok. Erhangi bir yerden başlasa zaten o doğru yola iletecek onu. Ama önemli olan onun başlama isteği. Gerçekten başlamak istiyor mu? Gerçekten bu işi yapmak istiyor mu? Bu önemli. Bu noktada istediğim gibi ilgi, hırs, azim, kendinden ödüm verme hani bu noktalar biraz önemli oluyor yani bu konuda. Hani bu noktalarda biraz ittirme, kalktırmak gerekebilir. Hani bunu yani başarısız olmak da bence, hata almak da bence çok güzel bir şey. Zaten hata almasaydık...

Bu kadar öğrendiğim şeyi öğrenemezdik diye düşünüyorum. Ben mesela hatalardan inanılmaz şeyler öğrenmiştim.

Ufuk Erdoğmuş (19:04)
hatalar olması güzel bir şey.

Zeynel Orulluoğlu (19:08)
Hatta yapınca ben yapamıyorum, benden olmuyor gibi bir şey sürerse bence o iş orada biter ama hata alıp devam ediliyorsa, onun üzerine düşülüyorsa zaten o kişi eninde sonunda iyi yerlere gelecek demektir.

Ufuk Erdoğmuş (19:18)
Bir yeri bulacaktır. Süper mükemmel bir özetle kapatmış olduk. Gerçekten ağzına sağlık. Çok teşekkürler. Güzel bir örneksin yani güzel örnek olduğunu ben biliyorum. O yüzden söylediklerin kıymetli.

Zeynel Orulluoğlu (19:23)
Bir sekeler

Çok teşekkür ederim abi. Ben de teşekkür ederim beni davet ettiğiniz için.


Yazar Oyuna Devam