Eatron, Türk yüksek teknoloji şirketi çıkartıp, gençlere örnek olmak istiyor | Değirmenler 07
Intro
Elektrikli otomobiller için otonom sürüş ve ardından yapay zeka ile batarya ömrü yazılımları geliştiren Türk yüksek teknoloji girişimi Eatron CEO'su Umut Genç (PhD) ile tecrübelerini, Eatron'un hikayesini ve doktoralı bir CEO olmayı konuştuk.
Neden bu kadar zor bir alanda girişim kurdunuz?
Ufuk Erdoğmuş (00:06)
Şimdi e-tron tabi çok büyük bir girişim özünde çünkü araba otomotif sektöründe artı bu elektrikli arabalarda herhalde hedefliyorsunuz en çok kullanmayı işte batarya sistemleri vesaire. Ben ilk olarak bunu soracağım şimdi normalde girişimcilikte bildiğim kadarıyla senin ilk büyük girişimin olduğu için soruyorum bunu. Baya zor büyük bir proje rekabetin çok ağır olduğu bir alanda girişim kurmaya neden karar verdin? Hani neden daha basit bir şey değil de?
Böyle bir sert bir giriş istedim. Nasıl olur?
Umut Genç (00:37)
Güzel bir soru okuduk. Bu arada tekrar davet için teşekkürler. Şimdi tabii bu benim kendi başıma özgün olarak yaptığım ilk girişim doğru. Ama hayattaki şöyle demem lazım. Şirket için girişimlerim oldu. Daha önce kurumsal firmaların için de girişimlerim oldu. Duymuş olabilirsin 2008'de Türkiye'ye ilerledim. Türkiye'de işte uluslararası bir firma, büyük bir firma AVL'nin Türkiye operasyonlarını kurmuştum. 2008'den 2018'e kadar. Orada iki tane şirket kurduk ve 5-6...
İki yüz kişilik bir operasyona geldik. İki lokasyon, iki arge merkezi. Yani oradan gelen bir tecrübem, özgüvenim var. Şeyi tekrar çevirmek lazım. Şirket için bu yani büyük bir firmanın parçası olarak bunu yaptım.
Ufuk Erdoğmuş (01:16)
Yani destek biraz garantiydi orada tabii ki.
Umut Genç (01:18)
Para tarafı biraz daha bir çift rahatlı. Ama her şeyi yaptık. Sıfırdan geldik, muhasebeciler, avukatlar, şirketleri kurduk, büyüttük, İK'sini kurduk, satışını getirdik, organizasyonu büyüttük. Onun verdiği bir şey var tabii, özgüven var. Onu da başarılı yaptık. Yani çok iyi bir tecrübe hem de başarılı hikayesi oldu. Ondan sonra da şöyle demek lazım, en güçlü olduğum alandan nasıl hamle yaparım diye düşündüm kendi görüşümde. En güçlü olduğum alan da benim.
yazılım, kontrol, algoritmalar ve otomotiv alanı. Bir buraya baktık, öbürü bir de dünya nereye gidiyor. İşte elektrikleşme vardı, otonomi vardı. İlk başta otonomiyi de yapmaya çalışmıştık bu i-tron altında. Şu anda sadece bataryadaki yazılımları yapıyoruz. Ama yani niye böyle büyük bir hikaye edersen zaten dediğin gibi ben büyük bir kurumsalda, büyük bir organizasyonu başarıyla yöneten biri olarak, sayı yükseltmek istedim. Bu da biraz da taz meselesi. Evet, sen beni yıllardır tanıyorsun. Olay biraz da yani benim için bir sonraki adım ne?
Ufuk Erdoğmuş (02:08)
Ben de hiç hiç hiç hiç hiç hiç hiç hiç
Umut Genç (02:14)
bir sonraki hedef ne deyince buradaki hedef yani dünyada oyuncu olacak. Bu elektrikli araçlardaki bataryaları da bir yazılımsal ciddi bir hamle yapabilecek bir yeni şirketi dünyaya kazandırmak ve dünya kısmının hep altını çiziyorum. O yüzden böyle büyük iddialı bir hedefle girdik. Keyifli ama zorlu olduğu da kesinlikle. Oradaki gözlemin arkasından.
'Türkiye'den bir yüksek teknoloji hikayesi yaratıp gençlere örnek olmak istedik'
Ufuk Erdoğmuş (02:34)
Bu arada ben kimle konuşursam konuşayım girişimciler de zaten kendimden de öyle biliyorum ama konuştuğum şimdiye kadar herkes de aynı şeyi söylüyor. Sen de benzer bir şey söyledin. Yani kimse daha çok para kazanayım işte daha çok ün falan değil yani. Böyle başka bir garip bir hikaye oluyor altında. Sen de demek ki hani bir yerden sonra daha yukarı nasıl kendini aslında kendini çalış ederek yani değil mi? Evet.
Umut Genç (02:53)
Evet,
hem kendimi geliştirme, bir de bende şey de var, genç mühendislere bir örnek olalım. Sonuçta biz ülke olarak teknolojide çok böyle örnek çıkarabilen bir ülke değiliz. Özellikle bizim yaptığımız daha böyle denizli teknoloji yüksek teknoloji daha böyle ciddi mühendisliğin olduğu, bileyim işte mastılı doktorlu adamları toplar. İngilizce bu rocket sensiyorlar ya, roket içkileri bu tip derinliklerde çok böyle örneğimiz olmadığı için.
Ufuk Erdoğmuş (03:05)
İlsek teknolojide.
Umut Genç (03:19)
Bir dedik ki bir örnek çıkarabilir miyiz? Yani bir bacarası falan, çünkü uluslararası biz belki de ama %50-60 operasyonumuz İstanbul'da. Yani öyle bir teknolojik IT yaratalım. Yani bu iş sadece oyun yapmak olmasın, sadece e-ticaret olmasın onlar da çok değerli ama bunların ötesinde böyle ciddi, yüksek mühendislik yapabilen bir firmayı kazandırabilir miyiz diye şey yapalım.
Ufuk Erdoğmuş (03:40)
Gerçekten öyle bir açık var Türkiye'de. Çünkü şu an zaten okumanın değersizleştirildiği bir dönem. Yani yüksek teknoloji yapmak için okumuş adama ihtiyacım var. Yüksek lisanslı, doktoralı. Ama piyasa şu an suni bir şekilde her yazılımcıya iş var gibi gösterdiği için benim gördüğüm yeni yazılımcılar böyle bir ne gerek var doktora yapacağız. Ne gerek var o kadar uzmanlaşacağız modunda biraz. Öyle olduğu için de tabii bu bir kısır döngü. Böyle yüksek teknoloji şeylerde çıkmıyor haliyle. Yani bence çok süper bir ideaymış. Peki bu kadar büyük proje girince...
Büyük projede başlangıç bütçesini nasıl yönettiniz?
Haliyle ufak bir yazılım, ticaret bir şey olsa, yazılımı geliştirelim, şekilde satmaya çalışalım gibi bir başlangıç olabilir. Sizinkinde o biraz zor. Yani direkt para emiyordur. E-tron muhtemelen. Başta nasıl atlattınız o ilk aşamayı? Yani o ilk ciddi yatırımı alana kadar, sanırım iki sene önce miydi?
Umut Genç (04:23)
2021
doğru, 2 sene
Ufuk Erdoğmuş (04:26)
Yani
o ilk 3 seneyi
Umut Genç (04:29)
Aslında
şöyle demek lazım. Tabii yatırımda başarı faktörlerine bakarsan oradaki en önemli şeylerden biri zamanlama, fikir, ekip, lokasyon. Yani doğru yer doğru zaman çok çok politik. Bir de şansla giriyor liste. Yani ilk beşte şansla kesin var. Şimdi ben yeni bir firma kurma fikri doğar doğmaz. Benim çevremdeki bazı bu VC dediğimi
Bu venture capital yatırımcı dediğiniz bazı arkadaşlar bana çok olumlu yaklaştılar. Ben bunu beklemiyordum. bir şeyim de yoktu aslında. Yani onlar hemen gelip, Umut evet bu heyecanlı bir projeye benziyor. Elektrikli otomobil araçlar tarafında bir yazılım şey yapalım. Bizim de bir geçmişimiz var. Onun da bir arttı var dediğim gibi. Daha önceki Bakır İfayet'in geçirdiği bir referans var. O yüzden ilk başta 800 bin dolar aldık. İlk girerken ama bu benim yani uluslararası ciddi yatırımım olduğu için, yatırım pardon girişimim olduğu için 800 bin dolar yüksek gelebilir.
Yani bizim yapmak istediğimiz yerde, hemen 2-3 aydır bunu fark ettik. Çünkü biz hemen biliyorsun İngiltere'yi de merkezi, İngiltere'yi de şurada, İngiltere'de iş adamı aldık, orada aldık derken, yani çok hızlı şunu fark ettik, 800 bin dolar hiçbir şey değilmiş. Ama onu aldık, sonra 2020'de yeniden bir Almanya'dan yatırım aldık, orada da 1,5 milyon euro aldık. Yani 2021'deki yatırıma kadar, biz zaten yine 3 milyon dolar gibi bir yatırımı da topladık. Ama bizim olduğumuz sektörde bir şey değil bu paralar.
Yani rakiplerimiz böyle 10-20-30 milyon dolarlarla geliyor. Orada da şey avantajını kullandık. Yani İstanbul'da operasyonumuzun olması, daha önce çok tecrübeli olmamız, orada daha verimli, daha maliyeti uygun şekilde belli algoritmaları, teknolojileri rakitlere göre daha iyi geliştirebiliyor.
Büyük otomotiv firmalarıyle yarışmak mümkün mü?
Ufuk Erdoğmuş (06:07)
Yani bu mümkün mü peki? Yani şimdi rakipler deyince ben sonuçta büyük otomotif firmalarında düşünüyorum. Markalar belki kendileri de sonuçta bazı şeyler yapmaya çalışıyor. Yani düşük bütçeyle, tamam yani sonuçta çok düşük değil ama nispeten daha düşük bütçeyle gerçekten bu fark kapatılabilir mi? Yani ilerisi için soruyorum.
Umut Genç (06:21)
Düşük derken dikkatli olmak lazım. Biliyorsun bizim ülkede şöyle bir şey var. Yani bunda altın içtirelim. Sen de Türkiye'de iş yapıyorsun. Almanya'da 500 bin dolar yapılan şeyi sana geliyorlar 50 bin dolara yap. Şimdi ben bundan bahsetmiyorum. Bu ciddi değil. Senin de başına geliyordu. Bana da daha önce geldi. Biz elektrikli araç yapmak istiyoruz Umut Bey. Bu E-Tron'dan da önce. 100 bin dolarımız var elektrikli araç yap. 100 bin dolara sen ne yapıyorsun? Yani böyle bir şey değil.
Ufuk Erdoğmuş (06:35)
O kadar da şey.
Umut Genç (06:47)
Burada dediğim şöyle, şöyle düşün Amerika'da 500 bin dolara yapılan bir şeyi sen 300 bin dolara yapabilirsin. Yani bir yüzde 20, 30, yüzde 40 maliyet avantajı yapabiliyorsun.
Ufuk Erdoğmuş (06:56)
Bu
arada benim de yani sizinki high-tech sonuçta ama benim yazılımda tecrübem de birebir bu. Yani Amerika'da 200 dolar olan şey, bizde kabaca 100 dolara çok rahat yapabiliyor. Yani %50 yani 5'te birine falan düşmüyor. Ya da $TL kuru gibi 20'de birine falan olmuyor yani.
Umut Genç (07:10)
Yok yok öyle şey olmuyor. de daha da dediğim gibi büyük oyuncularla oynayacaksan o %50'ye de ulaşamıyorsun. Çünkü belli bir şeyde tutturman gerekiyor. yani rakitler dediğim gibi yani büyük Alman oyuncular var, Japonya var, Kore var, Kini var, Amerikası var. Böyle bir ortamda yani çok da maliyeti düşersen zaten iş gerçeklikten çıkıyor. Ama maliyet avantajı kesinlikle mümkün.
Ufuk Erdoğmuş (07:31)
Peki yani sadece hani konu açıldığı için ekliyorum. Maliyet avantajı var. O zaman bir sürü insan dolduralım kalabalı işte aynı maliyete gelsin ama işte 50 kişi değil 100 kişiyle yapalım mantıklı bir stratejimi. Ben cevabı biliyorum da sormam lazım. Değil.
Umut Genç (07:45)
Hiç
değil, hiç değil. Ya şunu fark ediyorsunuz bir defa para harcamak çok kolay. Para kazanmak, yatırım almak bu arada çok zor. O yüzden paranızı ne kadar akıllı harcarsanız her zaman daha büyük avantaj yapıyorsunuz. Bir de ekonominin ne olacağı belli değil. Yani bir anda Covid kartınız üstü, doğru mu? Sonra Covid'den sonra 2022'de bir şey oluştu. 2021'de özellikle bir yatırımlar çok kolay alındı. Bir anda para bollar 2021'de. Sonra 2022'de bir kış geldi.
Ufuk Erdoğmuş (08:13)
Bir anda zorlaştı.
Umut Genç (08:14)
Evet
evet yani para almak yatırım almak çok zor. Şimdi bu kadar belirsizliğin öngörmenin zor olduğu ortamda paranı akıllı harcaman lazım. Bunu da şirketin operasyonunu istihdalleştirmek gerekiyor. O yüzden hiçbir şekilde çok ekip kurmayacaksın. Bir de şunu söyleyeceğim yani avaraj pek çalışanı tutmamak lazım. Kibinin hep bir avaraj üstü yani performansı yüksek, ticlerle toparlamak her zaman akıllı. Zaten onu yaparsan o gereksiz boyutu ulaşmana gerek kalmadı.
'CEO olmak için sosyal yanın güçlü olması lazım'
Ufuk Erdoğmuş (08:40)
Peki son sorum biraz kişisel olacak yani çok kişisel değil ama yani bireysel olarak şahsi fikrin soracağım. Şimdi sen acayip bir teknik altyapıdan geliyorsun işte lisesinden tut. İşte otu, Cambridge, PhD falan. Ultra teknik bir karakter. Genelde hikayelerde ya da işte bizim internette gördüğümüz hikayelerde en azından işte technical founderlar CEO olmaz ya. İkisi nasıl birleşti yani senin için avantajı ya da artısı eksisi neydi? Teknik bir altyapının çok gelişmiş olup bir de her şeyi yönetiyor olmalı.
Umut Genç (09:09)
Genellemeler var dediğin gibi. de işte özel de bu şeylerimiz istisna dediğimiz şeyler var. Genel olarak şunu yapıyorum. Yani klasik bir doktora mevzunu bir kişinin, doğru yani siyi olması o kadar görünür bir şey değil. Her ne kadar şunu da altını çizeyim yine biraz fikir aydını var ya. Almanya'ya gidersen ve yönetim kurullarına bakarsan Almanya'da doktor doktor doktor görürsün. Bunlar tıp doktori değil. Yani belli kültürlerde bu doktoralıları çok seviyorlar.
Ve uygun karakteri yani sosyal yetenekleri de liderlikten olan doktorluları tepeye de çıkarıyorlar. Ama daha Amerika'da olsun, işte bizim ülkemizde olsun, İngiltere'de olsun senin dediğin daha doğru. Şeye gelmem lazım yani teknik yanının güçlü olması iyi ama siyi olmak için sosyal yanının liderlik yanlarının ve iletişim yanlarının güçlü olması lazım. Bunun bir kısmı eğitimle gelir, bir kısmı tarz. Biz dediğim gibi yani dinleyenler bilmiyordur ama biz senden ele eskiye gidiyoruz. Yani abinle çocukluktan beri bir muhabbetimiz var. Şey biliyorsun ben hep sosyal biriydim.
Hep böyle insanlarla çok böyle iletişim halinde olan organizatör biriydim. Yani o biraz da şeyden geliyor. Kişiye özel o durum. Ama Almanya örneğini de ileride baktılar çalışsın derim. Almanya'da çok doktoralı, çok tepe yönetici var.
Ufuk Erdoğmuş (10:19)
Yıllarca Merkel başbakanlarıydı bunların yani adamlar demek ki okumuş insana saygı gösteriyorlar.
Yöneticilik için dinlemenin önemi
Umut Genç (10:26)
Evet evet
ama yani tepe yöneticilerin önemli şey iletişim. İletişim, konuşmak, bir de altını çizelim sen de belki istiyorsan. Bir de dinleyebilmek. Bu arada dinlemek iyice tıntılı bir yetenek yani o bir sürü CEO'da da yok.
Ufuk Erdoğmuş (10:37)
Ben açıkçası yani nispeten işte hani evde eşim aynı şeyi söylemiyor olabilir ama işte nispeten iyi dinlediğimi varsayıyorum ama onun bence solu da yok zaten yani tamamladı tam artık ben dinlemeyi öğrendim diye bir şey yok o böyle sonsuza kadar gidiyor galiba. Öğrendikçe daha da dinlemenin aslında faydası öne çıkıyor hakikaten o da doğru ama o da iletişimin zaten temel şey değil mi konuşmaktan ziyade iletişim aslında doğru dinlemek anlayabilmek ya biraz.
Umut Genç (11:00)
Yapabilen
çok azıcık ya. Bir sonraki arkadaş toplantına git. Kimlerin konuştuğunu ve kimlerin konuşmadığına bak. Farklı bir gözle bakabilirsin. Yani ben belli bir tecrübden sonra bunu görüyorum ve şunu fark ediyorum. Belli insanlar, konuda dağıldı biraz ama non-stop konuşuyorlar. Gerçekten. Farkında değiller. Non-stop konuşuyorlar. Benim de başıma gidiyor. Yani uzun süredir görmediğim bir arkadaşımla İstanbul'a gidiyorum. Bir çay kahve içeceğiz. Ya bir hikayemi anlatıyorum. Gelip otuz dakika bana bir şeyler anlatıyor ve gidiyor. Ve beni sevdiğinden eminim.
Bir sürü kişi dinlediğini sanıyor, farkında bile değil. Bu dinleme hepimiz için daha çok geliştirebileceğimiz bir alan. Üst düzeyde de farklı bir yönetici olacaksan bu dinleme tarafı bence çok çok önemli.
Ufuk Erdoğmuş (11:40)
Süper bir mesajla kapatmış olalım madem. Bunun üstüne bir şey söylemek istemiyorum. Zirvede bırakalım.
Yazar Oyuna Devam