Erişilebilirlik Girişimciliği | Değirmenler 31

Avatar Oyuna Devam | 9 Nisan 2025

Bölümler

Mobbinge Uğrayanların ve Zorbalık Yapanların Psikolojilerine Bir Bakış | Değirmenler 32
Mobbinge Uğrayanların ve Zorbalık Yapanların Psikolojilerine Bir ......

40:25

Erişilebilirlik Girişimciliği | Değirmenler 31
Erişilebilirlik Girişimciliği | Değirmenler 31

22:57

Liderlik, Şirket Kültürü ve Hiyerarşi Hantallığı | Değirmenler 30
Liderlik, Şirket Kültürü ve Hiyerarşi Hantallığı | ......

36:49

Koç, Danışman, Mentor Kavramları ve Yaklaşımları | Değirmenler 29
Koç, Danışman, Mentor Kavramları ve Yaklaşımları | Değirmenler......

42:48

Türkiye’deki Girişim Camiası ve Yatırımcıların Gözünde Türkiye’deki Girişimler | Değirmenler 28
Türkiye’deki Girişim Camiası ve Yatırımcıların Gözünde ......

31:31

Booking.com’a Uzanan Yol | Değirmenler 27
Booking.com’a Uzanan Yol | Değirmenler 27

30:43

Sürdürülebilir Çalışmak, Mutluluk Döngüsü ve Zaman Baskısı | Değirmenler 26
Sürdürülebilir Çalışmak, Mutluluk Döngüsü ve Zaman Baskısı ......

35:34

Kariyer Gelişiminde Tecrübe, Büyük Proje Yönetme Yetisi, Kültür ve Girişimcilik | Değirmenler 25
Kariyer Gelişiminde Tecrübe, Büyük Proje Yönetme Yetisi, Kültür......

01:45:51

Girişimcilik Oyununda Şans, Yönetici Olabilmek ve Farklı Müşterileri Yönetebilmek | Değirmenler 24
Girişimcilik Oyununda Şans, Yönetici Olabilmek ve Farklı ......

28:00

Ekip Yönetiminde Liderlik Vasıfları ve Yöneticilik | Değirmenler 22
Ekip Yönetiminde Liderlik Vasıfları ve Yöneticilik | Değirmenler ......

19:38

Yazılım Bilmeden Oyun Sektörüne Girmek ve Türkiye’de Oyun Sektörünün Gelişimi | Değirmenler 21
Yazılım Bilmeden Oyun Sektörüne Girmek ve Türkiye’de Oyun ......

28:05

Geçmişten Geleceğe Türkiye’de Yazılım Sektörü ve Yeni Nesil Yazılım Şirketleri | Değirmenler 20
Geçmişten Geleceğe Türkiye’de Yazılım Sektörü ve Yeni ......

30:18

Sektörde Öncü Olmanın Zorlukları, Hype ve Sürdürülebilirlik | Değirmenler 19
Sektörde Öncü Olmanın Zorlukları, Hype ve Sürdürülebilirlik | ......

24:23

Hype Balonları Gerçekleri ve Girişimcilerin Süper Gücü | Değirmenler 18
Hype Balonları Gerçekleri ve Girişimcilerin Süper Gücü | ......

16:49

Kurumsal Hayattan Girişimciliğe Geçiş ve Sektörel İş Birliğinin Önemi | Değirmenler 17
Kurumsal Hayattan Girişimciliğe Geçiş ve Sektörel İş ......

18:31

Oyun Sektöründe Genç Bir Girişimci Olmak | Değirmenler 16
Oyun Sektöründe Genç Bir Girişimci Olmak | Değirmenler 16

18:13

Pandeminin Yazılım Sektörüne Etkisi, Uzaktan Çalışma ve Sektörün Geleceği | Değirmenler 15
Pandeminin Yazılım Sektörüne Etkisi, Uzaktan Çalışma ve ......

29:38

Junior Yazılımcıların Gelişimi, Senior Yazılımcılar İçin Mentörlük | Değirmenler 14
Junior Yazılımcıların Gelişimi, Senior Yazılımcılar İçin ......

22:47

ABD’de Bir Girişimcilik Oyunu Hikâyesi: Ticaretten Yazılım Sektörüne | Değirmenler 13
ABD’de Bir Girişimcilik Oyunu Hikâyesi: Ticaretten Yazılım ......

17:44

Günümüzdeki AI Hype’ı: Yapay Zeka Balonu ve Gelecekteki Uygulamaları | Değirmenler 12
Günümüzdeki AI Hype’ı: Yapay Zeka Balonu ve Gelecekteki ......

23:11

İnternet Girişimciliğinin Erken Evreleri, Üretmek, Şans ve $120M Exit | Değirmenler 11
İnternet Girişimciliğinin Erken Evreleri, Üretmek, Şans ve $120M ......

18:39

24 Ay Gibi Kısa Bir Süre İçinde Senior Yazılımcı Olmak | Değirmenler 10
24 Ay Gibi Kısa Bir Süre İçinde Senior Yazılımcı Olmak | ......

19:35

Sahnelerden teknoloji girişimciliğine, Sahneport’un hikayesi | Değirmenler 09
Sahnelerden teknoloji girişimciliğine, Sahneport’un hikayesi |......

18:54

Oyun girişimciliği, oyun sektörünün geçirdiği değişim ve zorlukları | Değirmenler 08
Oyun girişimciliği, oyun sektörünün geçirdiği değişim ve ......

11:51

Eatron, Türk yüksek teknoloji şirketi çıkartıp, gençlere örnek olmak istiyor | Değirmenler 07
Eatron, Türk yüksek teknoloji şirketi çıkartıp, gençlere örnek......

11:49

VC gözünden girişimler ve yatırım dinamikleri | Değirmenler 06
VC gözünden girişimler ve yatırım dinamikleri | Değirmenler 06

21:18

Amsterdam’da artırılmış gerçeklik şirketi kuran Türk girişimci | Değirmenler 05
Amsterdam’da artırılmış gerçeklik şirketi kuran Türk ......

14:45

Yazılım ürünü satmaktan yazılım hizmeti sağlamaya geçiş | Değirmenler 04
Yazılım ürünü satmaktan yazılım hizmeti sağlamaya geçiş | ......

15:00

“Kelimelik bizim düşüncemizin çok ötesine geçti” | Değirmenler 03
“Kelimelik bizim düşüncemizin çok ötesine geçti” | ......

14:29

Elon Musk aldıktan sonra Twitter’ı neden bıraktı? | Değirmenler 02
Elon Musk aldıktan sonra Twitter’ı neden bıraktı? | ......

10:22

LinkedIn TopVoice ile yatırım almayı konuştuk | Değirmenler 01
LinkedIn TopVoice ile yatırım almayı konuştuk | Değirmenler 01

07:45

lock_open

Erişilebilirlik Girişimciliği | Değirmenler 31

Avatar Oyuna Devam | 9 Nisan 2025



Atakan Nalbant kimdir?

Ufuk Erdoğmuş (00:00)
Değirmenler serimizin bu bölümünde konuğumuz ödüllü bir genç girişimci, bir inkluziv kurucusu Atakan Nalbant. Atakan hoş geldin.

Atakan Nalbant (00:08)
Hoş bulduk, selamlar.

Ufuk Erdoğmuş (00:10)
Selamlar. Atakan, tabii görme engelli bir girişimci. Aynı zamanda ödüllü girişimlerim var ama çok da genç. 25 yaşındasın değil mi? Evet. İlginç hikayeler var. Bu formatta ben üç soru seçmeye çalışıyorum. Sende de baya zorladım Aslan'a ne soracağımı bilemediğim için. Tahmin ediyorsundur görme engellinle alakalı tabii ki sorularım olacak ama girişimle de ilgili konuşmak istiyorum. Hazırsan başlayalım.

Atakan Nalbant (00:37)
Hazırım.

Ufuk Erdoğmuş (00:38)
Önce biz engelli olmayanların hiç yaşamadığımız için bilmediği durumdan başlayalım istersen.

Görme engellilerin dijital dünyada yaşadığı erişilebilirlik problemleri neler?

altyapıyı oluşturmak için bu ürüne veya işte problemlere. Bir görme engellilerin internetle ya da işte yazılımla bu elektronik ortamlardaki sorunları nedir? Yani sizin ulaşamadığınız, bu erişilebilirlik diyoruz ya neye erişemiyorsunuz ve biz neye erişiyoruz farkında olmadan?

Bir anlatabilir misin?

Atakan Nalbant (01:10)
Belki amaad önesinde engelli insanlar kim? Ondan bahsetmek üzere oluruz.

Ufuk Erdoğmuş (01:15)
Tabii sırf görmediği doğru söylüyorsun.

Atakan Nalbant (01:18)
Aynen ben görmeye geldim körüm ışık renk büyüklük görüyorum sadece kör veya görmeye gel demek sapat demek fark etmez hepsi hepsinin aynı renkleri

Ufuk Erdoğmuş (01:29)
Kibarda söylesek, kaba da söylesek aynı kapıya çıkalım.

Atakan Nalbant (01:32)
Aynı

yere çıkıyor zaten, yüzden çok da önemli yok. Az gören insanlar var. Ben mesela hiç görmüyorum değil Belli bir büyücü olan ama ayırt etmekte zorlanan bir bünyetle okuyan mesele insanlar var. Disseksik insanlar var. Yani okuma güçlüğü yaşayan, ki 10 kişiden birisi disseksli veya renk körüntü.

Ufuk Erdoğmuş (01:50)
Bayağı

yüksekmiş.

Atakan Nalbant (01:52)
Daha yükseğe 4 kişiden birisi de renk körü. Her rengi aynı aldılayamıyor. Dolayısıyla geniş bir hükümetten bahsediyoruz. Bu insanlar teknolojiyi senin gibi ya da diğer insanlar gibi kullanabilmek için çeşitli yardımcı araçlar kullanıyorlar. Buna da erişebilik teknolojileri deniyor. Ben nasıl ekran okuyucu kullanıyorum. Senin ekranda gördüğün her şeyi sese çeviren bir yazı. Eğer bir kişisel kullanıyorsam, dokunup dikkatli bir parmağın klavyeden yönetiyorum. Telefonda da bağlı dokunmadık, parmağın karakteri kısa yolları var.

Ufuk Erdoğmuş (02:20)
Bu ekran okuyucusu biz yayına başlamadan önce iki dakika konuşurken ben duydum arkada böyle makina gibi konuşuyor. hızlı yani şu canlandırabiliyor musun mesela bize sesi geliyor mu acaba? Ekran okutunca nasıl bir şey ya? bunu nasıl takip edebiliyorsun? Çok ilginç araçlar bunlar.

Atakan Nalbant (02:35)
Rivaç bir defa.

Ufuk Erdoğmuş (02:39)
Işık

Kızında konuşan bir robot bu.

Atakan Nalbant (02:41)
Aslında o İngilizce bir seste, Hürriyete bir seste. Bu mesela yavaş bir ses. Adres ve arama çubuğu üzerinde arayın veya bir URL yazım CTRL'e artırın. Adres ve arama çubuğu üzerinde bir arama yapın. Türkçe olarak okudu. Asasiyeli ne kadar gördüğün her şeyi bu şekilde asesye veriyor. Az önceki ses benim 20 yıldır kullandığım için aslında daha hızlı ve farklı bir ses.

Ufuk Erdoğmuş (03:03)
Ne

dediğini alıştığın için sen çok hızlı dinleyebiliyorsun.

Atakan Nalbant (03:06)
Aynen. Az gören insanlar ekranı büyütmeye ihtiyaç duyuyorlar. Renkleri tersine çevirip aslında daha net bir şekilde görebilmen ihtiyaç duyuyorlar. Vesaire. Erişebilik sorutu dediğimiz şey ise, aslında sayfalar kullanırken, o çok güzel sayfalar tasarlıyor, o sayfalar tasarlanırken, çeşitli erişebilik kuralları var aslında dünya çapırtılımdanmış ve bir erişebilik önergesi diye geçiyor. Ona uyulmadığını doğrultuyor. Mesela bir tane buton koyduğunu düşün sayfaya ve bu butonun bir arkasında görselerse sepeti elbise sitesinde.

Eğer o butonun ilgili yerine etiketine sepet diye etiketlemezse yazılımı yapan ekip benim ekranın kulu bunu sadece düğme diye okuyabiliyor. Ya da bir görsel varsa görselin alternatif netinin gününü girmezse yine aynı şekilde yapan ekip benim ekranın kulu sadece grafik diyebiliyor. Ya da renkleri birbirine çok yakın kullanırsa mesela mavi üzerine beyaz yazarsa onu az gören ya da yaşlı insanlar anlayamıyor. Bu da aslında eşeği büyük problem.

...senin ulaştığın bir şeye herhangi bir farklılığın birisi ulaşamaması sağlıyor.

Ufuk Erdoğmuş (04:08)
Yani ben bir ekran var, atıyorum E Ticari sitesinde ürünler sıralanmış, yüz tane düğme var ekranda sanki düğmelerin hiçbirinde bir yazı yazmıyormuş gibi. Hani düğmeye bassam ne olacağı belli değil gibi mi oluyor?

Atakan Nalbant (04:21)
Eğer

etiketlemezse kullanılır. Hepsi benim için düğme. Hepsinin hiçbir farkı yok. Onların anlamlı şekilde etiketlenmesi gerekiyor. Mesela favorileri ekle. Sepet, ödeme yap.

Ufuk Erdoğmuş (04:32)
Düğmenin ne düğmesi olduğunu söyleyecek ki siz anlayıp basabilirsiniz.

Atakan Nalbant (04:35)
Ya

da bir ürün varsa, tişört alacağını düşün. Tişörtün görseli var ama alternatif metni olarak sadece oraya mesaj veriyor. Ama bu ne renk desem, değil mi? Sen mesela hiçbir görseli görmeden ürün sakın olur musun? Almazsın. Ben de eğer doğru alternatif metni yoksa sakın almıyorum. Ben ve benim gibi bir dokuz gün insanım.

Ufuk Erdoğmuş (04:55)
9 milyon Türkiye'de bu arada az bir rakam da değil yani. şey bir tane videoda seni şey diyordu internetin %4 mü ne 96'sa erişilebilir mi?

İnternetin %96'sı erişilebilirlik sorunları içeriyor

Öyle bir istastik vardı o nedir?

Atakan Nalbant (05:07)
Bugün tüm dünyadaki internet sitelerini incelediğimizde %96'sı erişebilirlik sorunları içeriyor. Yani siteyi hiç kullanılmaz ya da kritik alanlarında erişemiyor. Tamamen erişilebilir olan site %4 aslında baktığında. Dolayısıyla sen sabah uyandığında akşama kadar girdiğin onlarca siteyi düşün. Bu sitelere ulaşabiliyorken engelli insanlar her o siteye girmeye çalıştığında acaba ben bu siteyi kullanabilecek miyim diye soruyor.

ya da zaten erişilebilir olmadığını da tahmin ettiği için hiç o süre girmene ilimdirli olmuyor.

Ufuk Erdoğmuş (05:41)
Onu tahmin edebiliyor musun? Bir site mesela ben buna gireceğim zaten bir şey olmayacak falan diye bir... Neye göre ayırıyorsunuz mesela?

Atakan Nalbant (05:46)
Ayırmıyorum tabii ki mecburen giriyorum şansımı deniyorum. Eğer eliştirebildiyse işte anlama çalışıyorum. Ben şanslıyım çünkü ben teknik bir background'dan geliyorum. En kötü sayfamın kolunu açıyorum arkada yandan. Okuyup anlıyorum mesela. Bir birer birer tamamı gerekiyordu. Eliştirebildiğimdeydi kendim için sayfaya eliştirebilir hale getirdim.

Ufuk Erdoğmuş (06:04)
Çok güzel yalnız görme engelli bir yazılımcı olarak kendi sorununu çözebiliyorsun ama diğerleri ne yapsın?

Atakan Nalbant (06:09)
Ben kendi sorumumu çözebilirim ama diğer insanlar anlayamıyorlar. Tamir dedemin orası şöyle şeyden çok oluyor. Nasıl bugün motosiklet kullanıların bir topluluksa, birbirleri bağıtıya paylaşıyorsa, bir skeçler topluluksa engelliyen insanların da kendisinin toplulukları var. Dolayısıyla şöyle şeyler paylaşılıyor. Arkadaşlar şu siteye erişilebilirmiş oradan alışveriş yapalım. da şu site güncellenmiş, şu mobilyonun güncellenmiş. Hiç erişilemediğini unutulamayın. Hatta şöyle şeyler yapıyorlar. Şu siteye hadi girelim.

Hep beraber puanını düşürelim.

Ufuk Erdoğmuş (06:41)
Örgütlü bir toplumdaki bu güzel...

Aslında bu çok güzel bir şey. hani internetin %4'ü erişilebilirse, sen erişilebilir bir hizmet sunduğun an internette aslında %96'yi geride bırakıyorsun. Bu kitleye direkt ulaşmış oluyorsun gibi bir şey mi?

Atakan Nalbant (07:00)
Ben hep şey diyorum, aslında bu şey kelimesi var ya dönüşüm onu, conversion diyorlar ya en iyi... ...evişebilikten geçtiğimi söylüyorum. Çünkü şey yapıyoruz yani, gidiyoruz mesela reklamlara para arıyoruz, bir grubu hedef ediyoruz. Biz onu yapıyoruz, işte 25 yaşındaki bilmem kime şu benim sayfama göz ister. İnşallah gelir oradan ulaşıp bir iş yapar diye onu bekliyoruz. zaman ne kıramayacak diye. Döndü mü dönmedi mi bekleyin. Sen zaten engeller için evişebilini yapsan, seni onu kullanmak için bekleyen...

Türkiye'de sadece 9 milyon, dünyada 1 milyon insan var. Doğrudan onları aslında hedeflemiş oluyorsun ve zaten senin rekipli olmaya olmadığı için sen öne geçmiş oluyorsun. O yüzden daha kârlı bir pazarlama faaliyeti var mı ben bilmiyorum açıkçası.

Ufuk Erdoğmuş (07:41)
Gerçekten doğru söylüyorsun yani %2'ye ulaşacağım diye para satacaklarına %10 orada engelli hazır bekliyor kapıda elinde parasıyla böyle ya bir site olsa da girsek bir şey yapsak diye.

Atakan Nalbant (07:51)
Daha verebiliyim, %2'nin dönmesi ve harcadığı parada belki belirlemesi hak edecek bir şey oluyor ama ben siteye geliyorum ve ekrandan tıkladım parasını harcamak için. Eşlebildiysen para şofreye gittim, çok alamam. Yani beni çok korkuyorsak, yaşanlarda bir alışveriş yapacaktım. 5 farklı eticare sitesine girdim, kulaklık kalkıyorum. Hepsi de farklı bir sorun yaşıyorum. Ya en son kart giymiyorum, kartımı giremiyorum. Ya birinde sapete ekleyemiyorum, birbirini ürünün bilgilerinde anlayamıyorum. Alışveriş yapabildiğimde eticare sitesi yok ki, yaklaşık 10.000 lira...

üzerinde de bir alışveriş yapacağım aslında. Bir tane de. Yani yapacağım sadece Atakan olarak.

Ufuk Erdoğmuş (08:25)
Çok ilginç ya gerçekten çok ilginç.

Binclusive nasıl doğdu?

Bu gerçi ama işte insan doğası tabii biz... görüyorum benim bir engelim yok. Dolayısıyla bunun ne kadar büyük bir sorun olduğu ile ilgili hiçbir fikrim olamıyor. Yani konuşsam da olamıyor. Bence yaşamak lazım illaki de. Yani umarım bununla ilgili şeyler olur. Zaten sizin Be Inclusive... bunu çözmeye yarıyor değil mi? Bunu sorularımda sormayacağım. İsterseniz Be Inclusive... şu anki girişiminizden bahset ya da önceki de anlatabilirsin.

1'den fazla girişimin olduğu için 25 yaşında hangi birini anlatırız bilmiyorum ama Bing Cuisine güncel olduğu için ondan da bir bahsedelim istersen.

Atakan Nalbant (08:59)
Ben Assa Kastakoyun yazı farklı şirketlerde, farklı pozisyonlarda Assa teknolojiyi geliştiriyorum. Ama bir yandan da bir kullanıcı olarak Assa'nın en büyük yaşadıklarını bahsettiğimiz seri ve kullanamamaktı. En son uluslararası bir firmanın tüm dijital kanallarını yaşayabilen bir arttırdım. Ama orada da fark ettim. Yani ben şu an sadece bir kurumun belli sayfalarını yaşayabilen bir arttırdım. Dışarıdaki 96'lık bir grupta sıradan bahsediyoruz. Bugün de yapay zeka konuşuyoruz. Yapay zeka bunları çözebilir mi?

Bakış açısıyla dedik ki eğer bir şirket erişebil olmak istiyorsa sadece bunu istesin ve sayfasına sadece tek satılık bir kod eklesin bununla erişebil hale getirebilir mi? derken Bing Coursure ortaya çıktı Bing Coursure ne yapıyor? Onların dijital kanallarını, web serilerini, mobile uygulamalarını onların teknik yapımı olmadan ve çok uygun maliyetle engelleyen insanlar için uygun hale getirebilmesini sağlayan yaparız. Teknolojileri geliştiriyor. Yaklaşık 1 yılın bir teknoloji gibi şimdi bugün Türkiye'den, İngiltere'den, farklı ülkelerden

kullanıcı dönem olan bir teknoloji girişimi aslında diyebilirim.

Ufuk Erdoğmuş (10:01)
Bunu bu arada reklam olarak söylemiyorum sadece desteklemek için tekrar edeceğim. de başka bir ifadeyle. Yani normalde bir siteyi erişilebilir yapmak biz yazılımcılar için zulümdür. Yani bu bir gerçek. 50 yere tag eklemek gerekir, 6 şeye eklemek gerekir vesaire. Yani biz de web sitesi yaptık zamanında. Hani çoğu yazılımcı bilmedi, yaşamadığı için bu derdi. Aman bununla mı uğraşacağız diyen çok biliyorum ben. Ama bir inclusive'nin getirdiği bir tane scripti siteye koyuyoruz. Kendi yapay zeka zaten tarıyor, olması gerekeni buluyor ve HTML'i güncelleyerek

işi bitiriyor değil mi? Bu kadar basitten bahsediyoruz. Aynen. Kurulumu 5 dakikasını alacak o sitenin yazılımcısının.

Atakan Nalbant (10:33)
Sadece elin kudunu

bu

Ufuk Erdoğmuş (10:55)
Google

Tag Manager'ı koyan herkes bunu koyabilir yani diyebiliriz. Süper. İnşallah yani yayılır. Bu Türkiye'deki 9 milyon, ne 1 milyar mı dedi. Dünyadaki 1 Yani nüfusun %8'i 10'u neyse inanılmaz bir oran gerçekten. Onlar interneti kullanamıyor, internette onları kullanamıyor yani karşılıklı bir kayıp varmış resmen. İkinci soruma gelirsem yine görme engelline bağlayacağım ister istemez. Yani kusura bakma sürekli bundan bahsediyor gibi olacağız ama.

Görme engelli yazılımcılar nasıl araçlar kullanıyor?

Orijinal olan bu burada sonuçta en çok. Görme engelli bir yazılım geliştirici olduğun için, şimdi yazılımla ilgili çok konuşuyoruz bizim kanalda, konuklar da oluyor, hep böyle yazılım geliştirme süreçleri vesaire falan. Şimdi biz ekranı görüyoruz, araçları kullanıyoruz, dibaga derken ne bileyim, toollarda, idelerde vesaire. Şimdi bir görme engelli nasıl yazılım geliştiriyor? Hangi sorunlar var, hangi araçlarla bunu çözüyorsunuz? Çok ilginç bir geliyor bana bu konu.

Atakan Nalbant (11:52)
Ben ilk Notepad ile yanımda yaşatmaya başladım. Bu klasik her gengin başladı. Alaylı yazılım diye. O yüzden Notepad'i açıp Notepad'i kaybetip hatta bunun da FTP var. FTP ile sunucuyu atıyorum. Şu anki teknolojiler yok o zaman da. Bence eskiden biraz daha kolaydı. hep şey diyorum ki keşke ve 1-0'da kalsaydık hep beraber. Çünkü 1-0...

İşte flashler, animasyonların çok olmadığı şey, daha sade tasarımlar vs. çok erişilir. Ve 120 gelince, mertlik biraz bozuldu orada çünkü çok üstlü bir şey çıktı. Yeni teknoloji çıktı, yeni komponant çıktı vs. Ama nasıl geliştiriyor derse, Azure 2'si duyduğunuz gibi, adres ve arama çubuğu dedi, Google'da arama yap dedi, Aslında ben zaten ekranda yazan her şeyi görebiliyorum. Dolayısıyla birçok developer toolu görsel değil aslında. Hatta kolum satırından.

Böyle yazılma uğraşma insanların siyah ekranı ve yazılma aktiliği arasında bizim birçok hayatımızın geçtiği yerlerden birisi. Orası zaten erişilebilirsiniz. Daha da tekstilir. Hatta ben yazarak konu verebildiğim bir ürünleri çok seviyorum. Çünkü çok erişilebilirlerdi.

Ufuk Erdoğmuş (13:03)
Yapay zeka size çok iyi gelmiştir o Yapay zeka araçları çok iyi gelmiştir o zaman. Direkt komutu veriyorsun.

Atakan Nalbant (13:10)
Aynen

öyle. Onlar nasıl keşke döneme geçmişte olsaydı gerçekten bir zamanında. Çünkü önceden nasıl benim için en büyük sorun şuydu analiz yapmak. Yani arka plandaki backhand dediğimiz o arkadaki bir çok şeyi çok rahat yapabilirim ama ön yüz insanların gördüğü tasarımları yapmak. Çünkü ben o tasarımı görmüyorum. Benim için orda bir şey ekonomik ürün bana seslendiği de işte başlıktan, linkten, butonla falan dolayı bu kadar da ama onu görüntü olarak istillendirmen çok başka bir konu.

Onu da biraz insanlardan aslında genel kültür olarak öğrenmeye başladıkça konu tasarrıları nasıl yapabileceğimi biraz da öğrendim. Farklı olan şey neydi? Bazen insanlardan şöyle daha dikkatli olduğunu düşünüyorum. Zaten dinlediğim için, işte nerede parantez açtım, nerede parantez kapattım, nereden bir kürü koydum. Aslında bence birçok gören ve dikkati dağınık olabilecek yazılımcıya göre daha dikkatli olduğunu düşünüyorum. Çünkü daha hassas davranılırım.

Ufuk Erdoğmuş (14:01)
Ben de onu soracaktım, sintaksı nasıl görüyorsunuz diye yani yazıları okuyor ama onu da mı söylüyor yani parantez aç noktalı virgül falan o şekilde mi okuyor?

Atakan Nalbant (14:07)
Bu

arada ayarlayın. Telefonun ilk tarafında ayarlar ev işlemini altında. Hepimizin cihazların içerisinde var bu yüzden. Önden isteyen de test edebilir. Sadece açarken dikkat edin. Sırflar değiştiği için kapatamayabilirsiniz. Belki bunu konseküre edebiliyorsun. Diyebilirsin ki noktanın işaretleri tüm nokta. Ya da hiç okumam. Ben mesela normal zamanlarda tüm noktanın okutmuyorum. Ama iyice kullanıyorsam, tüm olan her şeyi bana seslendir.

Ve şey gibi düşünmüyorum, bir paragraf okumuyor aslında. Satır satır kelime kelime karakter karakter dolaşabiliyorum. Ben mesela bir satır üzerinde çalışıyorsam, bir sonuç sözlerinde çalışıyorsam, karakter karakter demeyip, ha burada bu varmış diyebiliyorum aslında. Ama uzun bir yazı kitap, kitap, akıl okuyorsam, tümü de oku komutu var, insan basıyorum, paragrafın tamamını okuyor bana. Bir de düşünelim diyorsunuz.

Ufuk Erdoğmuş (15:01)
Gerçekten yani bambaşka bir beyin işleme şekli gibi geliyor bana. hani... Ben anlayamıyorum. Yani görerek tarıyormuşum gibi geliyor. Belki de beynim benim de öyle çalışmıyor. Hani bir fikrim olmadığı için. Aynı işi yapıyor ama...

Atakan Nalbant (15:13)
Biraz da adaptasyon

gerektiriyor. şey diyorum, nasıl görenlerin kulaklığı var, monitörler için çok önemli. Benim için kulağım çok önemli. Benim için kulaklığım monitörüm aslında. SNDK baktığım 4K ekran benim için kulaklık. Ne kadar iyi kulaklığım varsa, ne kadar iyi kulaklığım benim için o. O kadar. Çünkü ben şöyle düşünüyorum, sabah 7'de işte, an 2.30-7.00 arasında uyanıyorum, işler başına oturuyorum, akşam elde 1.00 da 2.00'de anca kalkıyorum. Tüm gün boyunca bir şeyler dinliyorum aslında.

O adapta olamadan olacak bir şey değil. Ben de mutluma görsem şu an, adapta olamadım. Ekranda şeyleri görmeye ve anlamaya adapta olamadım.

Ufuk Erdoğmuş (15:51)
Gereksiz kalabalık gelebilir belki. Tabii insan çok ilginç bir yaratık gerçekten. Hangi şartlara koyarsan koy. Adapte olabilen bir canlı olduğumuz için herhalde bu seviyeye geldi insanlık. Yani anlaması zor ama bir şekilde başarıyoruz.

Atakan Nalbant (16:06)
Orada

da şey gibi bir ağrıda kalmasın tabi. Ben çene çok karşılaşıyorum. Böyle denk gelmiyor. Ben hiç onlarca insanla bir şekilde anlatmak alıyorum. İki tür yaklaşım görüyorum köprüye ya da engelliyeye. Bir böyle bir grup seni hiirolaştırıyor. Ne demek istiyorum? Masada çay var, çayı böyle alıyorum. Vaaah! Sen çok iyi bir ürettiğin var diyorum. Selam. İşte, ne bileyim, bilgisayarda mesela diyorum.

Ufuk Erdoğmuş (16:29)
Kay aldı.

Atakan Nalbant (16:33)
vay be ne kadar yeteneklisin ya ben yapamıyorum bunları diyebiliyor bir grupta seni zerolaştırıyor sıfır diyor aslında sonra masayı oturuyorum arkadaşlar bana şey diyor çay alır mı? bende o hatta ponyo da çay alır mı diye böyle atıyorum bir yerden gelin diyebileceğini fark etmiyor ve o yüzden aslında senin benim gibi insanlar yani kör insanlar daha sakat işte tek ayakta alınır olan insan, ağız gören insan sadece hayattaki bazı şeyleri yapmak için farklı yöntemler kullanıyorlar aslında

Hemen farkımız onun dışında bir fark olduğunda düşünmüyorum. Bu arada tez açmak isterim.

Ufuk Erdoğmuş (17:07)
Çok iyiymiş. Hirolaştırmak ve zerolaştırmak bu arada güzelmiş yani. Söylem olarak da.

Görme engelli bir girişimci olmanın ekstra zorlukları var mı?

Peki, son soruma geleyim o zaman. ben tabii az önce dedik insan her türlü... ...konduğu koşula uyum sağlıyor. Çocukken böyle bize ne sunulursa onu normal biliyoruz. Dolayısıyla sen... ...yayından önce miydi söyledin, yayında mı söyledin hatırlamıyorum. Şey demiştin... ...yedi yaşında fark ettim demiştin. O hikaye neydi? Yedi yaşında engelli olduğunu fark ettin.

Atakan Nalbant (17:33)
Ben

doğuştan körüm ama o sokakta oynayan son nesildim ben. Dolayısıyla 5-6 yaşlarında o sokakta topun peşinden koşan, bisiklet süren, hatta mahallelerin susus savaşları yapan falan o çocuktum. de şeyin farkına değiniyor. Çerabdaki hiç kör başka birisi yoktu. Ailem bulunduğundan nasıl ifade edeceğini bilmiyoruz ama onlar da bir şoktalar. Ben körlük diye bir şey olduğunu bilmiyordum. Herkesin benim gibi görebiliyorsun. Ben siliyet olarak görebiliyorum. İşim görüyorum.

Rengin görüyorum şahısal monitörü baktığım için rengi görebiliyorum, karşımdaki kurulları görebiliyorum ben yine ama detayını görmüyorum. O yüzden herkesin benim gibi gördüğünü sandığım için komik olaylar oluyor. Mesela topa vuruyorum, topa vuruyorum, mesela ileri gitti. Hemen yarıdayken görebiliyorum ama uzaylı birini göremiyorum. O bakıyor çırpınmıyor, koşuyor. Anlamıyor da nasıl...

Ufuk Erdoğmuş (18:18)
Herkes... Onlar nasıl görüyor diyorsun değil mi?

Atakan Nalbant (18:21)
Onu nasıl görüyor acaba falan derken, okula başlarken fark ettim aslında kör oldu.

Ufuk Erdoğmuş (18:27)
Bu, onu soracaktım. Şimdi tabii sen bununla büyüdüğün için senin normalin kör olmak sonuçta. Ama hani ben şimdi bakıyorum, bana göre daha zor gelen bir hayat şekli. Şimdi sorum şu, biraz magazine kayacak ama, zaten görme engelli, tırnak içinde engelli, diğer görme engelli olmayanlara göre engelli olduğu için daha zor bir hayat yaşıyorsun. Kabul et ya da et mi bilmiyorum. Sen nasıl bakıyorsan hayata.

Bir de girişimcilik zaten kendi başına bir manyaklık ya. Zaten zor bir yol. Yani yetmedi mi? Neden? Neden yetmedi de bir de girişimci olmayı tercih ettin üzerine?

Atakan Nalbant (19:08)
En çok sorulan şeylerden birisi alabiliyor.

Ufuk Erdoğmuş (19:15)
Onu

zaten soruyorum ben evet her girişimciye deli misin girişimci oldun diyorum sana dubla sormuş oluyorum.

Atakan Nalbant (19:20)
Hep şey diyoruz ama kim girişimde, iyi girişimci kimdir kendini ya da çevresinin derdine dertleri neyse. Bugün hiç bu dönem için dert alamadan girişim olmaz. Çünkü senin içeride tuttuğun tutku ile seni devam edecek bir şey ihtiyacı var. Bugün büyük bir şey başarmış. Herkes düşün arkasında bir tutku var. İller böyle çok para kazanmak da olabilir. Ama bağlandı bir tutku var. Bende de benzer bir şey vardı. Ben şeyi fark ettim. Bir tanem çok şikayetçiydim.

Ortaokul yani çok güzel bir tanem. Tamer geldik dönemin. Eko sistemine yeni girdi zamanlar. Hiçbir uygulamaya ilişebilir değil. Bu kullanılamıyor. Herkese yazıyorum. Bir şeyler yapıyorum falan. Çünkü her teknikle bir şey olmadığını fark ettim yani. Tamam, konuşuyorum mevzu ama kendi açıp kendim oynuyorum. Dedim ki o boks yapmak için bir şey yapmam lazım. Zaten ben bunu yapmazsam başka kimse yapmayacak. Bugün yapay zekâ teknolojilerinden bahsediyoruz. Yapay zekâ belki de en çok engelliyor insanların hayatını değiştirecek.

Bu konuda birileri çalışmıyor. Neden? Çünkü bu konuda kadar farkında olan bir konu değil insanların. Dolayısıyla ben şey biliyorum, bunu çözeceksek biz çökeceğiz. Çok iddialı gibi geliyor ama başkasının bu konuya odaklanmayacağı farkındayım. yüzden bunu yapmaktan başka bir çarem yok gibi de hissediyorum. Bence asıl girişimci gerçekten onu yapmaktan başka çaresi olmayan insan. Çünkü sabah mutsuzluğu yatsan zorlansan, yorulsan da şeyi biliyorsun.

Neyi neden yaptığını bilmek önemli bence. Ben de her sabah uyandığımda şunu da uyanıyorum. Diyorum ki, sana da önce söylemiştim. Sen sabah uyandığında akşama kadar yüz milyon dolar açarken, acaba akıl olabilecek miyim diye sormuyorsun ama bugün bir milyar insan bunu soruyor her gün. Diyorum ki, bu soruyu benim ve benim bir milyar insanın sormasını istemiyorsam bunu yapmak zorundayız, başarmak zorundayız. Bir şeyim o. Onun dışında belki kendim durmak, Türkiye'de olmak, orada da hep şey geliyorum ben.

Kapanış notları

Ufuk Erdoğmuş (21:11)
Çok güzelse.

Atakan Nalbant (21:18)
Belki en çok gelişimciler ettiğim bu tarz değişimlerden, hamlık değişimlerden düştüğü yaldan mesaire. Orada hep şeyi hatırlamaya çalışıyorum. Yani kömrün getirdiği zorluk olabilir bu ya da farklı bir zorluk. Atatürk'ün bir sözü var. Hayat, hani hayal ettim. Hayalimdeki maniileri tespit ettim. Onları kaldırdım, hayalim zaten oldu diye. O yüzden ben ne zaman o şey ediyorsam onu hatırlıyorum. Hayal ederim ve önündeki mani...

Öncelikle körlüğünde getirdiği bazı da avantajları var. Bazı avantajlar da var. Belki başka bir yayında konuşuruz. Avantajları kullanıp, avantajları? Avantajları çevirmek için devam edelim diyebilirim.

Ufuk Erdoğmuş (22:01)
Evet, çok güzel. sen Atatürk'ten de alıntı yapınca ben üzerine çok bir şey kondurmak istemedim. Çok güzel bir kapanış oldu. Başka sorabileceğim çok şey var ama bu tatlı noktada kalsın tercih ederim açıkçası şu an madem öyle. Yani umarım bir inkluzivin yolu açık olsun. Gerçekten bence girişimciliğin de çok az sebebi olabiliyor. Yani para olmuyor bu hakikaten senin dediğin gibi.

böyle ulvi diyelim, bir ideal peşinde yapılan girişimcilik benim gözümde hep böyle en başarılı olacak yol. O yüzden bir şeyler olacaktır ki zaten önceki girişimin bir noktada başarıya dolaştı. Bunda da umarım olacaktır. Buradan da sitesi erişilebilir olmayanlara inşallah ses gitmiştir diyelim en basitinden.

Atakan Nalbant (22:48)
Ve

sizin olduğun için biz teşekkür ederiz.

Ufuk Erdoğmuş (22:51)
Estağfurullah. Kendine çok iyi bak. Görüşürüz. Görüşürüz.


Yazar Oyuna Devam