Girişimcilik Oyunundaki En Önemli 2 Arkadaşınız: Stres ve Doyumsuzluk | Benimle Oynar Mısın 13

Intro

Leke Games’in kurucusu Gökhan Çokkeçeci ile kurumsal hayat geçmişi, girişimcilik oyununa girişi, ilk başlarda yaşadığı zorluklar, stresle arkadaş olmak, kendi şansını nasıl yarattığı ve yeni girişimler kurmak için gereken doyumsuzluk hissi üzerine keyifli bir sohbet ettik.

Gökhan Çokkeçeci'nin girişimcilik hayatı özeti

Ufuk Erdoğmuş (00:03)
Gökhan hoş geldin. buldum. Ayağının tozuyla ben ilk defa böyle bir bölüm çekiyoruz. İstanbul'dan gelip direkt kayda. Bu İstanbul'dan sırf bu kayıt için gelmiş olman senin akıl sağlanın aslında yerinde olamadığını. Aynen ben de o konuya gelecektim. Şimdi senin çok kaba tabirle iki tane kapanmış veya işte senin fişini çektiğin eski girişimin var 2013'ten bu yana. Şu anda aktif devam eden üç tane var. Evet doğru. Beş girişim.

Gökhan Çokkeçeci (00:10)
Evet biraz öyle oldu.

Biz girişimizde de bir de zorluyoruz.

Ufuk Erdoğmuş (00:33)
birden yaptığın hayatında işte son 10 senede. Bence bu ilginç bir hikaye. İstersen önce bunu konuşalım. Tabii. Bir 2013'ten başlayalım istersen.

Gökhan Çokkeçeci (00:43)
Ben üniversite döneminde başladım. Yaşar Üniversitesi mezunuyum. Yaşar Üniversitesinde bazı arkadaşlar kendi kurdukları aslında o zaman 2013'te bir startupları vardı. iPhone'da uygulama yapıyorlar dedi. Ayo suç yeni çıkmış kimse iPhone'un ne olduğunu bilmiyor. yanlış zamanda kurulabilecek en büyük yanlışlık. iPhone'a outsource iş yapıyoruz. Öyle bir dönemde onların yanında başladım. Çünkü benim en büyük hayalim de iPhone'a uygulama geliştirmekti.

Ufuk Erdoğmuş (00:48)
İlgisayar mensyası değil mi? Yazılma.

Gökhan Çokkeçeci (01:10)
Onların yanında staja başladım. Ve işte ufak ufak bir şeyler yapmaya başladık orada. İşte, pelediyelere hepler yapılıyor. Onlar da staj yapıyorum. Onlar aslında iki tanesi mezun. İki üç yaş miktarından. Tabii tabii. Onların yanında staj yapıyorum ben. Okula gidiyorum sabah. Çıkıyorum öğleden sonra işe gidiyorum. Böyle bir ayet döngüsü. Daha sonra oradan ufak ufak işler alıyorum falan çok hoşuma gidiyor. Ufak yüzlük miktarda para kazanıyorum.

Ufuk Erdoğmuş (01:17)
Onların yanında arkadaşlarım mı?

Tamam.

Para yerine kişisel gelişim için çalışmak

O

zaman sana çok geliyordur.

Gökhan Çokkeçeci (01:41)
Aslında şöyle ben o zaman otopark ediyordum arabayı arabayla gidiyordum. Yani aldığım para otopark bedelini karşılamıyordu aslında. Sadece benim çok hoşuma gittiği ve kendimi geliştirdiğim için gidiyordum.

Ufuk Erdoğmuş (01:51)
Bu arada bunu birkaç videoda çok bahsi geçti. İşte öğrenciyken çalışma, işte gerekirse para almadan kendinizi geliştirin falan. Yorumlarda bayağı linç geliyor bu konuya da.

Gökhan Çokkeçeci (02:01)
Aslında

para almadan çalışmıyor ki elimi onlar zorla verdiler.

Ufuk Erdoğmuş (02:03)
Aynı

yorumu bire bir ben de yapıyorum. Yani bence insanlar kendini geliştirmek için ne gerekiyorsa yapması gerekiyor. Gerekirse para almaması gerekiyor. Ama zaten düzgün şirketler iyiyse veriyor.

Gökhan Çokkeçeci (02:16)
Evet öyle diyor. Çünkü benim için çok önemliydi orada çalışıp kendimi geliştirmek çünkü 2015'de mezun olacağım ve sıfır ben bir deneyimle bir yere girmem çok zor olacaktı. İki sene orada devam ettim hatta orada ufak bir oyun da yaptık. O zaman bir tane İzmirli bir pizza markasına satılmıştım. Funky Monkey adında bir maymun oyunuydum. ilk yaptım. Pizza yiye maymun. Öyle daha sonra 2015'de mezun olduktan sonra kurumsal bir yerde işe girdim.

Ufuk Erdoğmuş (02:36)
Pizza da tam maymun falakalık.

Kurumsal hayat denemesi ve girişimcilik hayatının başlangıcı

Gökhan Çokkeçeci (02:44)
Ve oradaki aslında düzenin kurumsal hayatın bana çok uygun olmadığını gördüm. Aslında şöyle bana verilen mesela bir senelik bir deadline oluyordu. Ben onu iki ayda bitiriyordum. Yapmam gereken işi. Ve hani karşılığında benim aldığım şeyin bir bir karşılığı olması lazım yani sabit bir geliriniz var. Ama hani bir senelik işi de iki ayda yaparsan hani en azından bir maaş bonus gibi bir şey. Onu alamayınca ben rahatsız oldum. Ve yani 2013'te o arkadaşlarımın da

Zaten çevrem olduğu için bu folk-folk ağustralı işler geliyordu bana yoğunluktan almıyordum. Dedim neden hani bunları alıp ben bir firma kurmayayım. Öyle bir deli cesaretiyle 2016'da ben istifa edip ilk şirketimi kurdum. O zaman...

Ufuk Erdoğmuş (03:27)
müşteri

kitlen yoktu ama tek tük

Gökhan Çokkeçeci (03:30)
GEL DİKKEN SON ARO

Çok

ufak yani hani maaş ödeyemeyeceğim düzeli. Kendimi geçindirecek düzeli. O zaman kredi falan ödüyorum araba almışım cesaret etmişim. Eksiye gidiyorsun yani. Eksiye gidiyorum tabi canım kredi kartları falan eksiye gidiyor. Daha sonra öyle birinci müşteri, ikinci müşteriyi falan yapınca memnun kaldılar işte iş sayıs artmaya başladı. İşte biris kişiyi aldım yanıma. O üniversitedeki sanat arkadaşım da onunla beraber çalışmaya başladık. O benimle çalışmaya başladı o zaman.

Daha sonra böyle ufak ufak netvorkla geliştirmek başladığında işler artmaya başladı. Fakat sayımız 4 de gelince benim için sıkıntılar başlamaya başladı. Benim 4 de oldu. Çünkü şöyle bir ya da iki müşteriniz var zaten. Ve onlarda şöyle oluyor. Perşembe günü ödeme yapar mısın? Yaparız. Ve perşembe günü ödeme gelmiyor. Şimdi gelmediği zaman sizin zaman ödemeniz gereken bir maaş var, bir kira var ve ödeyemiyorsunuz.

İlk başlarda karşılaştığı zorluklar

Hani o hayatındaki en büyük stres aslında.

Ufuk Erdoğmuş (04:12)
Ben de beşti.

Uykusuz

geceler diyorum. Uykusuz geceler. Eşim ayın sonunun yaklaştığını benim tavrımdan anlıyor. 20'si geçti herhalde.

Gökhan Çokkeçeci (04:32)
Leşim 7

Ya

bu çok fazla oldu. Ya ona aslında hani o girişimde, onunla bir savaşmanız lazım. Hani orada pes edip yeniden işe girdiğiniz nokta da zaten o olmuyor. Bir kere o stresli arkadaş olmanız lazım.

Ufuk Erdoğmuş (04:50)
Çok güzel bir stresli arkadaş olduk.

İkinci dönüm noktası

Gökhan Çokkeçeci (04:52)
O noktayı geçtikten sonra burada VitiCommerce var, e-Makine. Onlarla işte ilişkim artmaya başladı. Aslında onlar o nokta benim hayatımı değiştiren ikinci nokta oldu. Hani stajım oradaki o noktaya bağlanacak zaten. İkinci noktada benim VitiCommerce e-Makine oldu. Onlardan çok büyük işler almaya başladım. Onlara asos çalışıyordum. SAP ve Salesforce da çok büyük markalara altyapı kuruyorlar eticareti. O zaman güvendiler bana eski işlerimden falan.

Ufuk Erdoğmuş (05:19)
Aslında

müşteri onlara işi veriyor. Onlarda taşeron olarak sana iş

Gökhan Çokkeçeci (05:23)
İnanılmıyla

onlarla bir asla sözleşmemiz vardı ve beraber çalışıyorduk.

Ufuk Erdoğmuş (05:26)
Sözleşme dolusu.

Gökhan Çokkeçeci (05:29)
Orda yani şeyimiz de var Aslında ben onların elemanı gibiydim

Ufuk Erdoğmuş (05:31)
Peki burada çok klişe, sevdiğim bir soru. Benim için klişe yani. Ne kadar tesadüfi oldu bu iş? Yani şans eserimi...

Gökhan Çokkeçeci (05:40)
Aslında şöyle, ben her ay... Şöyle diyorum ya, bu ay batarım herhalde. Yani ve o ay bir şekilde bir hafta kalır.

Ufuk Erdoğmuş (05:47)
Efendim

biz ekipte sürekli

Gökhan Çokkeçeci (05:50)
ve

bir hafta kala bir şey oluyor ve yeni iş geliyor ya da o ödeme yatıyor. Bu aslında çok uzun süre devam etti ve biraz şans da var bu işin içinde ama biraz tabi orada benim çabalamam, benim sürekli o netvorku ayakta tutmam çünkü biz onlarla taa 2014-2015 de bir iş yapmıştık. Ondan sonra 200 sene boyunca bir daha hiç iş yapmadık ama o netvorku sürekli can tutmanız lazım. Arada konuşmanız lazım, aramanız lazım, abi nasılsın?

Ufuk Erdoğmuş (06:15)
Bu böyle

hani yalandan yapılacak bir şey değil ya ben öyle olduğunu düşünmüyorum hani hep söylenir ya işte bu satışta müşterili aranayı tutan hani anlaşılır yani yalanlar yaparsan sen aslında biraz da öyle bir insan olman gerek

Gökhan Çokkeçeci (06:25)
Biraz

ben doşaydan tuval galiba hani iletişim

Ufuk Erdoğmuş (06:27)
Gerçekten

istiyor olman gerekiyor. Yani insanlarla ilişkiyi koparmamaya.

Gökhan Çokkeçeci (06:31)
İletişimi

koparmadık ve daha sonra yine kara kara düşündüğüm bir gecede ismimde vereyim Anıl abi çok severim. Telefon geldi Anıl abi aradı Gökhan dede böyle böyle bir iş var yani iş Dubai'nin, Menan'ın en büyük hyper marketi. O zaman o işi alarak işte Viti ile bizim şeyimiz başladı. Daha sonra sürekli aslında o noktadan sonra hayatımın değiştiği noktalardan biri oluyor aslında. Sürekli üstüne koya koya koyuyoruz. Evet.

Ufuk Erdoğmuş (06:52)
Sıradın diye bir şey yok yani burada.

Gökhan Çokkeçeci (06:54)
Üstüne koyarak artmaya başladı. Çok büyük işler yapmaya başladık. Çok büyük markalarla çalışmaya başladık. İşte yaptığımız toplantıların artık şeyleri değişmeye başladı. Yani ufak bir Ağustos firmaya iş yaparken artık böyle çok büyük markaların CTO'suyla, CEO'suyla toplantıya girmeye başladı. Şehlerle toplantıya girmeye başlıyordu belli bir noktada.

Ufuk Erdoğmuş (07:11)
Böyle şeyleri biliyor musunuz? Ne o? Bond çanta, para.

Gökhan Çokkeçeci (07:14)
Genelde çok göremiyorsunuz onları. O özel beyaz parlayan elbisesiyle yürüyor. Ve hani böyle gözleriniz büyüyor yürürken. Onların sayısını artmaya başladı. Daha sonra hızlı hızlı geçiyorum ama. Aradan çok büyük şeyler de var. İşte atıyorum seslenen kitap yaptık, storytel oldu, işte fal uygulamaları yaptık, egzitler oldu falan. Bir sürü hikaye var arada. Bir sürü aslında macera. İşte 2017'de bir Paris'de Ford etkinliği var, orada ikinci olmamız var. Orada arada bir miner diye.

Benim için onlar artık miner konuları kalıyor arada.

Ufuk Erdoğmuş (07:32)
Bir sürü... ...yaptınız bir anda aslında.

arada bir de ödülü aldık falan ama bunların hepsini aslında başka bir firmaya verilmiş işin taşeronu olarak yapıyorsun gibi mi? Senin ürünün değil.

Gökhan Çokkeçeci (07:44)
Bir de ödül almış olduk orada.

Şimdi şöyle, aslında benim kendi... ...mücürlüğü

Chapter default title

tabii ama outsource yapıyorum aynen ama onlara direkt kontağa ben bulut sağlıyorum. Daha sonra 2020'nin artık böyle sonlarına doğru e-makine tarafı exit etti. E-pama. Exitden sonra artık ben outsource da çok yorucu. Yani biliyorsun stres çok yüksek ve çünkü ekip skeyle oldukça aslında stres daha da büyük. 16 kişi ulaşmıştı.

Ufuk Erdoğmuş (08:10)
kaç kişi ulaşmıştı outsource iş yaptığını nasıl

bir yapı vardı

Gökhan Çokkeçeci (08:15)
Sadece Mobile Developer ve QA'lerden...

Ufuk Erdoğmuş (08:17)
16

developer? Peki o kadar mı? Sadece developer? Sadece kişiyi bence çokmuş.

Gökhan Çokkeçeci (08:26)
Evet yani şöyle oluyor şimdi ekip scale oldukça mesela 8 erciye giriyor insanlar ya. girmiyor çünkü projeler ayrı ayrı ya mesela 4'e 1'e 1'e bakıyor 5'e 1'e bakıyor. Proje ekibinde 4-5 kişilik oluyor. 2 IOS 2 Android gibi.

Ufuk Erdoğmuş (08:37)
Ben de şey zaten bir proje geliyor 16 kişi aynı projede orada kan çıkar yani.

Gökhan Çokkeçeci (08:41)
Evet, dörtte bile çıktı oluyorki.

Daha sonra çünkü 16 kişisin ama 16 kişi 4 proje yapabiliyor. 8 ay bir süren var, 9 ay bir süren var. 9. ayın bitiminde senin yeni bir müşteri bulman lazım. O da yeni müşteri gelmezse ya adam boş yatacak, onun stresi de çok yoğun yani.

Ufuk Erdoğmuş (08:57)
Bir de 16 kişi var. Benim en en üzüldüğüm şey buydu işte yani outsource iş yaparken hala yapıyoruz gerçi de daha farklı bir klasmanda diyelim. Yani 16 kişiyi besliyorsun. Çok güzel çok güzel çok güzel kazandık kazandık sonra o iki ay boşluk olursa gitti aynı para gidiyor zaten bütün kazancın gidiyor. Dolayısıyla hiç bu hiç boşluk fire vermemelisiniz gerekiyor.

Gökhan Çokkeçeci (09:17)
Yani

bizim hiç boşluk vermeyip zarar ettiğimiz de oldu. Mesela 8 ay estimation vermişiz. 14 ay sürmüş zararına yapmışız gibi bir şeyler de oluyor. Yani 10 sites artık yaşamadım, yaşamak istemediğim için hep hayalimdi yani. İlk üniversitede mezun olup da... Yaşadım evet. Yani böyle genç gözüküyorum ama ruh ben çöktüm. 32 yaşındayım ama bedenen... Kendi ürünlerimi yapmak istiyordum. İşte o noktada da staj milestone'a geliyor burada. Stajda o zaman beraber onların staj filmasından staj yaptığım arkadaşımla...

Ufuk Erdoğmuş (09:29)
5 sene yaşamış

Olamaz.

İlk ürün

Gökhan Çokkeçeci (09:47)
2020'de ortak olarak o zaman onunla beraber... Onunla hep arkadaşız zaten arada. Hep görüşüyorduk. Hani o konuştuk. O da o zaman arada kendi onun da geçişimleri var arada öncesinde denediği. Yada büyük isimler var. Exitleri falan var. Dedik hani beraber bir şeyler yapalım mı? Ve yapalım noktasında... İşte biz Kitsu adına bir çocuk uygulamasına başladık. İlk ürünümüz aslında o. Hedefimiz de şey, çocuklara pedagogik olarak reklam izletmeden doğru yaş grubuna...

Ufuk Erdoğmuş (09:50)
bağlantıyı koparmadan akıya.

Güzelmiş.

Gökhan Çokkeçeci (10:16)
Doğru kitle izleyişi vererek içeriği, çocuğun gelişimini aslında şey yapmak, nasıl diyeyim, yanlış bir şekilde içerik almaması. Çocuğun bir şey izlesin telefondan. Onlar yanlış misiniz? Yeni çocuğu doğum çocuğuna nevri otu koyarlar ya, bu yanlış yani.

Ufuk Erdoğmuş (10:27)
Allah Allah.

Yok benim de şu an 5 yaşında kızım var. En büyük problemimiz bu yani insanlar YouTube izlesin. İzlemesin niye YouTube izliyor yani.

Gökhan Çokkeçeci (10:37)
Önüne yanlış bir reklam çıkabilir, işte yanlış bir şey yönlenebilir. Bu olmasın diye o zaman biz işte psikologlarla çalışıyoruz, pedagoglarla çalışıyoruz. Ümmetim yazarlarla çalışıyoruz. İnanılmaz içerikler. 400 tane hikaye yazdırdık. Bu 400 hikayenin hem İngilizcesi var hem Türkçesi var. İçeride oyunlar var çocuklara özer, yaş grubuna özer. Ve bunu monetize etmeye çalışıyoruz. İçeriği kullanıcı almaya çalışıyoruz.

Ufuk Erdoğmuş (10:45)
Çok ULVB proje.

Yani burada daha hikaye bitmedi ama üçüncü girişime geldik. Bence ibretlik bir sadece özet olsun diye, böyle sonsuza kadar konuşmayalım diye bir özet yapayım istiyorum. Birincisi sen girişimci olmak istiyorsun. Bu belli zaten kurumsal bir yere girer girmez duvara çarpar gibi çarpıyorsun. Kendin bir şeylere başlıyorsun. İyi kötü bir ekip büyütüyorsun 15-16 kişiye aslında kağıt üzerinde başarılı ama klasik ben girişimcilerde olduğunu düşündüğüm bir şey var. Yani tamamen kendi istediğini biliyoruz biz ya da bilmiyoruz onu arıyoruz ya. Okey aradığım bu da değilmiş deyip

O da birinin isteği olabilir bu arada. de bir noktada onu fark etmiştim. Ben 50 yaşıma kadar bunu yapamam diye fark ettiğim an ürün yapmaya yöneldim mesela. okey aradığım kurumsal değilmiş o zaman girişimci olayım. Aradığım bu değilmiş o zaman ürün geliştireyim. Bunlar klasik girişimci refleksleri, duygusal. Ama çocuk uygulamasında da baktın getirmiyor fişi çekmişsin. Orada da duygusal olmamak gerekiyor.

Gökhan Çokkeçeci (11:49)
Fişek

maplasında bir yerde durmanız Hacım olmanız gerekiyor.

Leke Games'in kuruluşu

Ondan sonra İstanbul'da bizim yakından görüştüğümüz bir holding var. Altında çok fazla kırılımı var. Onların hep bir oyuna girme isteği vardı. Evet oyun sektörüne girme isteği vardı. SA Plus Holding. Sahibiyle de aslında samim olarak görüşürdük o dönemde. Oyuna girmek istemesi ve benim oyun sektörünü bilmemek.

Ufuk Erdoğmuş (12:00)
Oyun sektörüne.

Oyun sektörünün artık kıymetinin anlaşıldığı zamanlar.

Gökhan Çokkeçeci (12:21)
Evet, daha sonra işte arkada bir yazılım ekranda var, appler, out source'lar falan ama oyun için bambaşka bir dünya. Hani oyunun monetize'ı, oyunun yapılması, oyunun içinde kendi kırılımları. Daha sonra hani yapar mıyız yapamaz mıyız? Onlar dedi yaparsın, yaparız, girelim. Biz seed yatırım aldık oradan. Güzel. seed yatırımı alarak LCK Games'i kurmuş olduk. Tamam dedi gayet

Ufuk Erdoğmuş (12:45)
Şimdi

o outsource yaptığın şirketi kapattınız. Şimdi app yapacak bir şirket kurdunuz. Yeni bir ürün yaptınız. Sonra birileri geldi hadi beraber oyun yapalım parayı masaya koydu. Çok güzel. Onu da açtık. Yani şu an paralelde iki tane yürüyen iş var. Bir tane de askıda devam eden iş var. Evet. Doymuyor yani girişimci doymuyor burada. Daha sonra hala geliyor.

Gökhan Çokkeçeci (13:05)
...geliyor,

son bir tane daha geliyor. Biz artık SL Plus'la, hem zaten yakınlığımız da vardı, iş yapmaya başlayınca, bu senenin ortalarında, hatta başlarında diyeyim, bir yapay zeka furyası başladı. Şimdi, app yapan bir sürü firma var ama bunun altyapısını sunan, arka tarafta teknolojisini geliştiren çok az firma var.

AI girişimi

Yine SL Plus'la beraber bir projelendirdik, dedik biz böyle bir işe girmek istiyoruz. Dünyada üçüncü aslında kurulan yaptığımız iş, öyle bir iş. Bunun detayını ben çok hakim değilim. Ben sadece ortaklarından birisiyim ama teknolojiye...

Ufuk Erdoğmuş (13:34)
teknoloji

şirketine tam olarak yani böyle anneannemin anlayacağı şekilde anneannemin

Gökhan Çokkeçeci (13:36)
Viro AI Viro

şunu sağlıyor Yapay zeka altyapısı, yapay zeka cihaz üretimi ve son kullanıcıya app hizmeti veren 3 aslında başlık altında özetleyebileceğimiz bir firma.

Ufuk Erdoğmuş (13:56)
Peki en en sevdiğim sorulardan biri şimdi neden sürekli yeni bir işe giriyorsun?

Neden sürekli yeni işlere giriyorsunuz?

Gökhan Çokkeçeci (14:02)
Aslında neden giriyorum? Çünkü bazen cevabını ben kendime de veremiyorum ama artık bu kendi içimde bir fırsat yaratmamı görmem mi? Neden diye sorsan belki ben de cevap veremeyebilirim şu anda bilmiyorum. Yani ama ben bunu yapabilirim diyorum yani biz bunu yapabiliriz. Çünkü artık belli bir deneyim var ortada da belli bir fırsat var. Biraz aslında doyumsuz olmak gerekiyor bence bu noktada. Bir başarı istiyorsanız biraz doyumsuz olmanız lazım. Çünkü şu oluyor yani atıyorum ben X bir miktar kazanayım.

Bana yeter. O zaman o istediğiniz success tour gelmiyor. Parasında da değilim aslında. Benim şeyi çok tatlıydım.

Ufuk Erdoğmuş (14:32)
Aslında

sen daha fazlasını istediğin için değil ama ileri gitmek için daha fazlasını hedeflemen gerek. Tabi bu bir arkadaşıma hediye ettiğim için şu an adını hatırlayamadım. Ama işte Small Business yani küçük şirket kurmayla alakalı çok klasik bir kitap 30 yıllık. İşte ben 30. yıl edişinde mi ne almıştım. Amerikalı bir abimizin yazdığı orada şey diyor işte Starbucks örnek veriyor McDonald's örnek veriyor tabi 80'lerde 90'lardaki kitap olduğu için diyor ki

Gökhan Çokkeçeci (14:38)
Çok. Biraz öyle.

Ufuk Erdoğmuş (15:00)
Kapitalist düzen de ben artık olduğum çok iyiyim memnunum halimden dememeli hiçbir business owner. Kesin. Çünkü diyor kapitalist düzen seni ya yukarı götürür ya aşağı götürür. Sen oldum diyorsan demek ki aşağıya gideceksin. Evet. O yüzden her zaman yukarıyı hedeflemelisin ki en kötü ihtimalle aynı kalasın yani şey diyor halinden memnunsan bile büyümeyi hedeflemelisin. Yani iyi ihtimalle büyürsün kötü ihtimalle de en azından memnun olduğun yerde kalırsın. Sen de benzer bir şey söyledin yani aslında bir iş kuruyorsun memnunsun ama hadi bir fazlasını

İşte yeni bir iş. Hadi bir de AI çıkmış ne yapalım. Böyle bir resiks.

Gökhan Çokkeçeci (15:32)
Ben de, doğru.