“Kelimelik bizim düşüncemizin çok ötesine geçti” | Değirmenler 03

Avatar Oyuna Devam | 10 Nisan 2023



 

Karşılama

Kelimelik Co-Founder'ı Neslihan Aydınoğlu'na oyun sektöründe girişimci olmayı ve Kelimelik deneyimlerini sorduk.

 

Soru 1: Neden girişimci olmaya karar verdiniz?

Ufuk Erdoğmuş (00:06)
Şimdi ilk sormak istediğim şu, bu tabii 10 sene önce kelimelik doğdu. 10 sene önce siz zaten Deniz'le, karı koca, güzel bir şekilde başka oyunlarla uğraşıyordunuz. Başka projeleriniz vardı. Deniz zaten büyük bir oyun şirketinde güzel bir oyunla çalışıyordu. Senin savunma sanayinde kağıt üzerinde çok güzel bir işin vardı. İşi gücü bırakıp, olup olabilecek en riskli alanda girişimci olmaya neden karar verdiniz? Rahat mı battı? Neden bu işe girdiniz?

Neslihan Aydınoğlu (00:31)
Evet

rahat battı. Hep batıyordu ama. bu zaten sanırım batmadan olmuyor. Çünkü yani hiç aklımda şey yoktu. Kendi işimin olmadığı bir hayatın ileriki aşamasında böyle bir planım yoktu. Eninde sonunda bir şekilde kendi işimizi yapmak vardı. Hani iki kişi olarak böyle işte küçük bir ekip olarak. böyleydi kafamızda ama. Hani büyük bir iş kurma şeyi de değildi aslında. Kelimerlik o anlamda

bizim düşüncemizin çok ötesine geçti. Biz şey diyorduk, kendi maaşlarımızı kazansak kendi işimizden bu bile yeterli bizim için. Zaten bu yeterliydi yani. Başından beri kendi işimizi yapma hayali vardı ama daha çok aslında bu kendi oyunlarımızı yapacağımız bir iş kurma hayaliydi.

Ufuk Erdoğmuş (01:22)
Yani bakkalaçmak değildi bu yani kendi işim derken. İlla oyun olsun diye de istiyordunuz değil mi?

Neslihan Aydınoğlu (01:26)
Evet,

işte tamam belki yürümezse yanında başka bir şeyler yaparız planı vardı ama hani ilk hedefimiz eğer bir oyunumuzu tutturabilirsek bir oyunumuzu ilk hedef oydu. Hani onlar backup planıydı aslında. Ve yani kelimelik aslında birçok böyle yılların birikmiş, düşünülmüş ve sonuca ulaşmış bir projesi oldu yani.

Bu ne bileyim.

Ufuk Erdoğmuş (01:57)
Zaten bir sonraki sorum da o olacaktı. Kelimelik tabii 10 senedir var da siz yaşını belli etmeyin şimdi. Benim de yaşım belli olur.

Neslihan Aydınoğlu (02:09)
Yani 10

sene kenemenlik öncesinde 10 sene...

Ufuk Erdoğmuş (02:14)
Evet, sektör şeyi.

 

Soru 2: Kelimelik neden diğerlerinden farklı bir ürün?

Yani kelimelikten önce de yıllar var zaten bir sürü. Orada işte bir sürü ufak tefek de olsa proje var, büyük de var. Mesela çiz bakalımı ben hatırlıyorum. Kendi kitlesi vardı bayağı o zaman için. Büyük sayılar, kemik bir kitle falan. Ama hiçbiri bir kelimelik olmadı. Neden diğerleri kelimelik gibi milyonlara ulaşmadı ya da işte kalıcı olmadı? Ya da kelimelik ne farkı vardı da bugünkü haline geldi?

Neslihan Aydınoğlu (02:39)
Dediğim gibi aslında kelimelik. Üzerinde çalıştığımız birçok şey damatılmış bilginin son bulmuş hali gibi bir şey aslında. Biz online oyunlar üzerine ilk çiz bakalımla tecrübemizi yaptık. Ve hani böyle anlaşılmaz bir şekilde kulaktan kulağının tanımı olarak çiz bakalım. Mesela işte zamanında bilenler biliyorum. Yayıldı. Çünkü o zaman nefes...

Ufuk Erdoğmuş (03:07)
Siz

bakalım 2000 kaçtı 2006 mı? 2005. Evet Facebook bile yok yani.

Neslihan Aydınoğlu (03:15)
2005 sanırım. Yani öyle bir şey hatırlıyorum çünkü biz daha... ben haber sandardım o zaman. Facebook yok tabii. Mesaj, herhangi bir sosyal medya mecrası yok. Biz oyunu yapmak istiyorduk hatta. Biz o oyuna nasıl para kazanacağımızı bile düşünmüyorduk. Sadece oyunu yapmak istiyorduk. O zaman zaten işlerimizle çalışıyorduk. Ama evet, böyle bir oyun yapalım.

Ufuk Erdoğmuş (03:26)
Fırlıyı kulaktan kulağı yani.

Neslihan Aydınoğlu (03:43)
Bu nasıl gider? O zaman nasıl para kazanacağımız bile açıkçası çok da zaten bilmiyorduk da düşünmüyorduk da.

Ufuk Erdoğmuş (03:50)
Kazanabildiniz mi zaten? Çiz bakalım.

Neslihan Aydınoğlu (03:52)
Siz bakalım

kendi işte zamanında şeyini, surucu

Ufuk Erdoğmuş (03:59)
Kazanır

zaten kazanmayı bilmiyorduk diyorsunuz kazanamamışsınız da yani

Neslihan Aydınoğlu (04:02)
Tabii tabii. Ama öyle bir hedef de yoktu. Bizim aslında belki de hiçbir projemizde hedef, şöyle bir rakam kazanacağız, böyle bir işte şu kadar kilitliye ulaşacağız değildi. Yani bir oyunu nasıl yapabiliriz, bu oyunu işte hayata nasıl geçiririz, biz bu oyunu çok seviyoruz, biz de yapalım. Yaklaşımıyla başladı. Ve ben zaten oyun sektöründe, şimdi tabii biraz daha farklı oralara hiç girmeyeceğim ama yani

Para odaklı, sadece finansal açıdan baktığınızda oyun işlerini yapmak çok anlamda matematiği olan bir iş değil. Tutar, sürükleme var.

Ufuk Erdoğmuş (04:44)
Oyunların %99'u batıyor diye, yani böyle bir oran yok yani.

Neslihan Aydınoğlu (04:48)
Şu

anda farklı bir şey de var. Hypercasual denilen bambaşka bir alem var. Orada reklam üzerinden para kazanma ve reklam vererek yayılma gibi. Kullanıcıların davranışlarına göre oyunun gidişatını ve hatta oyunun tamamen yapısını belirleme gibi bir tam bizimkinden bambaşka bir iş kolu var.

Ama biz hiçbir zaman o tarafa girmedik. hep böyle. Kelimenik aslında bizim online oyunlar yapabilme tecrübemizin bir şeydi, devamıydı. Öncesinde başka oyunlarda yaptık. Bütün oyun sektöründe geçmeyenin kalmadığı okey oyunlarını biz de yaptık. ki. Ama o zaman okey oyunlarında mesajda kelimenik nasıl fark etti? Sorusunun cevabı şu. Mobil sektör.

Aslında 2009'larda falan hani biz mobil sektöre girmeye karar veriyoruz. Aslında hala çalışıyoruz o sıralarda. Ve burada neler yapabiliriz diye kafa yormuyoruz. O zaman başlıyoruz. Mobille birlikte, ki bu milattan önce oluyor artık. Yani... Mobil her zaman varmış gibi düşünüyor. Bizim zamanımız için böyle işte bir oyunu bir store koyacaksın. Orada işte kendi kitlesini oluşturacak. Ya da işte store ve ne çıkaracak eğer iyi bir oyunsa.

Ufuk Erdoğmuş (05:56)
Evet yani.

Neslihan Aydınoğlu (06:08)
Ve böyle işte bireysel geliştiricilerin kendilerini gösterebileceği bir platform, böyle bir platform yoktu. Ve o zaman biz hani şey demiştik, evet eğer iyi bir iş çıkarabilirsek biz burada kendimizi gösterebiliriz demiştik. Ve orada uygulamayı çıslatış reklam gibi seçenekleri de olduğu için para kazanma problemini de aslında oyun kendi içinde çözebiliyor oluyordu.

Ufuk Erdoğmuş (06:36)
Ama ben o dönemi hatırlıyorum sonuçta yani.

Neslihan Aydınoğlu (06:38)
öyle farklı.

Ufuk Erdoğmuş (06:40)
Tamam, avantajı mobilden de avantajı oldu diyorsun yani. O dönem tabii bir şeydi, ben de az çok hatırlıyorum. Mobily'in Mobile First diyoruz şimdi de, o zaman Mobile First'u bırak. Ya bu hakikaten böyle yaygınlaşacak mı diye sorgulandığı bir başta bir dönemde vardı gerçekten. Evet.

Neslihan Aydınoğlu (06:54)
Ama şöyle oldu, onunla birlikte bilgisayarda oyun oynayan bizim gibi kitlelerin dışında annelerimizin elinde cep telefonları ve mobi cihazlar, ipadlar falan olmaya başladı ve aslında bambaşka bir kitleyle kapı ssa açıldı.

 

Soru 3: Karşılaştığınız en büyük sorun neydi?

Ufuk Erdoğmuş (07:13)
Hiç

olmayan bir ikili oyuna geldim. Peki, kelimelik şimdi bugün 22 milyon diyelim. Her sene 2 milyonu artmaya da devam ediyor. Çok güzel. Ben hep şey diyorum yani, herkes de aynı şeyi söylüyordur zaten. Sıfırdan bire gitmekle birden ona gitmek başka oyunlar ama... Yani bu seviyeye büyürken en başından sıfırdan itibaren başında olabilir ya da son dönemde olabilir. Karşılaştığınız en büyük sorun veya sorunlar neydi? Teknik olabilir veya olmayabilir. Bir de bunun nasıl üstesinden geldiğinizde bir adım ilere geçebildi.

Neslihan Aydınoğlu (07:40)
Aslında en büyük sorun genel olarak online oyun yaparken sunucularda karşılaştığınız sorunlar. Çünkü herkes oynamaya devam ediyor. Siz sunucuda herhangi bir sıkıntı yaşadığınızda aslında bir sunucu yazımı var ve bütün cihazlar, bütün clientler bir üsbis ona bağlanıyor. Siz bir sorun yaşadığınızda bundan herkes aynı anda etkileniyor. Mesela o an 400-500 bin kişi varsa oyunda

Onların hepsi aynı anda bunlar etkileniyor buluyor. Ve bir sorunu gidermek aslında başlı başına, mesela oyunu kapatıp, bir şeyler yapıp, sırada kitleyi de, hani biz şu anda çalışıyoruz mesajlarını da bir yerde yayınlayıp, ya da onlardan gelen sorunlara cevap verip, işi yapmak oluyordu. Karşılaştığımız en büyük sorun, kere şöyle bir şey olmuştu. O kadar çok sorun oldu ve o kadar çok şeylerden geçirdi ki.

Ufuk Erdoğmuş (08:39)
Seçmece bir tane oldu.

Neslihan Aydınoğlu (08:41)
Seçmece bir tanesi. şöyle bir şey hatırlıyorum. Bu arada bilmeyenler için söyleyeyim. Kelimelik hala iki kişi tarafından geliştirilen ve üç kişilik bir ekibi sahip olan. Üçüncü arkadaşımızın da işte sosyal medya ve kullanıcı ilişkilerine, bizim moderasyon dediğimiz ilişkileri yapan arkadaşımızın da bir ekibi aslında. Ve geliştirdikleriniz ve ben gerçekleştiriyoruz. Ve bu beş sene aslında böyle değildi. Beşinci seneden sonra arkadaşımız bize katıldı ve o kısımları aldı. Birinde...

O zaman iki kişi olduğumuz bir zaman yayınladığımız bir güncellemede çok kritik bir sorun oldu ve belirli bir cihaz türkünü hiçbir şekilde oyuna yüklediğinde giremiyordu. LG bir şey cihazlar.

Ufuk Erdoğmuş (09:21)
Bir

model telefon yani giremiyor.

Neslihan Aydınoğlu (09:24)
Evet,

bir modern telefon ve o zaman da bayağı da yaygın bir şeydi. Çok spesifik bir sorundu. Yani zaten güncellemenin bazı sorunları vardı üstüne bir de bu geldi. ve bizim hani böyle işte bazı şeyleri durdurmamız gerekti. Hani yani işte güncellemeyi durdurup ondan sonra işte bazı sorunları gidermemiz gerekti. Ve şöyle bir şey hatırlıyorum. Yani böyle sunucuda da durdurmak durumunda kalmıştık biz. Böyle...

Bir saat içinde yüzlerce mail geliyor, mesaj geliyor falan bir sürü mesaj geliyor. Ve biz hani elimizde lg bir telefon var, yok uzaktan bir simülatör de çarptı.

Ufuk Erdoğmuş (09:58)
O sırada

LG'de olduğunu bilmek bile bir meziyet zaten.

Neslihan Aydınoğlu (10:02)
Onlar

kullanıcılardan mesela geliyordu sağ olsunlar. Ve Deniz'in Medya marktada gidip belçiye aldığını biliyorum. O sırada ben çift taraftan insanlara cevap verip bir yandan da koda bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıp bir an önce gidermeye çalışmıştık. O zaman çok böyle katastrofik şeyler yaşamıştık yani. Online oyunun kendisi aslında herkes aynı anda canlı yayın yapmak gibi bir şey. Farkı yok aslında.

herkesin aynı anda katıldığı bir sistemi sürekli ayakta tutabiliyor olmak başlı başına bir çalışı sahibi.

Ufuk Erdoğmuş (10:36)
Teknik problemi yani. Bu şey gibi değil tabii sonuçta. Web sitesi işte kapattık. İşte bir saat sonra geri geleceğiz. Yarın tekrar gel. Öyle bir şey değil ya. Oyunun silinebilir. Bunu derdi edecek teyzeler, amcalar olabilir. Benim puanlarım gitti mi acaba falan.

Neslihan Aydınoğlu (10:49)
Evet bazıları çok ağır bir şekilde gelebiliyor yani. Yani bir oyun olduğunu unutup, yani bunu sadece bir oyun olduğunu unutup böyle çok ağır bir şekilde gelenler de oluyor.

Ufuk Erdoğmuş (10:59)
O zaman bu üç temel soruyla ben repertuvarımı kapatıyorum efendim. teşekkür ederim. Bonus soruyu duymak ister misin? Bahsetmeseydin girmeyecektim ama üç kişi izledin o yüzden artık rahatlıkla soruyorum. Yani kelimelik aslında dev bir oyun. Yani sonuçta 22 milyonun oynadığı bir oyun. Büyük sayılır.

 

Bonus Soru: Dev bir oyun şirketi olmayı hayal etmediniz mi?

Hiç böyle dev bir oyun şirketi olmayı hayal etmediniz mi? Ya da ekibi daha da büyütelim önceliğiniz olmadı mı? Bu çok havalı şeyler ya bunlar. O yüzden soruyorum.

Neslihan Aydınoğlu (11:26)
Yani olmadı. Aslında bu bilinçli bir karardı. Başından beri böyle olmamasını istiyorduk. Çünkü biz daha büyük şirketlerde, daha büyük oyun şirketlerinde de, özellikle Deniz'in bulunduğu ve içerisinde yapmak istenilenden uzaklaşıldığı birçok tecrübemiz var aslında. Yapmak istenilen projelerden uzaklaşıldığı ya da işte herkesin farklı bir yöne doğru çektiği...

Ya da büyük şirketin zaten, sen de biliyorsun, kendi başına dönüyor olmasını sağlamak, özellikle Türkiye gibi bir yerde, yani YouTube'un bir anda kapalılabildiği ve bir sene kapalılmak alabildiği bir ülke size sonuçta bir iş planını yapabilmek bence zaten çok büyük stres. Oyun yapmak ve bir oyunu tutturabilmek, onun sebebi insanlara ulaştırdımak başlı başına bir çalışkan, de bir şirketin idamesini yapmak,

Benim açımdan böyle bir hedefim hiçbir zaman yoktu. Deniz de öyleydi. Ve onun için bu aslında biz hep şunu amaçladık ve planladık. Öyle bir şey yapalım ki biz sınırlarını kendimizin kontrol edebileceğimiz, geliştirmeyi tamamen kendi know-how'umuzla yapabileceğimiz, yani işte maksimum bazı konularda işte ama süreli bir belirli bir okeyjün için, bir durum için grafik üretmenin dışında.

dışarıya gitmeyeceğimiz bir iş modelimiz olsun istedik yaparsın.

Ufuk Erdoğmuş (12:59)
Siz zaten oyun planını yaparken de nasıl bir oyun olacağını sizin aslında gelecek planınız biraz belirlemiş yani. biz iki üç kişiyi zaten geçmeyeceğiz. Kendimiz baş edebileceğimiz bir oyun. Zaten bu kendini tanımlıyor.

Neslihan Aydınoğlu (13:09)
Evet, ikimiz de yazıncı olduğumuz için aslında böyle grafik yükü daha hafif olan, daha kolaylıkla yapabileceğimiz bir iş yapmaya başladık. Ve açıkçası kelimelik tamam sevdiğimiz güzel bir proje ama bunun yanında biz başka projeler de yapmak istiyoruz. Mesela ben şu anda hala hazırda bir oyun geliştiriyorum. İşte Steam platformuna hedefleyen, işte yurt dışına hedefleyen. Yani asıl hedeflerimiz bunlar bizim ve onun mesela ne olacağını çok görmek istiyorum.

İşte bunları peşinde koşabilmek için ve bunlara kanalize olmak için aslında biz daha büyük bir film olup sadece yönetici olarak hani ve hani işte daha farklı sorunlarla uğraşmaktan ziyade iste yapmak istediğimiz, hedeflediğimiz oyunları hayata geçirebilen bir iş kurmak istedik ve bunun sebebinden dolayı da bu iş kulu bu şekilde.

Ufuk Erdoğmuş (14:06)
Şey gibi bütün anlattıkların aynı yaşıyor. Biz sadece oyun yapmak istiyoruz arkadaşım. Başka bir şeyle uğraşmak istemiyoruz. Çıkarmayın. Biz yemek pişirelim, sonra bırakmayız. İyi çok iyi. O zaman teşekkür ederim.

Neslihan Aydınoğlu (14:12)
Bizim otopaktan çıkarmayın.

Rica ederim. Ne demek? Ben teşekkür ederim.


Yazar Oyuna Devam