Tercih Dönemi ve Yazılım Üzerine Eğitim Veren Bölümler ve Farkları | Benimle Oynar Mısın? 22
Intro
Bu hafta, İYTE Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde Öğretim Üyesi ve uzmanlık alanı Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi olan Dr. Nesli Erdoğmuş ile Bilgisayar Mühendisliği ve yazılım üzerine eğitim veren diğer bölümlerin evrimi, yazılım eğitiminde üniversite tercihi kriterleri, Türkçe eğitim ile İngilizce eğitimin artıları ve eksileri, yazılım dünyasında Yapay Zekâ'nın yeri ve öğrencilerin yaşadığı tercih stresi üzerine keyifli ve eğitici bir sohbet ettik.
Üniversite'de yazılım üzerine olan bölümlerin farkları nedir?
Ufuk Erdoğmuş (00:03)
Benimle oynanmasının bu bölümünde konuğumuz İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde doktor öğretim üyesi Nesli Erdoğmuş. Hoş geldin hocam. Hoş bulduk. Çok özel bir bölüm olacak benim için. Bayağı da bekliyorduk bunu. Şimdi şunları konuşmak istiyorum. Tercih dönemi de yaklaşıyor şimdi üniversite savında ama genel olarak bilgisayar mühendisliği yazılım çevresindeki bölümler.
Bunların kattıkları, katabilecekleri görevleri, piyasaya nasıl etkiledikleri, gençlere nasıl etkiledikleri bir de sizin uzmanlık yapay zeka olduğu için çok popüler. Oraya da değinirsek bence anlamlı bir video olur diye umuyorum. Başlayalım mı? Başlayalım. O zaman baştan gidelim. Şimdi üniversite eğitiminden başlayalım.
Nesli Erdoğmuş (00:40)
Tamam.
Ufuk Erdoğmuş (00:48)
yazılım mühendisliği diye bir bölüm var, bilgisayar mühendisliği var, işte bilişim yönetim sistemleri var, şimdi yapay zeka mühendisliği diye bölümler çıktı. Bu bölümlerin farkı ne?
Nesli Erdoğmuş (00:58)
Lisansı şimdi ya bilgisayar mühendisi ilk sonra evet yazılı mühendisi çıktı şimdi yapay zeka ve benzer mühendis bölümleri de açılıyor. Aslında temel olarak çok fazla örtüşen dersleri var yani bakarsınız belki %60 %70 tam sayıyı bilmiyorum ama bir sürü temel dersi ortak bunların. Birazcık 3.4. sınıfta farklı alanlarda özelleşiyorlar işte. Bilgisayar mühendisinin birazcık daha böyle hepsini
tanesiyle biraz öğrenilen ya da daha çeşitli seçimli ders olanakların olduğu daha temel disiplin olarak alabiliriz. Ondan sonra yazılım mühendisliği son belki 10 senedir vardı.
Ufuk Erdoğmuş (01:37)
İlko vardı zaten. Evet.
Orada
yazım mühendisi hep özel üniversitelerdi değil mi? Yanlış mı biliyorum ben? Devlette var mı?
Nesli Erdoğmuş (01:49)
Ben de çok emin değilim ama doğru olabilir.
Ufuk Erdoğmuş (01:52)
Bana öyle olduğu için sanki böyle biraz ismini reklam olsun diye koymuşlar gibi geliyor böyle şeylerde hep de neyse.
Nesli Erdoğmuş (01:57)
Yok, yani reklam mı değildir. Sonuçta bu bir ihtiyaç. Bir insan yetişecek ve o insanın edinmesini istediğiniz bazı bilgiler var, yetenekler var. Bir yazılım mühendisiyle bilgisayar mühendisi o kadar farklı olmasa da aslında bazı açılardan da...
Aldıkları dersler içerisinde değişik aslında birbirlerinden çünkü şivasının aldığı seçimleri olarak seçip alabilir bilgisayar mühendisi ama almaya da bilir.
Açıp da irdelemedim. Pat diye ben ne söyleyebilirim bilmiyorum ama mesela bilgisayar mühendisinde olan bazı zorunlu dersler. Şimdi hiç bilmiyorum ama bir şey olabilir mesela işte gömür sistemler mesela. Birazcık daha donanıma yönelik şeyler. Yazılım mühendisinde olmayabilir.
Ufuk Erdoğmuş (02:59)
Yani bilgisayar
mühendisleri
Nesli Erdoğmuş (03:06)
Ama yazılım
mühendisliğine çok spesifik. Bazı mesela bilgisayar mühendisinde seçmeli olarak verilen dersler diğer bölümde zorunlu olabilir. Aslında aynı ders havuzundan diye düşünün. Farklı zorunlu ders seçiliyor, diğerleri seçmeli yapılıyor. Böylece... Yapay zekânişim de aynı. Mesela şimdi bilgisayar mühendisinde benim...
Ufuk Erdoğmuş (03:22)
Yani 3 aşağı 5 yukarı ama aynı.
Nesli Erdoğmuş (03:29)
çalıştığım bölümde. Aslında bizim makine öğrenmesi yapay zeka, işleri ve stokastik süreçler vesaire gibi böyle yapay zeka alanına yönelik seçmeli dersler var. Ama bir yapay zeka mühendisinde bunların bir kısmı zorunlu hale getirebilir. tabii zorunu sürekli ekleyemezsiniz. O zaman öğrenci mezuniyeti zorla girer. O bir sınıdı çıkartmanız lazım. İşte ona en az ilintili olanları da çıkarıyorsunuz. Böyle yeni bir eğitim planı oluşturuyorsunuz aslında. Onu da yeni bir mühendislik
Bilgisayar Mühendisliği ve yazılım üzerine olan diğer bölümlerin evrimi
Ufuk Erdoğmuş (03:58)
Bu
absürt değil mi yani bilgisayar mühendisliği kalsaydı hani çeşitlenseydi illa işte bir yapay zekâna mühendisliği çıkmalı mıydı?
Çok modern oldu.
Nesli Erdoğmuş (04:11)
Yani bir bilgisayar mühendisliği çatısı altında tek de yürütülemez değil ama farklı çıkmasının da bir zararı var mı diye düşününce aslında yok.
Ufuk Erdoğmuş (04:21)
Bize bir
mesaj geldi çünkü yani gençlerden bazen mesajlar geliyor işte ne yapalım ne edelim hatta okuyalım mı buna da geleceğim hani yapay zeka var yazılım var hani farkı ne diye soruyorlar işte gerçekten gerekli miydi ben sadece şöylece anlandırıyorum işte atıyorum makine mühendisliği vardı zamanında oradan kimya mühendisliği belki tomurcuklandı oradan gıda çevre hani mecbur kalın
Nesli Erdoğmuş (04:43)
Ama ben de
kimya mühendisi bir temel mühendislik olarak kalıyor. Yani yine de kimya mühendisliğinde dediğiniz bilgilerin çoğu aslında diğerler için de geçerli. örtüşüyor. O birazcık da hani daha çok daha önden aslında hangi alanda uzmanlaşacağınızı seçmiş oluyoruz.
Ufuk Erdoğmuş (04:46)
...kaldı evet.
Yani
bilgisayar mühendisi okuyup ya da elektronik mühendisliği okuyup hatta değil mi? Yapay zeka uzmanı olunabilir. Hatta matematik okuyup sanıyorum. Ama diyorsun ki sen ben üniversiteye girerken de ben yapay zekacı olacağım. Baştan adını koymak gibi mi oluyor?
Nesli Erdoğmuş (05:16)
Yani
bilgisayarın alanları gibi şey yapalım. Olabilir tabi ki. Sınırlamak için söylemiyorum ama şimdi aynı yapıya saadet kalırsak hani kimya mensyası örneğinden.
Yani şöyle zaten lisede, lise sonunda gelmişsinde bir sınava girmiş, öğrenci büyük bir seçim yapmak zorunda. Tıp mı okuyayım, mühendislik mi okuyayım? İnşaat mı okuyayım, elektrik mi okuyayım, bilgisayar mı okuyayım? Bir de bilgisayar mı okuyayım, yazılı mı okuyayım, yapay da... Yani o böyle şey aslında gitgide derinleşiyor yani. Gitgide daha da detaylı bir seçim oluyor. Ama yani arasındaki geçişkenlik çok...
O yüzden de yani o seçenek ben yazıl mühendisi oldum, hay Allah bilgisayar olsaydım şimdi bilgisayarı yapacağını yapamayacağım. Ya da ben yapay zeka mühendisliği okudum ama şimdi işte şu işlere başvuramıyorum falan. Hani bu o kadar belirleyici olmayada bilir yani. Günün sonunda gerçekten çok fazla alanda örtüşüyorlar. Ya da ben bilgisayar mühendisliğindeyim artık yapay zeka alanı da çalışamam diye. Böyle bir...
Ufuk Erdoğmuş (06:16)
Bir
handikap oluşturmayacak yani.
Nesli Erdoğmuş (06:17)
Evet evet
yani mühendisliklerin arasında bile bir geçişkenlik varken bir de böyle tek bir mühendisliğin ya da hani tek bir disiplinin böyle çok birbirine yakın şeyler arasında zaten olur. O yüzden hani birazcık daha esnek bakılabilir ama gerçekten çok büyük yani lise çağından itibaren bir merak varsa
yazılma özel olarak yapay zekâya ve isteniyorsa bence neden olmasın. Böylece aslında bir sürü ileride hani hep diyoruz ya, bu benim ileride ne işim yarayacak yani. Yani onu söylediğin ders sayısını azaltabilirsin yani. Ama tabii bunun ne istediğini bilmek yani sonra ya da sen mezun olduğunda ne gibi işe olanakları olacak ve sen hangilerini tercih edeceksin onu kestirmesi o kadar kolay değil artık. Biz de zar da atıyoruz yani tabii ki.
Ufuk Erdoğmuş (07:02)
besleneğe o kalacak mı olan belli de değil zaten artık.
Nesli Erdoğmuş (07:05)
Bilgisayar ve Mühendis için bunu sevmek biraz yoldur da bazı diğer alanlar için çok sağlam bir analiz yapılması gerek.
Ufuk Erdoğmuş (07:14)
Peki dedi ki işte bunu kullanacak mıyız?
İş hayatında başarı için üniversitede yazılım okumak mı, yoksa alaylı öğrenmek mi?
Mesela şimdi bilgisayar mühendisi, yazım mühendisi neyse üniversite okuyup Türkiye şartlarında, şimdi siz danışmanlık verdin biliyorsun yani piyasaya az çok hakimsin neler kullanılıyor. Üniversitede öğretilenle Türkiye'deki şirketlerin genelde kullandığı bilgi havuzu hani temel bilgi çakışıyordur da pratik bilgi çok çakışmıyor gibi geliyor bana. Şimdi üniversite okumanın o zaman ne faydası var? Hani bunları nerede kullanacağız diyor.
Türkiye'de öyle bir alan yok yani. Gene çıkıyor Java'sı tıkkodluyor mesela falan.
Nesli Erdoğmuş (07:50)
Yani bu tabi biraz felsefik bir tartışma yani üniversitelerin görevi artık ne olacak? şimdi tabi ki bir meslek eğitimi var, bir araştırma bileşeni var, bir vizyon oluşturma yani geleceğe yön verme gibi aslında hani sadece şu anki ihtiyacı değil, gelecekte olabilecek ihtiyaçları da karşılayamaya yönelik üniversitelerin bir mesele. O yüzden hani herkes Javascript istiyor hadi hepimiz
Ufuk Erdoğmuş (07:56)
direkt bunu sorabiliriz üniversitelerin amacına.
Bugün
o çok yaygın, hemen herkes onu öğrendi.
Nesli Erdoğmuş (08:20)
Ama
işte hani birazcık daha böyle o dağını ileriye döndüren bir üniversite. Yani en azından... Yani ya da en azından biz şu an araştırma üniversiteleri seçiyoruz. Yani biraz böyle hani şeye o çarka işte asker üretelimden birazcık daha farklı düşünmesi gerektiğini düşünüyorum en azından.
Ufuk Erdoğmuş (08:29)
İyi üniversitelerden beklentimiz.
Nesli Erdoğmuş (08:43)
Tabii o da çok da haklı bir soru. Yani sonuçta birçok üniversite var. Bir sürü var. Her çıkan kişi de böyle bir vizyoner mi olacak ya da araştırmacı mı olacak, çığır açacak mı? Bunların belki 190'ı da dediğin gibi gerçekten de gidecek piyasada işte devoloper olacak. Ama hani birazcık da şeydir ya üniversitede aslında sen ne yapacağını öğrenmezsin, nasıl yapacağını öğrenirsin gibi.
Yani biz her olası 4-5 sene ya da 10 sene içinde çıkacak dili, teknolojiyi öğretemeyiz. Önce bizim öğrenmemiz lazım ki çok hızlı bir şekilde.
Ufuk Erdoğmuş (09:21)
Zaten girecek
Nesli Erdoğmuş (09:22)
Bunu
Ufuk Erdoğmuş (09:22)
bu.
Nesli Erdoğmuş (09:22)
öğretmemiz lazım, sindirmemiz lazım. böyle bir insan kaynağı, gerekli mi zaten onu zaten ben tavsiye ediyorum. Ama diyelim ki gerekli olduğuna karar verdik, o kadar kolay değil. Bütün bunları işte hani çok sık takip edecek detay, ders şey çünkü çok değişiyor yani. Şimdi her sene ayrı bir framework çıkıyor, her ayrı şeyde.
Ufuk Erdoğmuş (09:42)
Herkese
şey anlatıyorum 2010'da Prototype diye bir JavaScript kütüphanesi Acayip popülerdi. Karmışlık da bir şeydi yani. Böyle hardcore işte software enginyerler JavaScript'e bulaşınca Prototype, Prototype, Overlerdi falan. İki sene içinde falan yok oldu. Bugün React var belki beş sene sonra olmayacak. Yani sen şimdi Ufra Data'a bunu koysan ne yapacaksın?
Nesli Erdoğmuş (10:01)
Ama işte ben mesela hani öğrenci diye şunu beklerim ya da hani sizin açınızdan da başlayan bir çalışanla.
Yani ne gelirse gelsin yani 2-3 ay içinde öğrenebilir. Öğrenmek derken oturup da böyle okulunda uzmanım ben artık şunu biliyorum manasında değil ama bizim bir ders açıp da okulda öğreteceğimiz şeyi zaten hand zone yani ne diyelim o pratiğini uygulayarak iş yerinde çok daha rahat öğrenebilir. Çünkü bir proje var, orada onu işin mutfağında öğrenmek başlıyor ve sınıfta öğrenmek başlıyor. Çok daha hızlı olabilir. Orada bizim öğrencileri kazanmak istediği ya da daha doğrusu üniversitede öğrenciyi kazanmak
Aslında birazcık bunda cesaret etmek, elini kirletmeye, o işine, kollarını sıvayıp işin içine atlamaya. Bir de nasıl yapacağını, nasıl didikleyeceğini, nasıl sorun bulacağını, nasıl sorun çözeceğini öğretmek.
Ufuk Erdoğmuş (10:55)
Klişe öğrenmiyor öğrenmek gibi falan diyorlar ya
Nesli Erdoğmuş (11:15)
Aynı zamanda.
Üniversite mezunu herhangi bir iş yapamıyor. Tabi ki yetkinlik o alanda bir uzmanlık da kazanıyorsun. İkisi birbirine paralı. Çünkü öteki türlü de çok ilginç oluyor.
Ufuk Erdoğmuş (11:28)
Bu arada bir üniversite mezunu başka işte yapıyor pratikte zaten. Tabii Hani gidip doktorluk yapmıyorsun ama...
Nesli Erdoğmuş (11:33)
Ama tabii ki çok büyük bir kaybı değil mi yani kaynak kaybı?
Meslek eğitiminde 2 yıllık bölümlerin önemi
Yani o açıdan hani soruya geri dönecek olursak, meslek eğitim verenliğin, bu alanda özellikle programcılıkta iki yıllık eğitimlerin çok daha aslında önem verilmesi hepsinde yani çünkü hani meslek eğitim bazen bazı hani demin biz bu dersi niye görüyoruz ya sorularına amaç diyor muyum? Aslında belki çıkıp
Ufuk Erdoğmuş (11:50)
Türkiye şahı
Nesli Erdoğmuş (12:01)
Sektörde herhangi bir iş çok iyi yapacak bir bilgisayar, şimdi mühendis demeyeceğim artık iki yıllık diyince mühendis dememiz ama yani bilgisayar yazıcıyı, programcıyı eksene de çıkarabilirsin ama orada tabi böyle bir şey var yani o iki senelik programlardaki eğiticilerin nasıl olduğu.
Ufuk Erdoğmuş (12:21)
Eğitim kalitesi,
apa ile biter
Nesli Erdoğmuş (12:24)
Yani
şey, evet orada artık şeyi ayrışıyoruz yani gerçekten misyon ne yani bir üniversite yani o sektörde çalışacak insanları üretiyor. İşte daha geleceğe yönelik daha hani yüksek seviye bir düşünme yani şey mi var misyon neydi demiş onu bir kararlaştırmak.
Ufuk Erdoğmuş (12:39)
Ya işte bizde ki
Bu değil.
Üniversitede öğrenilen bilginin iş hayatında uygulanabilirliği
Nesli Erdoğmuş (13:05)
Ama olacağı anlamı... Şimdi bir
de şöyle bir şey var, teknolojileri şimdi... Ben zaten uzadım da hani içinden biri olarak sana bile söylerim, say kaç farklı şey var diye. Yani biz bir müfredata sığdıramayız. O kadar ayrı...
Ufuk Erdoğmuş (13:20)
Ya da benimkini
öğretsek yani şirketinki değişik ol.
Nesli Erdoğmuş (13:22)
Evet,
platform kullanılır, platform farklıdır, kod değil farklı. Yani yığınla kombinasyon var. Onların her birini içerecek şekilde, yine dediğim gibi yani çok yapılabilir, ölçeklendirebilir değil yani böyle. O yüzden sonuçta şirketlerin de bir noktada bu kostü, yani bu iki ay, üç ay...
Ufuk Erdoğmuş (13:47)
Bu riski
göz alması maliyeti almasınlar.
Nesli Erdoğmuş (13:52)
Ne?
Ufuk Erdoğmuş (14:30)
Bu derste var.
Her üniversite yapıyor mudur bunu şüpheliyim ya benim gözlemlediğim çok da çeşit yok yani.
Nesli Erdoğmuş (14:42)
Yani yapılmasa bile, bitirme projeleri var. Öğrenci hayati olabildiğinde serbest bırakılıyor. Öğrenci orada istediği teknoloji öğrenme ve onu uygulama olanığına sahip oluyor. Eğer gerçekten bir özgür gösteri seve yaparsa aslında neredeyse bir staj gibi bir şey. da stajın devamı gibi yani orada bir proje sıfırda.
Ufuk Erdoğmuş (15:03)
Bir
ayda yapacağından daha güzel.
Nesli Erdoğmuş (15:04)
İki dönemde
de tek dönem de olabilir. Yani iki dönem boyunca bir şeyle uğraştığınızı düşün. Yani bir proje ile. O bilgi birikimini sağlar gibi düşünüyorum ama tabii beklentiyi de çok yükseltmemek lazım. Çok fazla sorumlulukları var öğrenciler.
Yazılım eğitiminde üniversite tercihi
Ufuk Erdoğmuş (15:21)
Peki şey üniversiteler arasında fark nasıl? şey vardı ya bizim zamanımızda üniversitemi bölüm mü daha önemli falan gibi şimdi tamam yazalım istediğimizi varsayalım. Yazın bilgisayar, türevleri. Burada üniversite tercihi ne kadar fark eder ya da iyi üniversite kötü üniversite mezunu ne kadar fark oluyordur?
Nesli Erdoğmuş (15:43)
Yani hepsinin çarpanı var. Şimdi bilmiyorum tabi. Tamam bu 3-1 sıfır noktaydı falan gibi şu an gelemem. Ama şöyle, hangi üniversiteye girdiğin kadar o girdiğin üniversiteden nasıl çıktığını da önemli. Çünkü hani çok iyi bir üniversiteye girip, hiçbir şey edinmeden de ya da edinmen gerekenin minimumu yani mezuniye çarpma.
Ufuk Erdoğmuş (16:07)
Kimye mensup
olduğum kadar çıkarsam mesela.
Nesli Erdoğmuş (16:10)
olamazsın,
istersen o tüden çık yani işte. Ama istemiyorsundur yani. Orada tabi başka faktörler de var. Yani bir öğrenci neden girdiği bölümden mezuniyet şartlarını minimumunu sağlayarak çıksın. Ben bunu şey yapamıyorum.
Ufuk Erdoğmuş (16:25)
Ama
şimdi iyi bir öğrenciydin sen o yüzden empati yapamayalım diye...
Nesli Erdoğmuş (16:28)
Süper
bir öğrenci değildim ama şunu demek istiyorum. Az önce bir soru daha sormuştun dedin işte neden üniversite okuyalım?
Ufuk Erdoğmuş (16:38)
Zaten iyi üniversite kötü üniversite konuşur konuşmaz arkasından bunu söyleyecektim. Ne kadar fark varsa hiç okumasın.
Nesli Erdoğmuş (16:42)
Şimdi hani
şey var, özellikle David Üniversitesi ise size verilmiş ücretsiz bir hak. Yani oturup oradaki o yapılan kürasyonu yani işte dersler hazırlanıyor eğitim planı programlanıyor. Büyük bir çaba var yani. Ben de öğrenciyken bunu fark etmedim. İşin bu tarafına geçince gördüm İnsanlar bu eğitimi iyileştirmek, güzelleştirmek daha faydalı hale getirmek için uğraşıyorlar, çaba sarf ediyorlar.
Ve bu çaba size en azından bir devlet üniversitesi tabii ki. Vakıf ya da özgür üniversiteler de farklıdır. Orada da çalışılıyordur. Sadece orada bir karşılığı var ama aynı şekilde yine de yapılmış bir şey. Parasını verip de alıyorsunuz. O zaman daha da büyük bir özveri olması lazım. Oradan maksimum almak için yani. Öteki türlü bu çabayı kişisel olarak herkesin vermesi lazım.
Ufuk Erdoğmuş (17:34)
Böyle bir plan kuracaksın.
Nesli Erdoğmuş (17:36)
Korsera'dan hangi dersler alayım, müdemiden neleri bulayım, bilmem nerede ne tutorialu varmış, şurada bilmem ne sertifikası varmış gibi böyle bir şey oluşturmanız lazım. Aslında bütün bu tarz işler yani bu sertifikasyon niye var bütün dünyada yani her şey sırf eğitimde değil. Hani siz diyorsunuz ki bu artık tamam ben bunu garantiliyorum bu arkadaş, şu bu makine şunu yapabiliyor bu arkadaş, bunları bunları bilerek çıkıyor burada. Öteki türlü yani bunun şey yapması o kadar kolay olmaz idare etmesi.
Ya da işte kişiye çok fazla yük biner. Yapamaz diyemem yani sonuçta. Ama tabii büyük bir efor. Hani o sınavı kazanmışsınız zaten başında çok büyük bir efor. O üniversiteye girmişsiniz. Yani şeyleri ayrı tutuyorum. Yani girdik bölüme hiç sevmedik yani hiç. Buna göre değil yani. bu işi hiç sevmedim. O ayrı. O zaman bence...
En yakın çıkışa doğru yönelmekte fayda var. Yatay geçiş mi, dikey geçiş mi, yeniden sınava girmek mi? Çünkü bunu böyle bir kayıp olarak da görmek lazım. Denedik olduğunu olacak.
Ufuk Erdoğmuş (18:40)
O yaşta öyle gibi
hissediyorsun sen. Bir sene kaybedeceksin falan. Bir sene hiçbir şey değil yani. Yanlış yolda gidilen bir sene hiçbir şey değil yani.
Nesli Erdoğmuş (18:44)
Değil mi? İki sene, üç sene de değil yani.
O yolda devam edince daha çok seni... O yüzden... Ama ben onun birazcık daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bize göre. Biz daha büyük bir baskı altındaydık. Gireceğiz de bitireceğiz. Sanki bu biraz daha aşıldı gibi geliyor. İyi bir şey.
Ufuk Erdoğmuş (18:52)
Hayatını göreceksin evet.
Bir şey soracaktım, onu bir hatırlayayım. Üniversite iyisi, kötüsü... Yani neye göre iyisi, neye göre kötüsü? Lisans için konuşalım şimdi tabi. Tercih yaparken iyi üniversite, kötü üniversite direkt puana göre mi sıralamak lazım? Fikrin nedir yani? Bunlar göreceli tabi yorumlar da.
İyi üniversite/kötü üniversite kriterinde bölüm puanlarının etkisi
Nesli Erdoğmuş (19:17)
Ha onu
E puanlar tabi bir gösterge.
Yani
sonuçta o puanları rastgele belirlenmiyor. Sonuçta bir popülasyon tercihi yapıyor yani o tercihleri.
Ufuk Erdoğmuş (19:39)
Kadın
insan yanılıyor olamaz mı diyorsun?
Nesli Erdoğmuş (19:43)
Yani sonuçta o tercihleri yapan insanların da belli bir dağılımı var. O dağılımlar da mantıksal şekilleniyor. Çok da farklı değil. Yani herkes bir şey tercih ediyorsa ya da büyük oranda bir şey daha fazla tercih varsa yani bir sebebi oluyor tabi. Yani oradan çıkan öğrencilerin iş bulma olasılıklarıyla ya da kapasiteleriyle ya da orada üniversite sırasında yaşadıkları hayatla ilgili pozitif deneyimleri etraflarıyla paylaştıkları.
Ufuk Erdoğmuş (20:08)
Ama yani
puanı çok yakın olup birbiriyle alakası üniversitede var. Yani aynı bölüm puanlar çok yakın biri İngilizce eğitim veriyor biri Türkçe veriyor mesela. Yani şehir fark ediyor.
Nesli Erdoğmuş (20:15)
Şehir çok önemli.
işte genelde büyük şehirlerde daha yüksek olması... Yani sonuçta yine aynı şekilde oraya daha çok tercih eden olduğu için.
büyük şehirlerde İstanbul'da örneğin, üniversitelerin o açıdan bir avantajları var. Ama hani bir İstanbul şeyi yoksa hani birbirine çok yakınsa yani tabii ki o hani o atıyorum ilk üçü bile çok yerleştiremezsin Söylesin, alay etsin. Orada nasıl ya Boğaziçi mi Koç o nasıl yerleştireceksin? bir sene biri geçer, öbür sene öbür geçer. Şundan daha iyidir bu o yüzden ya da dönemsel bazı bölümler iyi insan kaynağı toplar sonra kaybeder. Bunlar böyle çok da şey değil.
Ufuk Erdoğmuş (20:58)
O
sınıfın ortalamasının iyi olması seni de yukarı çekiyor.
Nesli Erdoğmuş (21:13)
%100
katılıyorum. Yani benim de zaten hep böyle şey yaptım söylediğim öğrenciler böyle tanıtmı güvenlerine vesaire...
Ufuk Erdoğmuş (21:17)
Belki alaylı
olmanın en büyük handikabı bu olabilir. Sen yalnızsın. Ama mesela bir üniversiteye gittiğinde sınıf arkadaşların seni o rekabet yukarı çeker diye geliyor bana hep.
Nesli Erdoğmuş (21:26)
Şimdi karşılaştıracak kadar bilgim yok. Diğer yolda da eminim çok fazla tuğlar. Şimdi artık online olduğu olunca yalnızlık ne kadar doğru orada bilemiyorum. Gerçekten bilmiyorum. söyleyeyim. Kısaca. Oraya giren birisi de belki yalnız kalmayabilir belki onu yapan...
Binlerce insan vardır ve onlarla bir... Yani o komüniteler de öyle çok hemen yabana atılacak gibi olmayabilir. Bilmiyorum diye hani en net öyle cevap vereyim. Ama diğer... bir... Ne diyeyim, geleneksel yol takip edecek bir üniversite eğitimiyle bir meslek sahibi olacaksa, o zaman hani şey... Ne kadar çok...
zorlayıcı bir şeyde olursan o kadar zorlanırsın ve sınırlarını keşfedersin evet. Yani böyle bir motivasyon isteniyor bir şey yoksa hani bir bölüme birinci, ikinci, üçüncü girip çok ne bileyim çok alt bir bölümü tercih edip hani böyle oranın süpersiteri bitirmek
ve ondan sonra da ama aslında kendini çok da zorlamadığını fark etmek üzücü olur. O yüzden böyle zaten öz motivasyonu bulmak o kadar kolay değil genellikle yani. Hiçbir yaşta bence. O yaşta daha da zordur belki özellikle ders. Hani bunu hala eğitim gözüyle yani. Lisenin de uzantısı gözüyle bakınca o zaman zor.
Ama hani en azından böyle etrafta iten yani sana bir rol müdör olacak diğer insanlar, arkadaşlar işte olursa yani o kendi kliğini bulmak daha önemli yani bence. Öteki türlü de yalnız hissedebilirsin ya da bazı şeyler senin için çok kolay olabilir. Kafanın uyacağı insanlar vesaire. Hani bunu üniversite puan sıralaması ne kadar sağlar emin değilim yani. O da yüzde yüz değil. Ama hani bir metrik yani bir metrik. Random'dan, rastgele'den
Ufuk Erdoğmuş (23:15)
Hah, vereceğim.
Nesli Erdoğmuş (23:20)
Bir adım üste. Bir adım üste yani diyebiliriz yani.
Yazılım eğitiminde İngilizce eğitim mi, Türkçe eğitim mi?
Ufuk Erdoğmuş (23:24)
Peki, İngilizce ile Türkçe eğitimi fark eder mi yazıldığım için?
Nesli Erdoğmuş (23:28)
ve fark edersin.
Ufuk Erdoğmuş (23:33)
Ya sanırım öbür üniversiteleri
Nesli Erdoğmuş (23:35)
Yok
yok hiç ayıp olmasın diye değil. Gerçekten öyle bir derdim yok.
Sadece hani ana dinde eğitimin de faydalarını olacağını düşünüyorum. Bir dil bariyerinin sizi bir şey öğrenmenizi engelleyebilmesi bence üzücü bir şey. Ama diğer yandan da şimdi artık demin de konuştuk o kadar büyük bir şeyin kaynak var ki mezun olduktan sonra hala öğrenmeniz gereken, hala kendiniz geçeceğiniz
Evet, bu dil bariyerinin artık birazcık daha bu... ...synchronize çevirilerle, otomatik tercümelerle... ...yani şimdi bir web sitesini açtığınızda daha bana sormadan pat diye Türkçeye çeviriyor. Öyle olunca hani bu böyle artık kesin İngilizce, kesin Türkçe diye nasıl bir ayrım kalır? Belki o noktada Türkçe eğitim sadece işte o aradaki o ana dil avantajını kullanabilir mi? Gerçekten İngilizce eğitime saldık kalmalı mıyız?
Ufuk Erdoğmuş (25:03)
Ama işte bu yani çeviri imkanlarının artmasıyla
Nesli Erdoğmuş (25:07)
Evet ama bu hani birazcık daha geleceğe dönüştü. Evet evet. Bu kadar artık çok günümüzde günlük hayatımızın içine bu kadar çok girmemişken daha bu bölüsü şey çeviri yani otomatik çeviri. O zaman ben hani gözüm kapalı diyordum ki tabii ki İngilizce zaten İngilizce'yi bilmeniz lazım işte...
Ufuk Erdoğmuş (25:09)
5 sene
Nesli Erdoğmuş (25:31)
İngilizce eğitimde olmazsa olmaz yani Türkçe yapılmaması lazım yani çok kısıtlayıcı olur diye düşünüyordum o zaman. Şimdi o kısıtlılık biraz kalkınca acaba İngilizce eğitimin kısıtlayıcılığında bir konu
Ufuk Erdoğmuş (25:46)
Sonuçta
günlük yazılım hayatında var yani bu tıptaki latin isimlendirme gibi geliyor bana yani terimler İngilizce istediği kadar Türkçe'yi çevirelim yani. Bana öyle geliyor en azından.
Nesli Erdoğmuş (25:58)
Anlıyorum ama yani şey tabii ki en azından ne bileyim bazen kodda ne if diyorsunuz
Ufuk Erdoğmuş (26:03)
Yani
hani onu yazınca anlıyorsun ifasını, netif biliyorsun yani.
Nesli Erdoğmuş (26:06)
Ama işte onun öyle olduğunu bilmekle diğeri farklı. Yani İngilizce eğitim almış olmak farklı. Bir de ifinalsin ne demek olduğunu bilmek farklı. Ama hani şimdi biraz böyle çok hipotes, hipotetik mi? Hippotetik konuyu.
Ufuk Erdoğmuş (26:25)
Farazi Farazi Farazi
Nesli Erdoğmuş (26:31)
Var
Ufuk Erdoğmuş (26:31)
Farazi Farazi Farazi Farazi Farazi
Nesli Erdoğmuş (26:34)
sayısal değil aslında. Neyse evet, var sayısal değil. Birazcık böyle, belki kısa dönem düşünürsek evet İngilizce eğitimi bence hala avantajları var. tabii ki o bariyeri küçültmek için ille Türkçeye geçmek zorundaysanız İngilizcesini çok iyileştirebilirsiniz.
Ufuk Erdoğmuş (26:52)
Bir
de iyi bir İngilizce eğitimi de zaten bu açığı kapatabilir.
Nesli Erdoğmuş (26:55)
Evet
evet ama tabii sonuçta hiçbir zaman Türkçe gibi olmaz yani bizim için Türkçe de öğrenmek. Bir kavramı, bir şeyi öğrenmek orada farklı olabilir yani.
Ufuk Erdoğmuş (27:05)
Yani ama çok felsefi bir yani geniş bir yorum yaptık gibi sanki şu an. Yani yazılım özeninde bakınca yazılım bilmiyorum doğru mu da daha pratik... Ha tamam orada mesela tartışa biz bunu hani yazılımdan bahsediyoruz o yüzden dedim. Daha pratik bir eğitim alanı ya yine öğrenme dilinin İngilizce aman Türkçe olması ne kadar avantajsa alacak. Yani oturup kod yazarak öğrenecek zaten çocuklar çoğu şeyi. Yanlış mısın?
Nesli Erdoğmuş (27:12)
Öğrenilen bir şey.
Yok ama bir sürü arkada öğrenciye kavram var yani nesne temelli diyoruz yani işte objektöreantide yani o bir kavram aslında. Sadece orada oturup da o kodu öğrenmiyor, pratikte yapacağın bir şey değil. Bazı şeylerin nedeninin, niçininin oturması lazım, bir tasarım yapmak için, bir karar vermek için. Bunlar önemli yani. Yine dediğim gibi dil biraz o açıdan kısıtlayıcı olabilir. Benim şeyde de gördüm, kendi sınıflarımda da gördüm.
İngilizcesi iyi olmayan öğrenci gelmiyor mu? Geliyor. O öğrenci o dezavantajı yaşamıyor mu? Yaşıyor. Yani ben onu Türkçe de açıklayabilir miyim? Açıklayabilirim. Açıklamıyorum ama. Ya da daha doğrusu sınıfta tabi ki sonra konuşuyoruz ama ama sınıfta %90-95 dersler İngilizce akıyor ve akıyor yani bunu altyazısız tabi avantajımız Türkler İngilizce konuşuyor ve benim İngilizcemde işte ne bileyim çok anlaşılması zor olmayabilir.
Ufuk Erdoğmuş (28:26)
Amerika Zinci Aksanı değil yani.
Nesli Erdoğmuş (28:28)
Çıkacaksan,
hepimizin aşınağı oldu çıkacaksan. o açıdan hani bir şey ama işte dediğim gibi yani onu bundan 5 sene önce olsa ben İngilizce okumak derdim. Bugün de hala ona yakınım ama hani 5 sene 10 sene sonra
Ufuk Erdoğmuş (28:40)
Net İngilizce
Ama
bugün tercih
Nesli Erdoğmuş (28:50)
Bir
de çerzoya Birinci kaynakla olmak lazım.
Ufuk Erdoğmuş (29:02)
hep selenerce
şey diyordum yani Türkçe kaynak takip edebiliyorsun yazımda ama İngilizce bir şey çıkıyor. Birisinin onu öğrenip hazmedip vakit ayırıp Türkçe bir kaynak oluşturması için aradan 1-2 sene geçiyor. ve yazımda bu 1-2 senelik gecikme çok... Anlık çevresi evet. O zaman yapay zeka çevirmenleri işsiz bırakacak.
Nesli Erdoğmuş (29:22)
Bıraktı bile.
Yapay Zekâ'nın, gelecekte yazılım dünyasına etkisi ve gelecek öngörüleri
Ufuk Erdoğmuş (29:24)
Peki
yapay zekâ o zaman oraya gelelim magazin konuya. Yapay zekâ yazılımcıların işini elinden alacak diyorlar. O zaman hiç okumayalım. Var mı böyle bir şey? Yani sizin konuda bu ya uzmanlık alanı artık kaynağına soralım.
Nesli Erdoğmuş (29:37)
Yani işte uzmanlık alanı olması bu şeyleri tahminleri yapmayı çok kolaylaştırıyor mu desem kolaylaştırmıyor çünkü Hinton'a da soruyorlar bir röportajda de... ...zekan işte böyle... ...tırnak için cevap veriyor. ...fadr's birisi yani sonuçta ödül falan. Yani o bile diyor ki yani ben 5-10 sene önce buraya geleceğini tahmin etmiyordum artık tahmin etmiyorum yani 5-10 sene sonrasında etmiyorum.
Ufuk Erdoğmuş (29:49)
Yapay ziyanım boğazım.
5-10
sene önce buraya geleceğini kesinlikle beklemiyorduk 5 seneye kim bilir ne
Nesli Erdoğmuş (30:09)
Evet, 5-10 sene önce şu
peşiydi diyor yani. Yok canım, tamam iyi bir yere geldik. Bu işi yapan hani... Şimdi uzmanlıklarımızı karşılaştırmıyorum bile. O bile diyor ki ben yanıldım. Buraya bu kadar hızlı geleceğini düşünmüyordum ve artık tahmini bırakıyorum.
Ufuk Erdoğmuş (30:17)
Adam yaptığı şeye inanmıyor bir şey.
Bu şey
manasında mı? O kadar hızlı gidiyor ki artık tahmin edilemez.
Nesli Erdoğmuş (30:35)
Bu da
bilir durmaya da... Hayır şunu diyor yani benim bir tahmin yapma gibi bir kendime tahminlerime güvenmiyorum diyor. Yani o işin mutfanda olması... da yani onun nasıl çalıştığını bilmeniz o teknolojinin ne kadar hızlı gelişeceğine dair öngörünüzde bir... Yani azından bir örnek tabii tek bir... Yani çok büyük oranda spekülatif oluyor yani ama...
Ufuk Erdoğmuş (30:52)
Anlamış oluruz yani aslında.
Nesli Erdoğmuş (30:59)
Yani bu hızla böyle devam ederse evet, bir korkutucu bir yanı var. Yani hepimiz sırf ben şu an tercih yapacaklar ya da...
Ufuk Erdoğmuş (31:05)
Şey hikayesi
var ya klasik. O zaman yapay zekayı kim kodlayacak falan hani.
Nesli Erdoğmuş (31:10)
Ya pazakam.
Ufuk Erdoğmuş (31:12)
Ne yapıyorlar?
Ama şey de mümkün değil mi yani yapay zeka bu son 5 senedeki jet hızından bir anda çöküp çakıl alabilir mi yani durabilir mi burada?
Nesli Erdoğmuş (31:23)
Kalkılması değil. Yavaş yavaş. Burada... Bugün
geldiğimiz noktanın çok az daha ilerisinde gelip durabilir. Hiç durmayıp ilerleyemem. Mesela geçenlerde bir grafik gördüm. Böyle grafikler genelde de hani... ne bileyim... Evet, bir interaksiyon alsın vs. de şey yapıyor. Hani böyle hani... E-yayın... Yıllar içinde kaç yaş insana yaklaşık geldiğine ya da onun kapabilitesinde böyle bir yaş...
Ufuk Erdoğmuş (31:49)
Her çayışında bir
insan değil.
Nesli Erdoğmuş (31:51)
Önemliyim
de eğitimle diyeyim. mesela diyor ki işte... Şimdi çok net hatırlamıyorum ama işte 10 sene önce ilkokul mezunu seviyesinde... Yok, E-Aydan bahsediyoruz. Anlamıyor mu? Aynı şeyden diyelim işte bu GPT gibi dil üreticiler. Bir süre sonra artık lise mezunu oluyor. İşte şimdi diyorlar ki mesela şu anki şeyde...
Ufuk Erdoğmuş (32:01)
General Adenmaz söz değil mi?
Beylerimizde okutacağız çoğu
Nesli Erdoğmuş (32:22)
Ve onun devamında da data scientist'e geliyor. böyle uzatmışlar nokta nokta koymuşlar. Dediğim gibi, ne tür bir dataya bağlı grafiği, niye çizdi, kim çizdi vs. Ama hani böyle bir şey var. Bir noktada artık...
Ufuk Erdoğmuş (32:39)
Ama yani tabii şimdi AI O zaman ben söz alayım. AI konusunda inşallah konuşuruz başka bir bölümde de Tamam aldım kayda geçti şu an artık kaçarı yok Şey de var ya şu an yani GPT'de de yani OpenAI'de de Google'da da Benchmarklara bakınca en zayıf olduğu alan kod yazmak Benim anladığım o Yani konuşuyor mantık yürütüyor ama kod yazamıyor Yani
Nesli Erdoğmuş (33:02)
Çok işte ama...
Yazık.
Ufuk Erdoğmuş (33:08)
Yani... gün yazacak ama sonuçta onu yap. Onu da yapamıyordu iki sene önce.
Nesli Erdoğmuş (33:12)
kodda yazıyor ya yani nasıl bir tecrübe yani yazıyor derken hep güvenilir bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi şöyle yapalım mesela hani belki bundan böyle 5 sene sonra nereye gideceğini konuşmak yerine çünkü onu burada bile kalsa gerçekten çok büyük bir çok büyük bir yardım.
Bu şey gibi aklıma geliyor hep böyle. Bir tane ataç çıkardı ya Word'de nasıl yardımcı olacağımı. Evet. sinir bozucu bir... tip evet. Yani orada aslında ne yapıyor orada senin kullandığın bir tool var işte ne bileyim bir Word prosesör var sen onu işte kullanmaya çalışıyorsun o da nasıl kullanacağını sana ne yazacağını söylemiyor ama işte aaa bak şöyle yapabilirsin böyle yapabilirsin tipler mi? Yani bu onun artık hani şimdi hakaret gibi olacak tabii onunla karşılaştırmak ama hani gerçekten
Ufuk Erdoğmuş (33:42)
Zıplıyordu zamanı
Adı vardı bir de onun. Neyse.
Yanında
böyle peri programını yapıyorsun biri kulağına fısıldıyor gibi. Evet ama...
Nesli Erdoğmuş (34:09)
Yani çok özelleşmiş. Senin ihtiyacına, o anda neyse. Çünkü senin önceden yazdığını biliyor. Bir bağlamı verebiliyorsun önden. Ben şunu, şunu yapmaya çalışıyorum diye. Ve bu bağlantıları kuruyor yani. Kesinlikle küçümselencek bir avantaj.
Ufuk Erdoğmuş (34:27)
Bugün
olduğu yerde yazılımcıların büyük destekçisi yapay zekat. Ama diyorlar ki hani korkulan şey 15 sene sonra yazılımcıların işini elinden alacak. Olabilir mi?
Nesli Erdoğmuş (34:40)
Şimdi
yine 15 sene sonrası bilemiyoruz. O zaman şunu konuşabiliriz. Şu an yazıncı belki artık bu makinelerde EY'ler kendi kendilerine proje üretiyor kısmına daha gelmeden de o kadar büyük bir yardım ki bir kişinin, beş kişinin bir günde yaptığı beş kişinin bir günde yaptığı işi artık bir kişi bir günde yapıyor olacak yani.
Ufuk Erdoğmuş (34:42)
Bilemedim.
...
Nesli Erdoğmuş (35:08)
4 kişinin ne diyeceğini ağzımda
Ufuk Erdoğmuş (35:10)
Bir de ki
developerın, ha aynen de gelecekteki adamın işini almadı ama bugün takıma yeni adam alacağıma zaten olan Senior daha çok iş yaptığı için.
Nesli Erdoğmuş (35:17)
Mesela.
Ya da sinir değil. Belki de çok jünyer adamlar çok iyi kavramları öğrenmiş ama belki hani dil konusunda, pratik konusunda şey var ama önemli değil. Orada zaten o hani birisi oturup üç ayda bir sinteks öğreniyorsa onu zaten öğrenir yani o AI. Onda bir rule öğreniyor. Bunu yaparsan şu olur, bunu yaparsan bu olur. Ama anlatabildim mi yani o yüzden o...
O manzarayı böyle bir değiştirecek. O açıdan ben daha olasılığını yüksek buluyorum. Olmaya da bilir sonuçta. O üretilen kozlarda hata bulma oranı çok yüksek çıkar. Benim böyle bir deneyimin ya da bir verim yok elimde ama hani şey gibi yani bir işi kolaylaştırıyor. Bir tool çıktı gibi düşün.
Ufuk Erdoğmuş (36:10)
Çok büyük bir yazılım tuğlu çıkmış.
Nesli Erdoğmuş (36:13)
Hani,
Ufuk Erdoğmuş (36:25)
kendisi
Nesli Erdoğmuş (36:26)
Yani belki artık haftada iki kere değil, haftada bir kere birini çağırıyorsunuz, evi bir silsin, süpürsün diye. Çünkü ihtiyacınız yok. Orada bir yardımcı bir tuğ sizin o içinizi görüyor. O işi yine arada bir yapıp gelip belki bir toparlayacak birine ihtiyacınız var ama iş, insan kaynağı ihtiyacınız azalmış oluyor. Bu ilk defa rastlanan bir şey değil yani tarihte her teknoloji benzer bir şeyi beraberinde getirdi.
Ama bilgisayar mühendisliği o açıdan bir tehlikede mi vesaire mi? Birazcık belki siz daha iyi bilirsiniz. sektörde kan işleme, daralma işte nasıl nedir şeyler ama sırf bu açıdan bile bakarsak eğer çıkarılan, üretilen işi hızlandıracak bir şey olduğunu düşünüyorsak ki düşünüyoruz ben öyle olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle dezavantaj değil, kesinlikle nötr değil, kesinlikle pozitif bir etkisi var üretilen işin hızlanması için. O pozitif işte yani şöyle de olabilir ama
Şimdi burada üretilecek işin sabit kaldığı sayımı vardır. Belki bu teknolojiyle beraber zaten yazılım ihtiyacı da o derecede.
Ufuk Erdoğmuş (37:32)
Ben
de onu diyecektim yani yazılı mızlanacak belki bir kişiyle daha çok iş yapılır, prodaktivite üretilen ama belki iş pazar da büyüyecek.
Nesli Erdoğmuş (37:38)
Evet,
ben şu anda o çok bu kadar bilmiyorum. Dediğim gibi sadece bunlar hep spekülatif. Yani bazı beyin jimnastikleri nasıl...
Kapanış notları
Ufuk Erdoğmuş (37:48)
Hocam
ben sana olt atıp duruyorum hiç böyle bir headline vermiyorsun ya bilmediğini bilmiyorum neyse yapamadım zorladım ama olmadı
Nesli Erdoğmuş (37:55)
Ama şunu söylemek...
Şunu belki eklemek isterim. Tabii ki bu durumda da eğer öyle bir filtreleme... Filtreleme değil miyim de azalma olacaksa yani insan ihtiyacında... Ne kadar iyi bir üniversite. Onlar tabii ki daha avantajlı olacak yani iyi üniversite.
Ufuk Erdoğmuş (38:12)
Ve bu durumda da
Yani iyi mezunlar, iyi bilenler işini bence her koşulda sonsuza kadar iş sıkıntısı çekmez zaten. Bu bir gerçek değil mi? Öyle olur. Vasat ihtiyacı azalıyor, vasat altının şansı azalıyor aslında.
Nesli Erdoğmuş (38:33)
Yani
evet hani düz program hani oturup ve de onu da çok iyi yapmıyor yavaş yapıyor hani orada orada sıkıntılar olur diye düşünüyorum.
Ufuk Erdoğmuş (38:42)
Peki
son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Nesli Erdoğmuş (38:48)
Neyle ilgili?
Ufuk Erdoğmuş (38:50)
Çok fazla şeyden konuştum. Çok bir şey var tamam. O zaman bir dahaki bölümün sözünü aldım ben. İnşallah bir ara yapay zeka konuşuruz.
Nesli Erdoğmuş (38:56)
Yani tercihler için belki son bir örnek yapabilirim. Yani bu gerçekten stresli bir dönem. Biz çok ezbere yaptık. O açıdan çok stresini yaşamadık. Kötü tabi. anlamda bilmiyorum da. Poan geldi. En yüksek sıra da geldik yani. O açıdan böyle o mu bu mu diye bir düşünme şeyimiz bile olmadı ama şu an böyle hani bir farkındalık daha yüksek.
Ufuk Erdoğmuş (39:19)
Daha
bilinçli bir kuşak, daha bilgiye erişme olan bir kuşak olduğu için şansları var.
Nesli Erdoğmuş (39:24)
Onun getirdiği de bir stres var. Bence yani en iyi şey feedback geri dönüp aday üniversitelerin bölümlerin taze mezunlarından üç beş senelik mezunlarından yani hani artık böyle şey birazcık bu internet çağında hele gençler daha böyle şeylere maharetliler yani onları ulaşmak bilgi almak daha yani şey olur gibi
Ufuk Erdoğmuş (39:52)
Taze mezun
mantıklı tabi 20 sene önceki mezun çok anlamadım.
Nesli Erdoğmuş (39:54)
Üniversitedeki
hayatı irdelemek için. 3-5 senelik mezun artık işe girdikten sonra senin hayatın neye benziyor? Yani sen bir gün içinde ne yapıyorsun ve ben bunu yapmak isterim gibi. Tabii büyük iş. Yani yine de önceden bir filtreleme yani. Ben acaba mimarmışım.
Ufuk Erdoğmuş (40:08)
Bir tercih
yazar. Uğraşsınlar biraz. Affedersin yani.
Nesli Erdoğmuş (40:11)
Evet evet de ama önceden bir daraltma istiyor yani. Şimdi 5-5 sene önce bir tıplı bilgisayar mühendisliği puanları birbirine yakındı. Tıp mı bilgisayar mı diye geliyordu. ben onu sanamazsa karşılaştırıyım yani. Bambaşka disiplinler. Hayat şeyiniz değişiyor yani. Hayatınız değişiyor ya. Doktorun günlük hayatıyla bir bilgisayar mühendisliğinin arasında dağlar. Sürekli insanlasınız.
Ufuk Erdoğmuş (40:35)
Sürüklü. Sürüklü kulaklıklısınız.
Nesli Erdoğmuş (40:39)
Yani işte yani o öyle. Son olarak belki bunu eklemem.
Ufuk Erdoğmuş (40:43)
Herkese kolay gelsin. Teşekkür ederim.
Nesli Erdoğmuş (40:45)
Teşekkür ederim.
Yazar Oyuna Devam