Yapay Zekâ Yanılgıları ve Gelecekteki Uygulamalarına Dair Öngörüler | Benimle Oynar Mısın? 24

Avatar Oyuna Devam | 28 Ağustos 2024



Intro

Ufuk Erdoğmuş (00:03)
Benimle oynar mısın? Bu bölümünde Kaan Bingöl ile birlikteyiz. Yıllarca eğitmenlik deneyimi var, girişimcilik deneyimi var, kurumsal hayatta yöneticilik deneyimi var. Bu bölümde biraz daha sohbet havasında son gelişmeler ve günümüz şartlarında jünyırlar, mid seviye, yeni yazılımcılar veya yeni girişimciler için neler olabilir onu konuşmaya çalışacağız tekrar. Merhaba.

Kaan Bingöl (00:27)
Ekran merhaba, fukur.

Yazılım öğrenmenin geçmişteki, günümüzdeki ve gelecekteki yolları

Ufuk Erdoğmuş (00:29)
Şimdi nereden başlayalım? Ya konuşacak çok şey var. Bu seferde kronolojik değil de yaşla girelim. Şimdi bir cünyırlar ya da yazılıma sonradan girmek isteyenler. Yazılımı öğrenmek için. Eskiden nasıldı? İşte 30 sene önce kitap okuyorlardı, kod öyle öğreniyorlardı. Sonra işte internetten videolar, tutoriyalar dönemine geldik. Şimdi nereye gidiyoruz? Önümüzdeki kısa vadede en hızlı sıfırdan bire.

Gelme yolu ne olabilir yazılımda?

Kaan Bingöl (01:00)
Evet

evet. Bu seferki ilginç oldu diğer sohbette biraz daha kişisel deneyler. Bir de önce bir rezervasyonla başlamakta fayda var onu söyleyeyim mi yani geleceğe dönük tahmin yapmayı çok sevmem yani. Çünkü geleceğe dönük tahmin yapmak yanılmanın en garantili yolu. Mutlaka yanılacağız. Biraz daha fikir cimnası değil mi? Evet. Biraz aslında şeyin sohbeti yani şu anda gördüğümüz şeylerin trendi olabilecek şeylerin biraz sohbeti.

Ufuk Erdoğmuş (01:20)
Sallıyoruz şu an.

Yansıması

ne olabilir?

Kaan Bingöl (01:30)
Biz

de kendi düşüncelerimizi paylaşacağız herhalde. Yeni bir, beni yine geçmişe götürdüğün hani dediğin ya kitaplar vardı falan şey vardı. Ben ilk yazılma başladığım zaman isim söylemekte sakıncak yani Microsoft ortamında yazıyoruz.

Ufuk Erdoğmuş (01:48)
Sponsor

olursa bize hayır demeyiz yani.

Kaan Bingöl (01:50)
Sponsorluk bekliyoruz.

Microsoft platformunda geliştiriyoruz biz yazılımı. İnternet yok bu arada. Enteresan. İnternet yok. Neyle öğreniyorsun dersen şey vardı. Adı da TechNet miydi? TechNet, CD geliyordu böyle. Haftada bir. Tergiy gibi. Bütün dökümetasyonun da oldu. Bir sürü yazının ve makalın çözüm üretenler. Çok teknik dökümetasyonun da var. CD geliyordu. Ben çok bekliyordum o CD'leri. Haftada mı geliyordu? Ayda mı geliyordu? Hatta öyle bilmiyorum.

Aboneli kusurlu bir şeydi. Microsoft yolluyordu onu abone olan filmlere. Onu bekleyip ondan çok şey öğrenmeye çalışıyordum. Yani ne çağmış dedim şimdi ondan sonra. Şimdi kodu kopyalıyorsun. Sonra oraya gitti. Sonra çok değişti tabi. İnternet de değişti. Sonra stack overflowları da bence bir değişti. O zaman, yalnız şöyle bence şimdi temel bir hani ne derler bazen

Ufuk Erdoğmuş (02:38)
Google sonrası tekor.

Kaan Bingöl (02:46)
paradigma değişikliği olur derler ya şöyle bir paradigma değişimi olabilir olur demiyorum ama olabilir gibi geliyor o zamana kadar hep sen bir bilgiye sahip olabilirsin bir şekilde CD de olabilir internet de veya işte bir aramanın sonucunda sana da oradan kod örneği verebilir ama hep senin kullanımına yönelik bir şeyi sunan yani bilgiyi sunan bir şey var şimdi makine sanki biraz daha öne çıkıyor ve senden önce yani senin düşünmediğin bir şeyi de ne diyarlar içeriye yazıl

veya herhangi bir şeyi de kendi istatistiksel dağarcığına göre üretebiliyor gibi bir şey var. Yapay zekâda ama siz öğrenin. Orada bir farklılık var. Yani eskiden daha fazla teknik bilgiyi nasıl öğrendiğinle ilgili bir şey. Şimdi artık onu daha çok hani daha serbest bir ortamda makinede kendi başına bir şeyler üretir hale geldi ve üretim sürecine çok daha fazla dahil oluyor bence.

Ufuk Erdoğmuş (03:22)
Ben yapayım.

Yapay Zekâ'nın, yazılım dünyasına olası katkıları

Kaan Bingöl (03:45)
Bu da bazı bariyerleri bence yıkıyor. Junior yazılımcılar için veya çok yazılım deneyimi veya background olmayan insanlar için bir fırsat var doğal dille ne yapmak istediklerini anlatıp oralardan birtakım yazılım üretimine veya yazılım da demeyelim yani bir uygulamanın üretimine doğru gidebilir işi gibi bir şey var. Henüz çok başındayız. Şu anda çok güvenilir bir şey üretmediği için daha böyle asist eder gibi.

Ufuk Erdoğmuş (04:12)
yapıyor

bir şeyler ama aslında yalapçaklı

Kaan Bingöl (04:15)
Evet.

Ama doğruluğumdan emin olamadığın şeyler var. Tam istediğin gibi yapmak için baya bir uğraşman gerekiyor ama şuna da kendi deneyimimden de gözlemledim. Yani uğraşmaya başladığın zaman yani orada yanıldığı yeri düzeltti. Şunu yaptığın ayol bir yerlere de varıyor. Yani enteresan üretimlerde yaptığını da gözlemledim. O yüzden de biraz şaşırdım. Bir de de şundan hızdan dolayı da biraz etkinledim. Son bir sene de olduğum derlerse bir buçuk sene olmadı. Bir sene de gelinen noktayı düşününce

Ufuk Erdoğmuş (04:44)
Benim anladığım kadarıyla tabii bir sene değil ama biz bir senede gördük. Gözümün içinden beri bir senede nerelere geldi.

Kaan Bingöl (04:49)
Evet, Open Aion 3. çok kısa bir süre ve çok hızlı şimdi böyle piyasaya çıkınca da çok hızlı bir gelişim yapıldı. Çok çeşitlendi bir de yani sadece belki şimdi Open Aion chat, JPEG sınıfına daha çok göz önünde ama kendine has dikeylerde onlarca belki yüzlerce şey var. Biz mesela Google Youpot'ta bir yapay zeka ile teknik olmayan insanlara yönelik ders hazırlıyoruz yani müşerrat hazırlığındayız.

Ufuk Erdoğmuş (04:52)
34 sene ama genellikle çok kısa bir süre.

Kaan Bingöl (05:19)
Orada ilk yaptığımız bir hani burada ne var, neler var, neler üretilmiş diye baktığımız zaman böyle yetişemiyoruz. Yani bizim orada bir uzman arkadaş da var yani bayağı takip ediyor. Yani diyor her hafta diyor ben tekrardan yeni baştan öğrenmek zorunda kaldığım şeyler oluyor yani çok o kadar hızlı ki, kadar çok çeşitleniyor ki. Bunları düşündüğüm zaman yani bu çeşitlenmeyi, bu hızı ve burada işte şeyin paradigma değişiğini düşündüğüm zaman

Bir miktar bu meslek ve ona bağlı hani yazılıma bağlı bütün girişimlerde değişimli olacağını hissediyorum.

Ufuk Erdoğmuş (05:51)
Bu şey gibi mi? Az önce sohbet ederken bahsi geçmişti. Kamerada da kaydı alalım diye soruyorum.

Yazılımcılık mesleğinin gelişimi ve yazılımcı olmanın yeni yolları

Kamerada da kaydı alalım diye soruyorum. Sonuçta no-code imkanlar arttı geçen 10-15 senede. Bu da yeni bir alan açacak. No-code drag and drop'u bırak. Yazacağız yani. Merhaba ben hep istiyorum. Şöyle bir ekran, şöyle bir form istiyorum. Ondan bahsediyorsunuz mi? Yani yazarak yapmak.

Kaan Bingöl (06:16)
Evet yani

bir tanesi bu. Yani yazılım tabanlı veya işte zaten hani şu anda hani yazılıma çok mahkum veya muhtaç olmayan girişim de azalıyor yani. Yani bir yerinde yazılım var yani. Geçen gün bir tarım girişimi, agro tech demiş kendisine baktım aslında yazılım üretiyorlarmış falan yani. Ama tarım da yapıyorlar.

Teknolojik tarım gibi bir şey görme. Oraya bile silah etmiş vaziyet. Yani neyse. Dolayısıyla bu işlerde mutlaka teknoloji çok öne çıkıyordu. Biraz da anlaşılmazlığından ve hani genel diğer girişimcilere veya diğer meslek alanlarına uzak olduğu için değil mi? Teknik olarak bir bariyeri vardı. Şimdi bu bariyerin kırılacağını düşünüyorum. Kırılabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla en azından prototipleme aşamasından...

Ufuk Erdoğmuş (07:07)
ya

da uygulama üretme erişimi artacağı için. Yani yazılımcı oturacak, bana kodlayacak, ihtiyacı kalmayacak. Prontu girecek.

Kaan Bingöl (07:13)
Bize iyi

Fırt?

Ufuk Erdoğmuş (07:28)
Hiç dolmayamayabilirim.

Uzmanlarıyla konuştuğumda da onu duyuyorum ben.

Kaan Bingöl (07:31)
O

da başka bir şey ama şeyi ayırmak lazım. Genel yapay zeka gerekmiyor çoğu işte. Bu dediğim örnekler hiç bir zaman genel yapay zeka değil. Çok spesif bir iş konuşuyor bence. Protipleme aşamasında olabilir veya ilk ürünleri geliştirirken veya hani başlayalım bu işi yapalım diye veya işte agro tech için mesela tarım için öyle çok belki detaylı bir şey yapman gerekmiyor. Sadece bazı şeyleri otomiz eden bir şey gerekiyordur. Bilmiyorum ne yaptık.

Ufuk Erdoğmuş (07:38)
Aynen, aynen, doğru.

Kaan Bingöl (08:01)
Dolayısıyla bunları üretirken çok fazla derin uzmanlık gerekmiyor bilir yazılımda ve çok fazla uzman da gerekmeyebilir. Onun yerine promptlarla makineyi anlatarak ne istediğini uygulamaya oluşturabilirsin. Bu da o girişimcinin kendisinin veya yanındaki yine çok teknik olmayan veya yazılım alanında çok yetkin olmayan insanların bir şeyler yapabilmesini sağlar. Bu şey demek değil tabii. Yani yazılım mesleğine gerek kalmıyor gibi bir şey düşünülmesin. Tam tersine...

yazılım mesleği çeşitleniyor yani böyle de bir yazılım geliştirme yöntemi çıkıyor. bu da yazılıma ekleniyor bence. Böyle de başlayabilirsin yani doğal dille de sohbet ederek de yazılımcı olabilirsin. Yazılımcı olmaya başlayabilirsin mesela. Yani benim dediğim bu aslında. Dolayısıyla jr. yazılımcı için eskiden Hello World yazdırmak. Şimdi daha iyi sohbet eden bir yazılımcı da çıkabilir ortaya en azından mesleğe başlamış aşamasında.

Ufuk Erdoğmuş (08:48)
Oradan girer.

'Google Engineering' ve 'Prompting' benzerlikleri

Ben ilk iş ilanlarını verdiğimde bir dönem şey cümlesi kuruyordum. 2010'lardan bahsediyorum. Yani 2010-2012 arası, 2013 arası vesaire. Anlamaya çalıştığım yani adayda, anlamaya çalıştığım becerilerden birisi Google'ı iyi kullanıp kullanmadıydı. O zaman öyleydi. Çünkü Google'da doğru key word'u yazabilen, yani Google'la anlaşabilen yazılımcı 5 kat daha hızlıydı. O zaman Stack Overflow da çok yok.

Hani 2009-2015 arası diyelim. Google'ı iyi kullanmak diye bir meziyet vardı. Google engineer diye bir espri hatta dönüyordu bizim arkadaşlar aramızda. Akademide de böyleydi. Yazılımda da bence böyleydi. Ben şimdi bu promptların ona döneceğini düşünüyorum. Yani yine Google bana en iyi kodu vermiyordu. Ama takıldığımda Google'ı iyi kullanmam beni 5 kat hızlı bir developer yapıyordu o zaman. Belki de öyle olacak diye düşünüyorum. Yani yine son çözümü şu an en azından verdiğini görmüyoruz.

Kaan Bingöl (09:57)
Çok özel.

Ufuk Erdoğmuş (09:57)
tatlısın.

Çok Çok tatlısın. tatlısın. Çok tatlısın. tatlısın.

Kaan Bingöl (10:05)
Bence

her yazılımcı için iyi prompt yazmak, prompting diyelim, iyi kullanılmak. Bence her seviyedeki en çok seviyedeki en senior içinde, medium veya MST yeni başlayan içinde önemli bir meziyet, önemli bir beceri yani Google'u kullanmak gibi. Bu bir araç, tool ve bir yazılım aracı olarak da var. Başka bir sürü iş yapıyor ama yazılım aracı olarak da bence bu elelemler var. Bunu iyi kullanmak gerekiyor, kesin. Öğrenmek gerekiyor.

Ne kadar derinleşilsin veya Junior veya Meslek dışından teknik beceri bilgisi az olan insanlara ne derece fayda olabilir? Orası biraz tartışmalı olabilir ama...

Ufuk Erdoğmuş (10:45)
Bu günkü seviyesiyle en azından çok bir yere götürmez. Ne yaptığını bilmeyen bir yere götürmüyor onu biliyoruz da.

Kaan Bingöl (10:49)
Zorla yaptsın diye düşünüyorum. Çok faydası olmakla.

Ufuk Erdoğmuş (10:53)
Bu arada ama ilk soruya döneyim. Sohbet olduğu için tabii sorudan biraz sapmış gibi olduk. Peki öğrenmemizi nasıl şekillendirebilir? Yani nasıl öğrenmek lazım şimdi? Çünkü ben bazılarında şey görüyorum. Yazılımın içinde olanlar bu cümleyi çok kurmuyor ama dışından hani aman nasılsa AI kod yazacak. Bana bir müşterim söyledi bana. Yakında zaten AI kod yazmayacak mı? Bu kadar ekibene gelme. Öyle olmayacak. Bence olmayacak mesela. Dolayısıyla...

Yapay Zekâ'nın, herhangi bir şey öğrenme sürecindeki faydaları

Tamam AI bizim işimiz elimizden alınacak ama bizim öğrenmemizi nasıl geliştireceğiz? Sırf AI değil demiyorum yani. Çağın getirdiği nedir yani? Hani yine tutoriyalara bakıp kod mu yazacaklar? Nasıl kendilerini geliştirecekler? Bilgiyi nereden alacaklar?

Kaan Bingöl (11:33)
Birlikte

düşünelim. Sessiz olalım. Cevap ben de yok bu arada. Benim de söyleyeceğim cevap olmuyor. Bir kere öğrenme de yani herhangi bir şeyi öğrenme de bence değişecek. El elemlerle özellikle. Özellikle o kişisel asistan şey var ya. Yani kişisel öğretmen gibi düşünelim. Ders hocası gibi. ders hocası. Bence esas şey o. Herkesin bir özel ders hocası.

Ufuk Erdoğmuş (11:55)
Ben İstan gibi, Danışman gibi...

Kaan Bingöl (12:02)
gibi olacak. Yani bu özellikle Salkan var ya Khan Akademide'nin. Yani onun çok savunduğu bir şey. Katılıyorum yani ben de aynı şey iniyorum. Özel şey de hani eğitimde, biraz bu U-Pot ile eğitim işlerine girerim de en tepede aslında birebir ders var. Yani birebirisinin birisiyle oturup... En ideali o yani. Keşke herkese bütün dünyadaki bütün öğrencilere birer birer hoca versin. Yani bu bu hayale yaklaştıran bir şey bence.

Ufuk Erdoğmuş (12:18)
İdare edin.

Kaan Bingöl (12:28)
Herhangi bir konuda da ya matematik öğretilirken de öyle, dil öğretirken de öyle, yazılım dilleri öğretirken de böyle. Dolayısıyla kişiselleştirmeyle ve seni öğrenen ve senin nerede hata yaptığını, nereyi daha çok beceremediğine dolayısıyla onu şey yapacak, kuvvetlendirecek örnekleri, ödevleri çıkartan bir kişisel asistan olacak bence bütün eğitim sürecinde. Biz bu arada yani U-POT'ta bunu geliştirmeye çalışıyoruz şu anda.

kendi yapay zeka insiyatı şu anda da böyle bir şey var. Yani kişiselleştirici bir yapay zeka kullanımı da var. Bu bir tanesi yani kişisel bir asistan. Dolayısıyla sen soru soru sorabileceksin, ona cevap verecek veya diyecek ya bak burada hata yapıyorsun. Sen şu bu konuda 5 tane daha örneği çöz veya işte 5 tane daha yazılma bak diye bir veya yaptığı şeyi yorum yapabilirsin.

Ufuk Erdoğmuş (13:15)
Daha yeni bu hafta lise matematik geometri hatta sırf yazılı değil dersi veren bir şey duydum. Evet evet.

Kaan Bingöl (13:27)
şeyin

videosuydu o salkanın videosuydu işte o meşhur etkileyiciydi yani çünkü üçgeni hipotek... Sanmıyorum yani öğretmen işini değil de öğretmenler için bir araç bu ve ya bir de şöyle bir şey var yani bunlar ihtiyacı da çok arttıran şeyler yani talebi veya hani pazarı...

Ufuk Erdoğmuş (13:34)
Müzik örtmeleri işsiz kalacak.

Kaan Bingöl (13:51)
insanlara daha fazla dokunmanı sağlayan şeyler. Şimdi tamam diyelim ki öğretmeni, kaç kişinin özel öğretmeni imkanı var peki. Olmayanlara ne yapacağız? Demek ki böyle işler oradan da çıkıyor biraz.

Ufuk Erdoğmuş (14:03)
bilgiyi

ve desteği demokratize.

Kaan Bingöl (14:06)
Demokratikleştiren bir yönü var ve bence oradan da ilerleyecek bu. İnsanlar bir tehdit olarak algılıyor ama peki de özel öğretmen kaç kişi alabiliyor şu anda? Alamayanlara da bir şey yapmamız gerekiyor. Biraz oradan da çıkacak bence ve evet. Dolayısıyla böyle bir yönü var ve belki yazdığın yazılıma dönecek olursak yazdığın yazılımın kodunu inceliyor. Şu anda yapılıyor bu zaten inceleyip sana anlatan. Hata yaptığında hatayı düzeltme söyleyen örnekler var. Bunu zaten şu anda risk...

Çok yapabiliyoruz yani şu anki yapıda. Dolayısıyla bunlar bence önemli bir etki yaratacak. Daha ötesine geçer mi? Yazılımcı olmayanlar için bence bir dediğim gibi hani çok fazla işin tekniğine girmeden bir takım uygulamaları oluşturabilecekleri örnekler...

Chapter default title

Ufuk Erdoğmuş (14:52)
Tip

yapmayı bir kere kesin kolay.

Kaan Bingöl (14:54)
veya en azından üzerinde oynayabilecekleri bir şey veya işte onu alıp belki daha proje, daha sinyali yazılımcılar üzerinde uğraşabilecekleri bir şey.

Ufuk Erdoğmuş (14:58)
Of muhseb-

Yani

şeyi hızlandıracağı kesin yani. azından şimdi bir prototip kurmak için startup ne yapıyoruz hemen 2-3 yazılımcı bir araya gelelim, bir prototip yapalım. İşte 3 ay uğraşalım, prototip çıksın. Onun yerine fikri bulan kişi belki 1 ay uğraşıp belki haftalarca sadece uğraşıp bir prototip çıkaracak. bakın benim böyle bir fikrim var diye çıkabilecek yani.

Kaan Bingöl (15:21)
Öğrenme perspektifinden sonra, yani gelişim perspektifinden sonra, öğrenmen gerekiyor yani. Bu denemeleri çoğaltabileceksin yani. öğrenmeler aracı o. sürgül deneme daha fazla yapabilirsin. Çünkü şu anda bir yazılım, şöyle mi yapalım, böyle miyim denemesi yine birkaç hafta. Her versiyonu çıkarttık.

Ufuk Erdoğmuş (15:44)
Ürünü

öğrenmen de handa da var.

Kaan Bingöl (15:46)
Evet, ürünü öğrenmek gibi. analiz tarafında çok ciddi kullanıldığını biliyorum yani şu anda zaten. İş analizini çok kolaylaştıran bir tarafı var. Sohbet edeydi veya dokumanti ediyor gibi. Yani dolayısıyla bu tarz işi öğrenme noktasında da hani işin kendisinin, girişimin kendisinin veya neyse o proje onu öğrenme noktasında da çok ciddi bir katkısı var görebildiğim. Ha, buradan...

Yazılım işi kökten değişir mi? Onda da bir parantez açayım ya bu bir tartışma. Şimdi şöyle ilerliyor olay. Yani yine bir yazılım dili var. Python var, Java var, şey var. Sen bir şey söylüyorsun. Yani aslında çok abstrak, yani soyut bir şey söylüyorsun. Yani işte bana kredi kartı bilgilerini alan bir sayfa tasarlar ve güvenlikle ilgili şeyleri yap diyorsun. O sana dönüyor, yapıyor. Bir kod veriyor işte Java'da ya neyse hangi dildeysen.

Yazılımcılık işinin ve yazılım dillerinin gelecekteki olası değişimi

Peki diyorum yani bu aslında o kod ne içindi yani verdiği kod ne içindi aslında makine anlasın diye. Makine zaten senin ne dediğini anlamış. Niye illa arada bir arka tıkı. Anlatabildim mi yani.

Ufuk Erdoğmuş (16:54)
Tam anlamıyor ya bir de yani. Aslında seni anlamadan sana cevap veriyor.

Kaan Bingöl (16:57)
Yani

aslında düzgün çalışsa ve doğru şekilde bunu yapabilecek kadar otomize olduğu bir hayali dünyaya geldik mesela. zaman ara katmana gerek yok ki. Yazılım diline gerek yok. Yazılım dili dediğin doğal dil zaten o zaman benim için. Doğal dille söylüyorum. O zaten makinenin çalıştırabileceği kodu üretiyor. Yani arada ben onu tekrar alayım, oraya yapıştırayım ondan sonra da komple edeyim. gerek var diyorum. Anlatabildim Biz zaten hocam ayı veya paytona...

ya da makineyle haberleşebilmek için yani o sim taksa ondan ihtiyaç duyuyoruz yani şeyi abstrak edip bilmek için.

Ufuk Erdoğmuş (17:31)
Bu

arada çok güzel bir soru yani şu çok güzel bir soru. Makine gerçekten bizi anlıyor mu? Ben çok yakınımda iki tane AI konusunda uzman kişi var. İkna edemiyorum biliyorsun. Teknik insanlar kamera karşısına falan geçmeyi istemez. İkna edemiyorum. Gelseler ilk soracağım sorulardan birisi bu AI nasıl çalışıyor bir anlatın. Sohbetlerde ben az çok anladım. Ama yani bunu insanlar farklıyor mu diyor. Benim anladığım yanlışım da olabilir işte bilmiyorum. Makine aslında bizi anlamıyor.

Yani makine bizi anladığı koda çeviriyor değil, makine anlamıyor. Bizim ne istediğimizi anlar gibi yapıp bize en olası bir şeyleri veriyor ya. Sanırım henüz tam anlamıyor. Ya da en azından. İşte o general intelligence'a gidene kadar bu dediğimiz olmayacak gibi.

Hiç olacak. O yüzden.

Kaan Bingöl (18:16)
Ya şimdi, general intelligence gerek mi edebilir? Yani sonuçta yazdığım dilleri de bir abstraction sonuçta. Bir soyutlama, yani bir katman soyutlama. Çünkü insanlar makine dilinde, yani biz eskiden, ben en eski, çok eski, yani şey, semde yaz dışlığım var. Öyle oradan gelip, oradan şeye kadar çıktı. Yani çok üst düzey, yani high level dedikleri şeye kadar çıktı. E bir high level da doğal dil zaten.

Ufuk Erdoğmuş (18:46)
Tümkün. Teorik olarak da büyük.

Kaan Bingöl (18:48)
Yani oradan doğrudan geçebilirsin belki ama hani dediğin gibi bir şeylik de var orada bir istatiksel, jeneratif algoritma kullanmanın da bir istatiksel ve rastlantısal bir yönü var. Yani aynı şeyde çok kontrollu bir şey var tabii. Compiler design falan. Tabii, tabii. O aynı şeyi, aynı pseudokodu ve aynı assembly'e dönüşüyor. Yüzde yüz yani. Yüzde Neyse.

Ufuk Erdoğmuş (19:05)
Hode yazarken

Evet.

Kaan Bingöl (19:18)
Burada öyle değil, burada bayağı farklı bir şey çıkabilir. Yani aynı cümleyi sen söylesin, ben söylerim. Bambaşka iki tane şey çıkmış ortaya olabilir.

Junior'ların Yapay Zekâ'ya fazla bel bağlaması gelecekte problemlere sebep olur mu?

Ufuk Erdoğmuş (19:27)
Bugünki halinden konuşalım o zaman. an bize yapay zeka, tool'lar neyse elimizdeki imkanlar genç yazımcılara özel ders veriyormuş gibi danışmanlık yapabilir. Bir şeyler öğretebilir. Onların hızlı kod yazmasına yardımcı olabilir. Benim gözümle gördüğüm bir problem. Bu arada tersten geleyim pardon. Tecrübeli bir çok sinir bir arkadaş. İşte co-pilot biliyorsunuz zaten. İD'ye yerleştiriyorsun. Şey diyor yani bir harf yazıyorum diyor. Bana böyle bir sayfa kod öneriyor diyor. Hani artık.

Onların zaten bir kod beysi var ya hani adını yazarken herhalde sen şöyle bir şey yapacaksın diyor. Bana bir kamyon kod öneriyor diyor. Bakıyorum diyor. Genelde iyi kötü öndermiş oluyor ama ben gene de kendim yazıyorum diyor. Orada duruyor diyor. Onun bana önerdiğinin kendim yazıyorum diyor. Yani tuşlara kendi basıyormuş hala. Çünkü artık 20 yıllık yazılımcı alışkanlığı bu zaten. Onu kabul edip düzeltmek bana daha zor geliyor diyor. Şimdi gençlerde bu 20 yıllık her tuşa basma alışkanlığı yok.

Yani benim sinir arkadaşım 20 yıllık yazımcı codebase hazır. O öneriyi bir sayfa kod önerisini öneri olarak görüyor. İdenin şey gibi yani diğer fonksiyonları bunu mu demek istedin diye düzeltmesi gibi görüyor onu. Ama şimdi jr'lar onu öyle görmüyor. Benim gözlemlediğim bir iki örnekte bir değil birden fazla örnekte. O öneri geliyor. O öneriyi başlangıç noktası olarak almaya çalışıyorlar. Bu reflex bana şimdi değil ama belki 5 sene sonra

Handikap olarak gelebilir gibi geliyor. Anlatabilir miyim? Yani yeni başlamışım ben kod yazmaya. Metodun adını yazıyorum. Daha isimlendirmeyi doğru düzgün yapmıyorum belki. Ben bir şey yazıyorum. O bana bir şey öneriyor. Belki alakasız belki yanlış. Belki eksik. Hani ben ona bağımlı başladığım zaman sanki beni çıkmaza sokabilir bu toollar gibi geliyor. Benim böyle bir beklentim var mesela.

Kaan Bingöl (21:12)
Ya o söylediğin sorun bana bu elelemlerle başlamadığı gibi geliyor bana. İleler de var, Google ve Stack Overflow'da da bence var aslında. Doğru, kendi örneğin. Çünkü orada da çok görüyoruz. Şimdi, bir problemin bağlamı çok önemli ya. Orada bir kod örneği var ama belli şartlarda belli bir bağlamda çalışıyor. Onun için bir çözüm.

Ufuk Erdoğmuş (21:18)
İdileneceğim.

de vuruldum canım.

Kaan Bingöl (21:39)
Ondan sonra onu alıp copy paste de genelde oluyor ya copy paste de diyor. Aynen aynen çalışmıyor diyor bu işte şöyle. Onun şartı var şurtu var. Onu anlamış olman lazım. O kodu anlamanı gerektiriyor. Stock or flow da öyle değil yani. paste çalışabilecek bir şey değil ki bence değil. öyle anlamam için.

Ufuk Erdoğmuş (21:42)
O da canım.

Ama çok gördük

Kaan Bingöl (21:58)
ya

Yani

dolayısıyla oradan gelen bir şey bu. Ona şey bir adı var yani yabancı dillerde. Script kidi diyorlar bunlara. Ne diyorlar? Script kidi. Yani scriptler vardı eskiden bu eski bir tarihi. Nasıl? Kidi. Yani kid çocuktan geliyor. Scriptçiy çocuk gibi. Yani çok şeyin nasıl çalıştığını anlamıyor. Bilmiyor. Oraya bir şey. Kopyalar. Oradan kopyalar.

Ufuk Erdoğmuş (22:28)
olmadı.

Kaan Bingöl (22:29)
Javascriptler

vardı eskiden yaşlı böyle bir şeyler yapan. Onları insanlar anlamazdı ne yaparlar ama böyle fancy şeyler yaparlar. O da var öyle şeyler yaparlardı. Aynen Javascript'i. Onun gibi kullanımı var bence bu yazılım dünyasında. Özellikle yeni başlarken.

Ufuk Erdoğmuş (22:45)
söyleyeyim

şu an biraz rahatladım. Ben gerçekten bunu çıkmaz bir yere götürüp böyle genç kuşa duvara toslatacağını düşünüyordum. Gerçekten stack overflow'dan kopyalamadan çok bir farkı yok aslında.

Kaan Bingöl (22:53)
farkı yok şu anda. Dolayısıyla şu anki yapıyı düşünecek olursak mutlaka anlaman lazım. Yani ne yaptığını yine de bilmen gerekiyor. O zaman da yazılımı öğrenmen gerekiyor. Yani dolayısıyla şu anki işlemi ben de öyle görüyorum yani yazılımcı ama öğrenmek için iyi bir başlangıç olduğunu da düşünelim.

Ufuk Erdoğmuş (23:09)
o zaman dünyanın sonu henüz değil. O zaman burada şeyin önemi bir kez daha kendini belli ediyor.

Kapanış notları

Altyapı iyi olacak. Yani o Junior, Münir kim oldu? Seviyesinden bağımsız. Ne yaptığını biliyor olacak. Nereye gitmek istediğini biliyor olacak. Önerilen şeyi anlıyor olması gerekiyor. Ama Stack Overflow'da bile böyle değil mi zaten? Yani cevabı okuyorsun. Bu doğru cevap. Bakıyorsun. Ne yaptığını bilen kişi zaten evet ya diyor. Bir jeton düşmesi oluyor orada. Ne yaptığını bilmeyen kişi

Demek bu doğruymuş değil mi? Ezbere kopyalıyor mesela. Aradaki fark bu olacak herhalde.

Kaan Bingöl (23:43)
Ben şey düşünüyorum, orada fark veya en kritik konum merak olduğunu düşünüyorum. Merak seni götürüyor. Evet, birinci ihtiyacı. O stek or flow'da da yani gördüğünde işini yarpmak değil de merak uyandırıyor. Peki niye böyle çalışıyor? Niye ben bu umudum? Veya işte bir kod verdiği zaman, elelen bir kod verdiği zaman yani niye onu verdiğimi. Merakla başlıyor bu iş. Herhangi bir meslek veya yazılımda daha çok hatta.

Ufuk Erdoğmuş (23:50)
Öğrenmenin birinci.

Bizim bir... Eskiden bizimle çalışan bir arkadaş vardı öğrenciliğinde ve sonra mezun olunca tabii başka yere kaptırdık diyelim. Çok parlak bir çocuktu. Tanıyan herkes süper parlak olduğunu söylüyor zaten. İki, yani mezun olduktan 24 ay geçmeden büyük bir şirkette senior developer sıfatıyla işe girdi. Bravo. Senior software engineer diye. Ben de işte onunla bir bölümü yaptık zaten. Hani iki senede senior oldu falan diye. Tam linçlik zaten hani o nasıl olur falan. Ama çocuğu tanıyan Zeynel adında söyleyelim.

Zeyneli tanıyan herkes Zeynel olur diyor. Hani canlı onunla yaşamış, iş yapmış herkes olur. Evet normal falan diyor. Hani bizim için yani Zeyneli tanıyan kimse için sürpriz değil. Ama dışarıdan izleyenler olur mu falan diye bekliyorduk. Onun da birinci özelliği ona sormuştum ben nasıl oldu? Yani sen nasıl yaptın bu kadar hızlı ileri falan? Bilmiyorum da diyor ben çok meraklıyım falan gibi bir cevabı vardı. Aynı şey yani hani küçüklükten beri hep meraklı. Cevabı verseler de ben tatmin olmazdım. Hani niye böyle? Şu yüzden.

O niye öyle? Şu yüzden. Bu niye böyle? Yani ısrarla böyle en dibine gidene kadar. Bu özellik gerçekten şey.

Kaan Bingöl (25:15)
Evet, pay zeka bunu azaltmadı. Azaltamaz. İnsan olmanın birinci şeydi diyebiliriz yani merak.

Ufuk Erdoğmuş (25:22)
Belki de ileride yapay zeka bize cevapları verecek ama soruları veremeyecek. Doğru soruları vermeyecek.

Doğru soruyu sorma. Teşekkürler.

Kaan Bingöl (25:37)
Ben çok teşekkür ederim.


Yazar Oyuna Devam