Yazılımcıların ve Girişimcilerin Hayatlarına Uyarlayabileceği Atasözleri | Basit 16

Avatar Oyuna Devam | 14 Şubat 2024



Intro

Bu hafta yazılımcıların ve girişimcilerin kariyerlerine yön verirken destek alabileceğini düşündüğümüz bazı atasözlerinden ve bu atasözlerinin, kendilerini konumlandırmalarında, etraflarını değerlendirmelerinde ve hedeflerini gerçekleştirmelerinde nasıl faydalı olabileceğinden bahsettik.

 

Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler

“Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” diye bir atasözümüz var. Bu sözü ben komik bulduğum için çok kullanıyorum ama aslında bize kariyer ve girişimcilik alanında pragmatik bir ders de veriyor. O da şu: Eğer herhangi bir konuda herhangi bir yerde bir boşluk veya yokluk varsa, ve siz o boşlukta belirirseniz, yani arz talep dengesi olmayan yerde o arzı yaratırsanız, mutlaka ama mutlaka karşılığını alırsınız.

Bunu kariyeriniz için de düşünebilir, iş imkanlarını buna göre değerlendirebilirsiniz. Siz hangi yoklukta iş yapmaya razısınız, hangi boşluğa destek verebilirsiniz?

Ya da girişimciler için söylersek ürününüz veya hizmetiniz hedeflediğiniz pazarda hangi nişte Abdurrahman Çelebi olabilir?

Özetle, bir yerden kafayı sokmanın bazen en kolay yolu, boş olduğunu gördüğünüz bir alana uzanmak, en büyük boşlukta görünür olmaktır. Ondan sonrası kendinizi geliştirmeye ve geliştirdikçe ilk olmanın avantajını da arkanıza alarak sürekli kendinizle yarışmaya kalıyor.

 

Boş teneke çok ses çıkarır

“Boş teneke çok ses çıkartır” diye bir atasözümüz var. Bunun bilimsel karşılığını Dunning-Kruger Etkisi olarak adlandırılan ödüllü psikoloji çalışmasında bulabilirsiniz.

David Dunning ve Justin Kruger isimli 2 psikolog 1999’da yayınlanan bir çalışmada şunu ispatlamış: Kifayetsiz, yani yetersiz insanlar, ne kadar yetersiz olduklarını bilmedikleri için, bir şeyler öğrendikçe, o konuya olduğundan çok daha fazla hakim olduklarını zannederler, haddinden fazla özgüvenle, çok fazla konuşmaya veya kendilerini çok yetkin görmeye başlarlar.

Gerçekten yetkin kişilerse, neleri bilmediklerini gördükleri için, daha az iddialı bir tavır sergiler, kendini daha az öne çıkarır.

Yani bilimsel olarak da ispatlanmıştır ki, “boş teneke çok ses çıkartır”. O yüzden kendi kendinizi bu bakış açısıyla dizginleyip geliştirmenizi ama aynı zamanda çevrenizdeki veya belki rakip olarak gördüğünüz insanları da bu gözle değerlendirmenizi tavsiye ederim.

 

Aç ayı oynamaz

“Aç Ayı oynamaz” atasözünü hepimiz biliyoruz. Özellikle girişimcilerin bu sözü asla unutmaması gerekiyor. Yanlış anlaşılmasın, çalışanları aç bırakmak gibi kaba bir açıdan bakmıyorum. Tam tersine, girişimcilerin kendilerine de hak ettiklerini vermesi gerektiğinden bahsediyorum.

“İnsanın başkalarını kurtarabilmesi için önce kendisini kurtarması lazım” diye başka bir söz var. Onunla bağlayabilirsiniz bunu. Bir girişimci, ilk günden itibaren gelir veya emek dağılımında tüm ekibine adil olduğu kadar, kendine de adil olmalıdır.

Eğer girişimci maaşlı bir işe girip 10 bin lira kazanabilecekse, kendi girişiminden de en az 10 bin lira maaş almalıdır. Yoksa girişimci kendi kendini sömürüyor demektir.

Halbuki aç bir ayı nasıl saldırgan ve zayıf olursa, uzun süre “aç kalan” bir girişimci de risk alma zamanı geldiğinde yanlış karar verecektir. Gerektiğinde adil olamayacaktır. Hepsinden önemlisi, uzun vadede stres yönetimi becerisi azalacaktır. Bunları kaybetmiş bir girişimcinin de başarılı olma şansı zaten kalmıyor.

O yüzden girişimcinin ilk hedeflerinden birisi mutlaka kendi açlığını da gidermek olmalı.


Yazar Oyuna Devam