Ekip Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Yazılımcılara Tavsiyeler | Benimle Oynar Mısın? 16
Intro
Son 10 yılını takım lideri ve CTO olarak geçiren, BREW, hiringcycle.ai ve beforesunset.ai şirketlerinin kurucularından, toplamda 25 yıllık yazılım geçmişi olan Gökçen Öğütçü ile bir yazılım ekibi kurarken başvuran adaylarda aradığı özellikler, ekipteki kontrastın önemi, delegasyon yapabilmek, kariyerine yeni başlayan ve başlamaya çalışan Junior yazılımcılar için tavsiyeler ve de Mid/Senior seviyede adayları işe alırken üstünde durduğu detaylar üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Gökçen Öğütçü kimdir?
Ufuk Erdoğmuş (00:03)
Gökçen hoş geldin. Hoş bulduk. Valla öncelikle teşekkür ederim. Çünkü bizim kanal yazılım ve girişim, yazım girişi temalı ama yazılımcıları biliyorsun doğası gereği konuşturmak çok zor. Konuk olarak. Yani seni de bir CTO, yazılım geçmişin var. İşte üç tane şirket. İşte iki ürün bir şirket diyelim. Bu kadar yazım tecrübesi. Böyle birisini almak benim için çok kıymetli. Çünkü izleyicilerin de anladığımız kadarıyla yarısı genç yazılımcılardan oluşuyor.
O yüzden CTO sıfatıyla artık kaç yıllık tecrübem
Gökçen Öğütçü (00:37)
Yani
25 senedir sektördeyim. 98'de başladım. İşte 25'i geçti herhalde. Ya da geçmek üzere neyse. O kadar tecrübem var. Bunun 14'ü. Kavaca kendi şirketimde ve yöneticilik, yazılımcılık bir arada. Tabii şirketi kurar kurmaz yönetici olmuyorsun. Çok uzun bir süre yazılımcı olmaya devam. Freelanceten hallicek. İşte o kadar tecrübem var.
Ufuk Erdoğmuş (00:57)
Asla sanki bir yani
Tamam
yani 25 yıllık yazılım sektörü tecrübesi. Bunun 5-10 senesi de son yazılım ekiplerini yöneterek. Çok temel birkaç konuyu fikrini almak istiyorum. Öncelikle şimdi ekip kurarken diyelim bir senior developer'sın ya da CTO'sun. Mesela ekipte yazılım ekibi kuracaksın. Yazılımcıda aradığın özellikler nedir? İşe başvurdular. Neye bakıyorsun?
Gökçen Öğütçü (01:09)
Aynen öyle.
Ekip kurarken başvuran adayların hangi özelliklerine bakıyorsun?
Yani sıfırdan işe alımda benim için açıkçası en kıymetli kişinin değerleri. Şimdi teknik beceri edinilebiliyor, öğrenilebiliyor. İşte bir framework'u bilmiyorsundur, bir teknolojiyi bilmiyorsundur bunları öğrenebilirsin. Ama değerler olmadı mı? Yani mesela örneğin bir öğrenme becerisi, öğrenme kabiliyeti, paylaşma kabiliyeti, paylaşma isteği, özen...
Ufuk Erdoğmuş (01:50)
Orada
çok güzel bir kelime kullandım. Bak takım çalışması falan gibi klişe bir şey demedim. Paylaşma. Çok benzer şeyler ama aslında çok farklı sanki.
Gökçen Öğütçü (01:57)
Farklı
şeyler. Bunlar olmadığı zaman ben elerim diye düşünüyorum. Yani bizim ekibe...
Ufuk Erdoğmuş (02:05)
Koduna
bakmadan daha
Gökçen Öğütçü (02:08)
Koduna
bakmadan daha çekiyoruz çünkü kodla ilgili şeyleri öğrenebilirsin. Dediğim gibi bir framework'ı bilmiyorsundur, bir teknolojiyi bilmiyorsundur, çalışırsın. Zaten öğretmek de bizim görevimiz. Şirketlerin eğitim faaliyeti de var.
Ufuk Erdoğmuş (02:22)
Yani her şirkette yok da evet olması gerekiyor tabii ki.
Gökçen Öğütçü (02:24)
Evet, olması gerekiyor bence. Sonuçta biz öğreteceğiz işte, code review'larla, PR'larla, işte teknoloji paylaşımlarıyla vesaire vesaire, proje vererek, proje alarak, öğreteceğiz zaten. Ya da eksikleri tamamlayacağız diyelim, hani öğretmek biraz fazla iddialı olabilir. Ama değerler eksik oldu mu onlar yerine konmuyor ne yazık ki.
Farklı ortamlara girdiği zaman insanların performansları değişebilir
Ufuk Erdoğmuş (02:43)
Ben ama şeyi de fark ettim kendim. bazı insanlar kötü ortamda kötü değerlere de alışabiliyor. Gelip güzel bir ekibi içerisine dahil olduğunda içinden daha güzel ne derler yansıtabileceği şeyler çıkabiliyor. Onun da etkisi var ama onu ayırt etmesi kolay değil.
Gökçen Öğütçü (03:02)
O kadar doğru ki, de bunu Begüm'le, ortağımla aramızda çok konuşuyoruz. Bizim ekibi al, başka yöneticinin altına koy, bambaşka performans gösterirler. Başka bir ekibi al, başka bir yöneticinin altına koy, performansı değişir. Kesinlikle insanlar bulundukları ortama göre de... ...şekilleniyorlar. Dolayısıyla bir bütünlük arz etmesi gerekiyor değerlerin herhalde. Biz de bunu sağlamaya çalışıyoruz.
Ufuk Erdoğmuş (03:25)
Teknik detaya girmedik ama yine bu konudan ben bir aklıma geldiği için soracağım.
Ekiplerde kontrastın önemi
Şimdi ekipte farazi olarak konuşuyorum. Bir yazılım ekibi. Dört kişi beş kişi değerlerine göre seçtik. değerlerimize yakın bir şekilde. Hep böyle mi yani herkesin ekipte aynı değerlerle aynı karaktere yakın olması mı sizin beklentiniz yoksa bir fark ne kadar olmasın?
Gökçen Öğütçü (03:37)
Aynen öyle olur. Kendi değerlerine yakılır.
Olmasını istiyoruz açıkçası. Şöyle istiyoruz. Herkes aynı değerlere sahip olduğu zaman bu sefer aynı yerlerde hata yapmaya, aynı yerlerde takılmaya başlıyorsun. Şimdi herkesin paylaşma enerjisi yüksek olabilir. Bazı insanların paylaşma enerjisi düşük olabilir. Bu şeyin yakalanması gerekiyor. Bu kontrastın...
Çeşitliliğin yakalanması gerekiyor bence. Dolayısıyla çok farklı olmamak şartıyla... ...benzer yerde gezinsin değerler ama bir çeşitlilik de olsun istiyoruz. O da biraz heyecanı azaltıyor öteki türlü. Herkes aynı karakterde, aynı yapıda olursa. Yönetici zaten bir yerde başlamak zorundayız bu işe. Aynen, kendi kopyalarını al. Bu sefer zenginlik nerede? Zenginliğini yitirmeye başlıyorsun. Tek düzelik başlıyor. Onu da istemiyoruz çünkü o da yaratıcılığı azaltıyor bir noktada.
Ufuk Erdoğmuş (04:32)
almış gibi olur.
Bu arada ben şöyle düşünüyorum yani ne kadar doğru dersim bilmiyorum.
Farklılık ve delegasyonun önemi
Yani ben bana benzeyen, benimle uyumlu insanları isterim %100. Ama birebir benim kopyamı ya da bana benzeyen birini istemem çünkü farklılık bana da öğretecek diye.
Gökçen Öğütçü (04:55)
Kesinlikle.
O zenginliğe ihtiyacımız var. Ben mesela az önce konuşuyorduk. Bu delegasyon konusu çok önemli. İş attırabilmek, iş devredebilmek. Bunu yapabilmek için farklı insanların da ortamda olması, farklı düşünen insanların ortamda olması gerekiyor. Şimdi kendin gibi düşünen insana iş devrettiğin zaman aynı sonuçlar.
Ufuk Erdoğmuş (05:17)
Elegasyonun gücü benden daha iyi yapacak birine o işi devretmek.
Gökçen Öğütçü (05:25)
Bir de şirketteki mesela ben şimdi yazılımcı eskisiyim. Yani şeyi düşünsene mesela. Şirketteki en iyi yazılımcının ben olduğunu düşünmeseler. Bu nereye kadar gidebilir ki? Nereye kadar ilerleyebilirsin? En iyisi sen olmamalısın. Onun için de o zenginliğe, o çeşitliliğe ihtiyaç duyuyoruz.
Ufuk Erdoğmuş (05:29)
Yazıncı eskisi. Mükemmel taneli.
Yazıncı değil ama yazıncı.
Ben de ilk sabit ekibi kurmaya başladığımızda hep şey diyordum. Yani o zamanlar tasarımı da ben yapıyordum. Tabii ilk başta öyle oluyor ya her şeyi sen yapıyorsun. Aynen her şeyi sen yapıyorsun. Ya diyordum ki tasarımcı benden iyi tasarım. Yani alacağımız tasarımcı benden iyi tasarım yapmalı. Alacağımız yazımcı işte bugün Esat 10.0'da ilk geldiğinde hep öyle diyordum. Benden iyi olması lazım. Kesinlikle. İşte ürünü satmaya çalışacağız. Satış ya da işte account manager şu an işte biz Mece. Benden iyi yönetmesi lazım onu ki hani o zaman ne anladım?
Gökçen Öğütçü (06:19)
Üst sınırı sen belirlersen nereye varabilirsin? Sen çizmiş olursun zaten sınırlarını. Kendinle belirlenmiş olur. Onun ötesine geçmemiz
Ufuk Erdoğmuş (06:27)
Bu
'Yöneticiler aslında iş yapmıyor' yanılgısı
arada gençlerin gençlerin diyorum yani genellemi olmasın da şöyle bir algı var ya işte yöneticiler aslında iyi iş yapmıyor gözükür. Zaten doğa yani iyi takımlarda böyle olması normal değil mi? Çünkü her gelen benden iyi olacaksa bir noktada demek ki yönetici aslında o takımı kuran o takımdaki en zayıf oyuncu olması gerekiyor. Olması gereken bu zaten. En yönetici ama en zayıf oyuncu.
Gökçen Öğütçü (06:44)
Kesinlikle de en iyi yönetici olmaya çalışıyor. En
vasat yazılımcı olabilir, en kötü tasarımcı olabilir vesaire. Ama en iyi yönetici olmaya çalışması gerekiyor. İşte ben de bunu yapmaya çalışıyorum.
Ufuk Erdoğmuş (06:57)
Güzel bir örnek oldu. Peki şey mesela diyelim şimdi seviyeleri ayrı ayrı sormak lazım. Junior'lar, herkese bunu soruyorum bu aralar. Çünkü bizim videolarda çok yorumlar ve en çok linçin veya işte tartışmalarına döndüğü konular genelde Junior'ların ya da işte sektöre yeni gireceklerin dertleri. Çünkü burada bir bariyerle karşılaşıyorlar ya. CTO olarak ya da şirket işte yazın ekibi yöneticisi olarak Junior alırken
Junior yazılımcı ararken nelere dikkat ediyorsun ve işe başvuran Junior yazılımcılar nelere dikkat etmeli?
kriterler ne oluyor yani onların neyi düzeltmesi lazım nasıl o kafayı nasıl sokacaklar o kapıdan içeri senin kriterin ne olurdu
Gökçen Öğütçü (07:31)
Bir kriterim
ne oluyor? Öncelikle biz çok fazla yeni mezun oluyoruz. Kariyerin başındaki insanlara çok kıymet veriyoruz. bazı şeyleri de öğrenmemiş oluyorlar. Kötü şeyleri de öğrenmemiş oluyorlar. Kötüye alışmamış oluyorlar. Dolayısıyla bizim için çok kıymetli bu insanlığım. Nasıl başlayalım? Başvuru sürecinden de...
Ufuk Erdoğmuş (07:50)
Yani
CV geldi. Hadi O CV de nereden başlıyorsun?
Gökçen Öğütçü (07:53)
Bence
ben şunu önermek istiyorum. Eğer bir başvuru yöntemi varsa, web sitelerinde vesaire, bir form olabilir vesaire, mutlaka oradan başvurulmasını öneriyorum. Çünkü oradan başvurulduğu zaman HR sistemine düşüyor. Diğer tarafta mail atıldığı zaman bir insanla karşı karşıya kalma umuduyla belki mail atılıyor ama sisteme girmiyor ve kimse o sisteme ondan sonra taşınmaz onu. başvuruyor.
Ufuk Erdoğmuş (08:19)
Yani
gönderdiğin yönetici oturup da ben şu pdf'i indireyim de bizim sisteme upload edeyim öyle bir vakit
Gökçen Öğütçü (08:24)
O
zaman, otomatik sistemine girmeyi
Ufuk Erdoğmuş (08:28)
Bence bu arada maili
Ben kendi
önemi vereyim. Bazen 1,5 ay önce gelmiş CV'ye cevap yazıyorum. Çünkü onlar kalıyor arkada.
Gökçen Öğütçü (08:44)
Bak
din olmuyor, o an önceliğin olmuyor. Başka bir şeye odaklanmış oluyorsun vesaire kesinlikle. Dolayısıyla bunu bir yapmalarını öneriyorum. Onun dışında şu toplu mail konusu.
Ufuk Erdoğmuş (08:58)
Videoda
onu söyledim ama yani çok komik ya.
Gökçen Öğütçü (09:01)
Tuğ
BCC'ye mürderce firmayı koyup gönderme konusu bence biraz amatördür.
Ufuk Erdoğmuş (09:07)
Çok amatör duruyor.
Amatör demeyelim de nasıl diyeyim? böyle şey gibi hani... Çok saçma dönemlik vereceğim. Özensiz. Yani böyle bir kıza çıkma teklif edeceksin sanki yüz kızı karşına sıralayıp hanginiz benimle çıkmak isterdi hani öyleymiş gibi geliyor.
Gökçen Öğütçü (09:22)
Bu
kadar detay da düşünmemiştim ama...
Ufuk Erdoğmuş (09:25)
Ben
ilişkileri indirgemeye çalışıyorum insan ilişkilerine. Böyleymiş gibi 100 tane kızı çekmişim karşıma Amfide. Kim benimle çıkmak isterler gibi. Öyle gözüküyor çünkü. Bütün şirketleri görüyorsun.
Gökçen Öğütçü (09:37)
Bütün şirketleri görüyorsun. Bu konu bence biraz özensiz duruyor. Bence buna dikkat edilmesi gerekiyor. Onun dışında CV'nin. Bana geldiğinde böyle bir refleks olarak bir CV'ye baktığımda görselliğine çok dikkat ediyorum.
Ufuk Erdoğmuş (09:51)
Etkiliyor mu? Yani görsel ilerken estetik güzellik manasında mı?
Gökçen Öğütçü (09:54)
Gözellik
anlamında değil ama özen anlamında. Yani CV'sine özen gösteren, derli toplu, böyle harika görselliğe sahip bir şey olmasına gerek yok ama doğru dil kullanımı, doğru bir görsellik vesaire, bence o iş insan CV'sine özen veriyorsa yaptığı işe de özen gösterir gibi bir algı oluşuyor. Tabii ki buna bakarak hiçbir şey elemiyoruz yani.
Ufuk Erdoğmuş (10:14)
Ama bazı CV'ler de gerçekten geçen birisi mesajlardan bir şekilde bize bulaştı artık yani izleyici sayısı artınca. Ya işte bir yıldır başvuruyorum kimse mülakatı bile çağırmadı diye birisi yazmış. Ben de dedim tamam dedim muhtemelen CV'nin hani o kapıyı geçemediğine hiç mülakata çağırmamış demek ki. CV'ni bir gönder bakayım dedim. CV bir geldi inanılmaz her yerde yazım hatası. Ondan sonra bir resim geçiliyor yani fotoğraf koymuş. Tamam fotoğraf olabilir olmayabilir. Önemsizdir ama fotoğraf tercihi.
Hani böyle bir kabadayı tarzı falan. Yani bunlar şey gibi duruyor yani daha CV'nde yazım hatası varsa ben hep aynı cümleyi kuruyorum. Kodda kim bilir ne hata yapacak diye. You have one job var ya hani bir tane CV yapacaksın bekleyeceksin. Hakikaten o özensizlik. Özensiz bir insan olmayabilir. Ama işte CV'de özenli 5 CV ve özensiz 90 CV görünce o riske girmiyorsun. Evet.
Gökçen Öğütçü (11:06)
O
riske girmiyorsun kesinlikle. İşte fotoğraflar da bence çok kritik. Yani mümkünse koyulmasın o fotoğraf. Ama garanti. hani... Nargile kafede çekilmiş bir fotoğrafta konmasın mümkünse. Onun dışında...
Ufuk Erdoğmuş (11:11)
Koymamak garanti ya da gülen...
Yaşıyoruz bunu yani. Söyleyince ben de yaşadığım için komik geliyor.
Gökçen Öğütçü (11:23)
Evet bunu yaşıyoruz.
Onun dışında tabii ki esas şey, bunlar böyle yarım saniye içerisinde olup biten hızlıca böyle baktığın göz açıp kapayana kadar hızlıca değerlendirmeler.
Çabanın ve bir şeyleri bitirmenin önemi
Ama esas CV'nin içeriğine geldiğimizde bu insan ne yapmış, ne çabalamış, işte profiline bakıyorsun. Evet yapmış ya da çabalamış.
Ufuk Erdoğmuş (11:42)
yapmamış ya da çabalamış evet.
Gökçen Öğütçü (11:46)
Mesela gençlerde kariyerinin başında olan insanlara baktığımızda, işte gitar profillerine baktığımızda... Dolayısıyla doğal olarak forklanmış, belki çok rap'lı görüyoruz çünkü deneme amaçlı. Ama bu insan bir şey yapmış mı? Kendi aklına bir fikir getirip de bunu uçtan uca kodlamaya geliştirmeye çalışmış mı? İlla şey olmasına gerek yok. Bir UI'a olan bir şey olmasına gerek yok. Bir middleware de olmalı.
Ufuk Erdoğmuş (12:08)
Discord
scripti yazgı
Gökçen Öğütçü (12:09)
Herhangi
bir şey olabilir ama uçtuğunca bir şey yapmaya çalışmış bu benim için çok kıymetli oluyor. Dediğim gibi oraya girip baktığımda satır satır kodunu okumuyorum ama şeye çabasını anlamaya çalışıyorum.
Ufuk Erdoğmuş (12:23)
Orada şey var, zamanda bir Junior arkadaşa söylemiştim. Yani başvurulardan %90'ı bir şey bitirmemiş. Evet. Yapmak deyince yanlış anlaşılıyor. Herkes bir şey yapmaya çalışıyor. Bitiren %10'dan da az. Sen zaten bir şeyi bitirmiş, birini görünce böyle parlıyor diğerlerinin yanında. Ya da işte bitirme projeleri fuarları oluyor.
Gökçen Öğütçü (12:36)
Ama ölenle bitirmek...
Ufuk Erdoğmuş (12:47)
İzmir'deki, Ege'deki bütün okullar bir gsf miydi? Toplanıyorlar, yapıyorlar. Ben ona gidiyordum. Bir yara jüri de oluyordum. Çok seviyordum. Yani 100 projenin 90'ı bitmemiş. Basıyorsun, düğme çalışmıyor falan. Yani diyor ki şu özelliği ekleyeceğiz, bunu yapacağız. O beni ilgilendirmiyor ki. Çıkar o özelliği, olan çalışsın.
Gökçen Öğütçü (13:02)
Uçtanınca bir şey bitirir. Herkes başlıyor ama kimse bitirmiyor.
Ufuk Erdoğmuş (13:04)
Gerçek
hayat bu bu arada gerçekten. Başladığı işi bitiren kıymetli oluyor.
Gökçen Öğütçü (13:11)
Ben
ona çok bakıyorum. Onun dışında neye bakmadığımı çok söyleyeyim. İşte kod kalitesi bir framework. Şimdi web çok popüler ya da mobil çok popüler. İşte NEXT ile React ile bir iş yapmış mesela. bilgisi, NEXT bilgisi, şu bu bilgisi. Onlara açıkçası çok bakmıyorum ama bir repo'nun...
Ufuk Erdoğmuş (13:29)
Ben Kiyono bunu demesi
mesaj olsun yani.
Gökçen Öğütçü (13:33)
Ama
repo'nun klasör yapısına, konfigurasyon değişkenlerinin nerede tutulduğuna vesaire onlara bakıyorum. Çünkü bunlar temel, bunlar standart. Neyle çalışırsan çalış, o repo'nun klasör yapısı işte monorepo mu ya da içindeki klasörlerin düzenini nereye koydun, nasıl böldün vesaire bunlar çok önemli. Dilden de bağımsız, çalıştığın framework'ten de bağımsız ne oldu?
Ufuk Erdoğmuş (13:37)
Şekline bakıyorsun.
Yani
bugün React olur. herkesten şey söylüyorum 15 yıldır web işinde olduğum için 5 sene önce React yoktu yani React 10 senelik olabilir ama yoktu aslında 5 sene önce React. Bundan 10 sene önce Prototype diye ben hatırlıyorum 2010'da çok müthiş bir şey JavaScript diye geçiyordu. Prototype JS vardı sonra ckw oldu bitti falan yani Microsoft jQuery içine bir aldı yok oldu Prototype. Ckw benliğinden başladı. Aynen yani
Gökçen Öğütçü (14:13)
C... C'query
Gıcık gıcık
Ufuk Erdoğmuş (14:23)
Hani bunları gördüğüm için bugün react var, iki sene sonra belki yok. Yani o yüzden dediğin şey doğru yani o temel.
Gökçen Öğütçü (14:26)
bir sene sonra belki.
Temel
bilgi yani o şey, o linterlerle nasıl çalıştığın, repo düzenini nasıl kurdun, işte o değişkenleri nerede sakladığın vesaire. Frontend odaklı gittik ama çok... Aynen işimiz daha çok orada dönüyor tabii. O yüzden bence onlar çok kritik. Bunlara bakıyorum açıkçası.
Ufuk Erdoğmuş (14:40)
İşimiz olduğu için örnek...
Mid/Senior seviye yazılımcı alırkenki kıstasların neler?
Peki işte midya da sinir seviyede alırken neye bakıyorsun?
Gökçen Öğütçü (14:52)
Evet,
aynen bana da daha zor geliyor. Öncelikle şunu bir söylemek istiyorum. Junior, mid, senior, ben bu kelimeleri çok kullanmamaya çalışıyorum. Şundan dolayı kullanmamaya Ne olduğu belli değil zaten. Ne olduğu belli değil. Bir de insanların projeye katkısı bence çok önemli.
Birisiyle çalışabilirsin. Projeye çok acayip bir katkı sunabilir ama kariyer yolculuğunun başındadır. Diğeriyle çalışırsın. Çok daha tecrübelidir. Projeye katkı sunmayabilir, hatalı tasarım yapabilir, kötü kod yazabilir vs.
Ufuk Erdoğmuş (15:22)
Bir de şey örneğini
yaşadık biz ya. 3 bölümü yaptık. Çağlar ünlüyle Google'da çalışıyor işte 15 yıldır. Yani ben bu şirkete, bu projeye ne katabilirim diye sorgulaması lazım herkesin falan gibi bir cümle konuştu. Kesinlikle çok doğru. Yani senior gelir, idealist mesela işte projeyle alakasız bir şey önerebilir. Çok doğrudur ama projeye bir şey katmaya olabiliyor gerçekten. Şimdi sırası değil. Şu an bu mu falan diye.
Gökçen Öğütçü (15:45)
Ne olabiliyor? Over engineering yapabiliyor. Evet şu an sırası değil. Şu
an biz ürünü bitirmeye odaklıyız. Aslında her zaman öyle olmamız gerekiyor. Ürünü tamamlamaya. Ürüne yol aldırmaya odaklıyız aslında. Odaklı olmamız gerekiyor. Ama senior ve midlerde ben daha çok açıkçası işi yani uçtanca bir teknik tasarım yapabilme kabiliyetine çok bakıyorum. Yani artık tecrübe
Ufuk Erdoğmuş (16:11)
Uğulama
şeyini.
Gökçen Öğütçü (16:12)
Evet,
kurgulama yani 3-4 senedir çalışan bir insanın uçtan uca bir feature'ı ya da bir ürünü kurgulayabilmesi gerekiyor bence. Bir teknik tasarımını yapabilmesi gerekiyor, mimari tasarımını yapabilmesi gerekiyor. Ve ona uygun, onunla tutarlı kod yazabilmesi gerekiyor. Bir de biz şimdi ekip olarak çalıştığımız için, bizde birlikte çalışabilme kabiliyetleri çok önemli.
Ben de yazıyorum, kod yazıyorum, tek başıma yazıyorum. Hiçbir şey umrumda değil. Kendim için yazıyorum, kendim çalıştırıyorum. Ama şeyde, production seviyesinde bir kod yazdığımızda 5-6 kişilik en az iki takım giriyor. Dolayısıyla birlikte çalışma kabiliyetleri çok göz önünde oluyor.
Ufuk Erdoğmuş (16:51)
İletişim
becerisi kesinlikle önemli hale geliyor herhalde bir ara sonra.
Gökçen Öğütçü (16:54)
İletişim
becerisi çok önemli. bu Codiview'larda yaşayabilmek çok önemli. Test yazabilmek, döküman yazabilmek çok önemli. Bunlar bizde öne çıkıyor.
Ufuk Erdoğmuş (17:05)
Vallahi inşallah devamını da yaparız. şimdi format gereği çok uzatamıyorum ama çok teşekkür ederim. Umarım anlamda hoşlu izleyenlere faydası olur. Kabul ettiğim için. Estağfurullah. Teşekkürler. Sağ olun.
Yazar Oyuna Devam