20 Yıllık Senior Developer’ın Google Deneyimi ve Kariyer Tavsiyeleri | Benimle Oynar Mısın? 10
Giriş
Google DeepMind'da Staff Software Engineer olarak çalışan Çağlar Ünlü ile kariyerinin başlangıcında aldığı kararlar, attığı adımlar, ABD'ye taşınması, Google'a geçişi ve genç yazılımcılara tavsiyeleri üzerine keyifli bir sohbet ettik.
İlk işine nasıl girdin?
Ufuk Erdoğmuş (00:03)
Hoş geldin. Hoş bulduk. İstersen chronolojik gidelim. Yani sormak istediğim çok şey var ama bir yerden başlamak lazım. Şimdi sen 2000 kaçtı OTTÜ? 2004 OTTÜ bilgisayar menisini bitirdin. Sonra OTTÜ'de yüksek lisans yine bilgisayar. Oradan başlayım istersen. Mezun olduktan sonra...
Çağlar Ünlü (00:12)
2004 mezunuyum.
2004'te Tekno Kent'te bir şirkette çalışmaya başladım. Dürümü bitirince dedim ki zaten hayatım boyunca çalışacağım, ara vereyim. Hemen çalışmaya gerek yok. Bir süre bekledim, tatil yaptım. Bayağı tatil. lisansa girmiştim. Yani yüksek lisansa kabul edildim zaten de işe girmek için acele etmemeye karar verdim. İşte Ağustos gibi bu şirkete başvurdum.
Ufuk Erdoğmuş (00:21)
Nasıl girdin bu işe?
Yok.
Ara
verdim dediğin de Haziran'da bitirip 2 ay mı yedin?
Çağlar Ünlü (00:43)
Mezun
olanlar bazıları mezun olmadan çalışmaya başlarlar. Bu şirketi tercih etmemin sebebi de en yakın iki arkadaşımın orada çalışıyor olmasıydı. Açıkçası. Sonra 5, 5.5 yıl orada çalıştım. O ofiste çalıştım Ankara'da, Otli'de, Teknokent'te. Sonra şirketin Amerika'daki merkezine transfer oldum.
Ufuk Erdoğmuş (00:46)
O zaman da öyle.
Peki ilk başladığında mezun olup girdiğinde Amerika'daki ofis var mıydı? Vardı, Senin haberin var mıydı o ofisten? Tabii. Oraya giderim diye bir hayalim var kesinlikle yok. Hiç konuyla alakası yok yani. Sadece arkadaş... Şimdi şey çok moda da böyle... Burada iki tane soru soracağım. Bana ilginç gelen norm dışı bugünkü işte yeni mezunların hikayesinden biraz farklı gözüken. Birincisi ilk girdiğin işte konu sektör falan sallamadan sadece...
Çağlar Ünlü (01:14)
Orda diye girdim tamamen.
İlk işinde neden 8 sene çalıştın?
Ufuk Erdoğmuş (01:29)
Hani arkadaşlar orada biraz rastgele girmişsin yani. Ona rağmen 5.5 sene hatta Amerika'ya da gittiğini say 8 sene aynı şirkette çalışıyorsun ilk işinde. Şu an böyle ortalamalar 12 ayın da altında ya hani şirket değiştirme zıplama falan özellikle gençlerde böyle bir hırs falan. Hani bu hiç mi sende öyle bir şey olmadı değiştireyim de daha iyi maaş değiştireyim de daha iyi bilmem ne. 8 sene
Çağlar Ünlü (01:48)
Hiç
olmadı ama ben kariyerimi çok bilinçli bir şekilde yönetmedim zaten. Yani bu bilinçli verilmiş bir karar değil aslında. duygularımı takip ederek verdiğim bir karar. Korku diyebiliriz. Değişiklikten çok hoşlanmıyorum. Yeni bir ortama girip tekrar orada kendimi kanıtlamak bana zor geliyordu. Hatta yani bir noktada Amerika'da kalmaya karar verdikten sonra eğer Green Card başvurusuyla ilgili bazı şeyler yolunda gitseydi ben şu anda bile o şirkette çalışıyor olabilirdim.
Ufuk Erdoğmuş (02:00)
Ben değişik bir tanem.
İyi de Amerika'ya nasıl gittin o zaman değişiklikten o kadar korkup 5.5.3. senede? Bu arada ben şey biliyorum tabii o arkadaşların da Amerika'ya gitti. Siz gene aynı grup.
Çağlar Ünlü (02:22)
Askeri gitmemek için gittim.
Biriyle beraber taşındık. Öbürü bir süre sonra başka bir şirkete gitti. O Seattle'a taşındı.
Ufuk Erdoğmuş (02:36)
Ekri halinde.
Ve de, ok diyelim hani çok değişiklik istemediğin için aramadın da şey yapmadın da oradaki green card başvurun süreçlerinde ne olduysa artık sorunlar oluyor diye belki
Çağlar Ünlü (02:49)
Çok
kısaca bahsedebilirim, avukat işini düzgün yapmadı hatta barodan atıldı. O arada bizim green card süreci tamamen sıfırlandı. Başa, en başa öyle olunca bizde...
Ufuk Erdoğmuş (02:57)
Başa mı tutardı yani?
Bir daha beklememek. Ama işleştirince de yine aynı süreci bekleyeceksin gittiğin yerde.
Google’da işe başlama süreci
Çağlar Ünlü (03:04)
Evet ama o sırada Google'dan teklif aldım. Ya da şöyle söyleyeyim. Amerika'ya beraber taşındığım arkadaşım bir yıl boyunca beni ikna etmeye çalıştı bazı büyük şirketlere başvurmak için. Beni almazlar, ben çok iyi değilim falan gibi yine belki korkuyla mülakat bile yapmadık. Sonra bir yılın sonunda bir şekilde artık beni ikna etti, mülakatlara girdim, teklif aldım. Teklif alınca zaten ilk şirketimde daha uzun süre kalmak gibi bir seçeneğim yoktu açıkçası. Google gibi bir şey.
Ufuk Erdoğmuş (03:33)
Google'dan
sonra artık dönüşüyor. Şimdi 8 sene bir yerde kalıyorsun, kaza bir şeyler ters gidiyor, bir anda sorgulamaya zaten arkadaşın bık bık muhtemelen hadi başvur başvur. Zorla başvuruyorsun muhtemelen değil mi? Ve Google gel sana diyor, de artık o saatten sonra mecbur gideceksin.
Çağlar Ünlü (03:48)
Hatta biz o sırada Türkiye'ye dönmeyi bile düşünüyorduk. Tamam. Tamam. Tam tersi oldu.
Ufuk Erdoğmuş (03:53)
O apayrı bir kere. Neyse şimdi ona girmeyelim. Şimdi Google'a girdin. Google dışında başka yere başvurmuş muydun Ozan? Amazon'a da başvurmuştum. Çünkü standarttı o Google, Amazon, Facebook. Evet.
Çağlar Ünlü (04:01)
Sadece
Amazon'a ve Google'a başvurdum. Facebook'ta çok mutlu olacağım. 2011'de başvurdum.
Ufuk Erdoğmuş (04:05)
Sene kaç burada?
2011-2012'yi hatırlıyorum. Google ofisi diye bir klişe laf vardı. Şirketlerin ofislere daha yeni koltuk, Playstation falan aldığı zamanlar bunlar 10 sene önce. Google ofisi diye bir kavram var. Dünyada böyle en iyi şirket kültürü, en iyi çalışma ortamı Google gibi algılanıyordu. Herkes onları örnek almaya çalışıyordu. Sen aslında peak zamanında, bir yazılım bilgisayar mühendisinin Google'a gitmek en çok isteyeceği zaman da Google'a gitmişsin yani. Olabilir. Çok genel konuşuyorum.
Çağlar Ünlü (04:36)
Ben
öyle hissettim. Benden biraz daha önce girenlerin daha şanslı olduğunu düşünüyorum.
“Şansa terfi olmak” diye bir şey var mı?
Ufuk Erdoğmuş (04:40)
O.K. Şu yüzden söylüyorum, sen diyorsun ya ben hani iyi olmadığımı düşünüyordum diyorsun. Dünyadaki bütün bilgisayar mühendislerinin girmek istediği yere girmişsin.
Çağlar Ünlü (04:47)
Evet. Ama
işte bunun şans eseri olduğunu da düşünmekten kendimi alamadım uzun bir süre. Sanırım ikinci kez terfi olduğumda o his biraz azaldı. İlk terfi de hadi şansa olsun ama ikincisinin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Ufuk Erdoğmuş (04:58)
İkinat etmeye mi çalışıyorsun abi seni?
Şansa
terfi nasıl olacak? Ben şimdi masanın bu tarafından patron bakışı ile sorup şansa terfi nedir abi yani?
Çağlar Ünlü (05:10)
Şans eseri kendimi doğru projelerde yanlışlıkla doğru işleri yaparken buluşulabilirim.
Ufuk Erdoğmuş (05:15)
Yalnızlıkla
doğru ekibe
Çağlar Ünlü (05:22)
O takımla
yok. Onu da anlatabilirim. Çok kazara girdim aslında ben ilk. İşe girdikten bir süre sonra müdürüme sordum ben nasıl bu takıma girdim diye. Çünkü bana söylenen aslında şuydu. İşe başlama tarihimden bir süre önce Google'daki bazı takımlarla görüşeceğim. Hangisi bana uygunsa o takımla çalışmaya başlayacağım. Ben insan kaynaklarından haber gelmedi. Ben de arayıp sormadım. Eşinin ilk günü gittim. Kısa bir orientasyon programı.
Ufuk Erdoğmuş (05:49)
Sen ne yapacaksın bilmiyorum.
Çağlar Ünlü (05:51)
İlk
gün işe gittim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Sonra öğreten biri geldi. Merhaba sen bizim takımdasın. Gel seni masana götüreyim dedim. Ve 10 yıl o takımda çalıştım.
Ufuk Erdoğmuş (05:54)
Google
10.
Rakanlar efsane bu arada yani şu an birisi yani şu an ortalama bir bilgisayar mühendisi mezun olunca 10 ay kalmıyor bir yerde. Peki bir şey soracağım yani
Google’da çalışan herkes “En İyi %1”in içinde mi?
şimdi yüzde 1 dedim ya sonuçta sen Google'a girdin herkes böyle tap yüzde 1 midir orada mesela böyle bir dehalar topluluğu falan mı?
Çağlar Ünlü (06:17)
Öyle hissettiğim oldu zaman zaman. Hiçbir zaman kendimi o grupta görmedim ama... Biraz da tabii imposter siniromla alakalı bir şey yani gerçekten de öyle hisseden biri olarak...
Ufuk Erdoğmuş (06:27)
Çoğunluk
hakikaten
Çağlar Ünlü (06:31)
Böyle
hisseden çok insan vardı onu biliyorum. Yani azımsanmayacak derecede çok. Tek tük.
Ufuk Erdoğmuş (06:36)
Çok ilginç ya. Yani aslında çok iyi oyuncular ya da çok iyi yazılımcılar topluluğu ama çoğu kendini o kadar da iyi değil, ben nasıl denk geldim falan diye mi görüyor?
Çağlar Ünlü (06:44)
Sanırım şöyle bir tebebe olabilir. Bir sürü insan Google'a gelmeden önce genelde bulundukları yerlerde zaten üst seviyede oldukları için bir anda karşılarında kendileri gibi insanlar görmeyi beklemiyorlar ya da ona hazır değiller bence. Ve bir anda karşılarında belli bir seviyenin üstünde insanları çok sayıda görünce bence biraz o var. Bir de ben şunu çok yaşadım. Çok iyi olmadığını düşündüğüm insanlar bile bir süre sonra beni çok
Ufuk Erdoğmuş (07:02)
Aa ben normalmişim falan.
Çağlar Ünlü (07:11)
şaşırtılar ne kadar iyi olduklarıyla. Bilerek belli etmemek gibi demeyelim de herkesin iyi olduğu bir şey var. Herkes her şeyde çok iyi olacak diye bir şey yok. Bazı insanlar bazı konularda çok iyi bazıları birçok konuda çok iyi ama çok iyi olmadığını düşündüğün bir insanın iyi olduğu tarafıyla karşılaştığın zaman yani benim başıma gelen bu. Onların aslında ne kadar en azından o anda ne kadar iyi olduklarını anladım. Şimdi şu an 11 yıl bitmek üzere ekimde.
Ufuk Erdoğmuş (07:13)
Belli etmiyorlar mı iyi olduğunu yani?
Google'da da kaç sene kaldın?
Bu şey ama değil mi? Google artı...
Çağlar Ünlü (07:42)
Google
DeepMind
Ufuk Erdoğmuş (07:45)
Google'dan
DeepMind'a geçerken, heyecanlı kısma geliyoruz. Geçen sene değil mi? Evet geçen sene oldu. Yine böyle bir mülakat yap. Peki mesela artık senin level diyorlar değil Google'da? Oraya da geleceğim de. Google'da terfi aldıktan sonra yine Google'ın başka bir şirketine geçiyorsun. Evet. Niye hala mülakat yapıyorlar?
Çağlar Ünlü (08:05)
Sanırım dışarıdan başvuran adaylara da adil olmak için. Sırf prensip olmayabilir. Aynı zamanda yasal bir hükümlülük de olabilir. Ama baya ciddi mülakatlardı. Zordu. Bir tanesi çok iyi geçti. Bir tanesi çok iyi geçmedi. şansım. Şansıma geçtiğimi düşünüyorum. Çünkü ilgimi çeken bir konuda konuştuk. Öyle konuşmuş bulunduk yani.
Ufuk Erdoğmuş (08:08)
...trensip olarak.
Nasıl neyi içtin düşünüyorlar herhalde?
ilk
şirketinde 8 sene sonra Google'da 1 sene artı 1 sene de şu an hani rakamlar o kadar büyük ki ben tekrar tekrar buna şaşırıyorum.
Bir yerde uzun süre çalışmanın avantajları
Sence bu iyi bir şey mi ya da tersi mi iyidir? Sana fayda...
Çağlar Ünlü (08:30)
İşte 11'e yaklaştı.
Belki
de neden şanslı olduğumu, düşündüğümü birazdan söyleyeceğim şeyler açıklayabilir. Ben yeni bir projeye başladığımda çok yavaş o projeye adapte olduğunu düşünüyorum. Ben öyle düşünüyorum. Yani ben hani bir en az 6 ay, 9 ay geçmeden zaten verimli olamadığını düşünüyorum. Dolayısıyla benim için zaten bir takımda yeni bir projede 2 yıldan aşağı kalmak düşünülemez. Daha önce ısımışken yani ben şöyle söyleyeyim. Google'a ilk girdiğinde 2 yıl hatta 3 yıl belki
Ufuk Erdoğmuş (08:50)
Sen öyle düşünüyorsun.
Zaten anca ısınmışken.
Çağlar Ünlü (09:09)
Kafası kesik tavuk gibi geziniyordum etrafta.
Ufuk Erdoğmuş (09:11)
Sen öyle düşünüyorsun bence ama yine ya. Öyle midir gerçekten? Ya proje dediği şeyler büyük projeler muhtemelen de.
Çağlar Ünlü (09:16)
Büyük
tabii bunlar yani böyle 1 aylık 2 aylık şeyler değil genelde. aşağı 6 ay 1 yıl.
Ufuk Erdoğmuş (09:21)
2
yıl oturtacak. 2 yıllık projeye girip zaten 1 ay daha adapt olmak diye bir şey de çok mantıklı değil.
Çağlar Ünlü (09:26)
Evet
ama geriye dönüp baktığımda vakit harcadığım şeylerin çok da anlamlı şeyler olmadığını düşünüyorum. Bence insanın kendisine sürekli sorması gereken soru şu an uğraştığım şey bana ne katacak? Şu an uğraştığım şey şirket için en doğru olan şeyim. Kodum bir parçasını refaktör edebilirsiniz ama bunun kime ne faydası var?
Ufuk Erdoğmuş (09:46)
Bu arada biz ekipte bunu çok yaşadık bu arada. Değişik kişilerde, değişik dönemlerde çok faydalı gözüküp aslında at the end of the day diyorlar ya hani pratikte hani olmasa da olur bir sürü iş yapılabiliyor gerçekten. Ama bu sonuçta senin problemin mi ki çalışan olarak? Yani ekipte boş durmuşsun bir şey yapıyorsun hani yönetimin eksikliği ya da orada kalan bir boşluğu değerlendirme değil mi yani?
Çağlar Ünlü (10:07)
Şimdi zor bir soru.
Ufuk Erdoğmuş (10:09)
Ben şimdi yönetici olduğum için, ben hep o bakış açısına bakıyorum. Yani benim bakış açım her problem yöneticimin sorunudur.
Çağlar Ünlü (10:16)
Bir
yerinin başında bir mühendis için bu yönetimin sorunu ya da yönetimin hatası denebilir. Hatta sadece yönetimin hatası ya da sorun. Ama bir insanın kariyeri devam ettikçe bir noktada artık bazı şeyleri, bazı fırsatları ya da bazı yanlışları tanıması gerektiğini düşünüyorum. Şirketi yönelmesi, inisiyatif alıp hali hazırda olan düzeni değiştirmeye çalışması bunlar önemli yetenekler.
Ufuk Erdoğmuş (10:36)
ya da şirketi yönlendirmesi...
Ama bunu mesela bir yıl kaldığın şirkette yapabilir misin? Sen uzun süre kalmadan bir ekiple nasıl yapacaksın?
Çağlar Ünlü (10:48)
aldığın
şirketle bunları yapabilmek için bazı değerleri içselleştirmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Ufuk Erdoğmuş (10:53)
Yok, şey bağlıyorum yani. 10 sene kaldım falan oradan konuşuyoruz ya hani zaten 6 ayda bir sene de bir şirket değiştiren biri zaten bunları yapamaz.
Çağlar Ünlü (11:00)
Karayerin
başında yapamaz hayat. Yani 10 yıl çalışmış biri belki bir noktadan sonra yılda bir şirket değiştirerek çok büyük etki yaratabilir. Amacı çok para kazanmaksa belki onu da gerçekleştirebilir.
Ufuk Erdoğmuş (11:12)
Peki yine aynı soruya döneceğim yani 10 sene Google'da kalman 8 sene ilk işinde kalman sana sence artı mı oldu yoksa çok mu?
Çağlar Ünlü (11:19)
İlk şirkette 6 yıl kalsam daha iyi olurdu. Yok 2 değil. Çok şey öğrendim. Google'da 11 yıl kalmak da bence problem değil ama ilk takımımda 10 yerine belki yine 8 yıl kalsaydım daha
Ufuk Erdoğmuş (11:22)
Yemeği kime yiyor?
Ben bir şey söyleyeyim mi? Bana arada hiçbir fark yok gibi. Ben ortalamanın 12 ayın altına indiğimden bahsediyorum. 2 yılın üzerinde söylediğin her rakam bence şu anki genç kuşak için baya fazla kalmış oluyor. 3 ile 8 arasında bir fark yok bu yeni gelen kuşak için. Adamlar o kadar 6 ayda 12 ayda bir maksimum değiştiriyor ki. 8 sene kalmış ya 10 sene kalmış aslında.
Değişikliğe açık olmanın kariyer gelişimi açısından önemi
Çağlar Ünlü (11:52)
8 yıl içinde bulunduğum takımda çok şey öğrenmeye devam ettim. Dolayısıyla bir hata olduğunu düşünmüyorum.
Ufuk Erdoğmuş (11:58)
Ha şey olabilir miydi ya mesela öğrenmediğini hissettiğin an aslında
Çağlar Ünlü (12:00)
Evet,
yani bir noktada benim sorumlu olduğum proje şirket için önemini yitirmeye başlamıştı. Maintenance moda girdik. Dolayısıyla o noktada benim yapabileceğim çok fazla şey yoktu aslında. Çok fazla öğrenme fırsatı yoktu. O noktada değişikliğe biraz daha açık olsaydım, kariyerim için daha iyi olurdu, diyorum. Bunu da DeepMind'a girdikten sonra fark ettim. Çünkü DeepMind'a girdiğimde benden beklenti Google'ın bütün altyapısına hakim bir staff software engineer.
Ufuk Erdoğmuş (12:28)
olması.
Çağlar Ünlü (12:29)
olmaktı ama ben bulunduğum, 10 yıl boyunca bulunduğum takımla ilgili her şeyi çok iyi biliyordum ama Google'ın altyapısını, her detayını öğrenecek bir ortam yoktu çünkü gerek yoktu buna. Gelişim için yeni yeni problemlerle karşı karşıya kalmak gerektiğini düşünüyorum. Aynı problemleri defalarca çözemiyoruz çünkü. Yeni problemlerle yeni yeni yetenekler kazanıyoruz.
Kapanış notları ve genç yazılımcılara tavsiyeler
Ufuk Erdoğmuş (12:52)
O zaman başa sararsak, kapanışı da şeyle yapalım. 8 sene bir şirket, 10 sene Google, yapay zekâ... Bilmiyorum ya, ben güzel bir CV. Sen ne kadar şansına bazı şeyler yaptın diye, sen de harika bir CV. Bence müthiş bir kariyer. Ve de kendince çok faydalı olduğuna inandığın işlerde çalışıyorsun. Acayip. O açıdan şanslısın kesin kağıt üzerinde. Kaç sene oldu diyelim. 15 seneyi geçti değil mi kariyerinde? 20. Bayağı senior'sın. Google'da da level'lar vardı. Kaçıncı level? Yukarıda bir yerlerde.
Çağlar Ünlü (13:20)
Evelahtı.
Ufuk Erdoğmuş (13:22)
O zaman yeni mezun ya da ilk 3-5 yılında olanlara böyle tavsiyelerin ne olabilir? Süzme.
Çağlar Ünlü (13:28)
İlk başta biraz bahsettim aslında. Sırf iş yapıyormuş gibi hissetmek için ıvır zıvır işlerle uğraşmamak lazım. Çok şaşalı olmayan, sen bir kelime kullanmıştın neydi? Havalı olmayan işlerle de uğraşılması lazım. Ama yapılan işin ne önemi var? Benim yapabileceğim en iyi şey bu mu? Bu tür soruların sürekli soruluyor olması lazım.
Ufuk Erdoğmuş (13:37)
havalı demiştim.
Kendileri karar verebilir mi ama yani ilk üçüncü beşinci senesindeki bir yazılımcı yani... ...bakış açısıyla. Ben de şimdi bir arkadaşımdan aldım bu lafı. Hani Business Mind diyorlarmış, o da Booking'de çalışıyor işte. Business Mind öğretmesi çok zor Junior'lara demiştim bir muhabbette. Yani bir Junior o Business Mind'ı hani neyi kestirebilir? Şirket için ya da ürün için neyin iyi olduğunu ikinci senesinde bir insanın anlaması bence kolay değil.
Çağlar Ünlü (13:52)
Şöyle söyleyeyim.
Tamam, biznesi geçelim o zaman. o konuda haklısın ama bir kişinin kendisi için neyin faydalı olduğuna karar verebilmesi lazım. Çok basit bir şey söyleyeceğim. Eğer yaptığı her iş çok kolay geliyorsa muhtemelen yanlış işlerde çalışıyorsa. bir an başını artması, belki günlerce kod yazamaması lazım bazen. Bir problemi nasıl çözeceğini düşünmesi lazım. Hani ben zaten bunu yapmayı biliyorum deyip her hafta, her gün aynı işi yapıyorsa bir yere varamaz.
Ufuk Erdoğmuş (14:24)
bir zorlanıyor olmasın?
Peki, şeyde zaten konuştuk. böyle hızlı iş değiştirme konusunu. O biraz da şirketlerin sorumlusu.
Çağlar Ünlü (14:44)
Şirketlerin sorumluluğu kişiden kişiye de çok değişen bir şey. Ben dediğim gibi, ben iki yılda bir şirket değiştirsem şu an bir sürü sağlık problemim olurdu herhalde. Ben onun stresiyle başa demem. Kendini bilmek önemli.
Ufuk Erdoğmuş (14:58)
Kendi bilmek önemli diyebilir miyim?
Böyle kapatılmazan ya. Kendini bilmek... Kendini bil.
Çağlar Ünlü (15:02)
Kendimi üretmen utan.
Comfort zone diyeceğim. Türkçesini bilmiyorum. Demin söylediğim şey. Oradan çıkmak gerekiyor. Ama çok doğru bir şey. En önemli şey bu ama. En önemli şey bu.
Ufuk Erdoğmuş (15:09)
Çok Güzel
Ama
şimdi o zaman comfort zone'dan çıkalım. İşimde çok rahatım. Şirketimde yerleştim. 3 yıldır çalışıyorum. O zaman şirketle değiştireyim. Bu da bir comfort zone. Hani illa çıkmak mı gerekiyor? Nasıl çıkmak gerekiyor? Ben çok klişe olduğu için...
Çağlar Ünlü (15:26)
Ben çıkmak
gerekiyor demedim. pardon, başka işlerde çalışılması gerekiyor derken iş değiştirmekten bahsetmiyorum. Kişinin günlük hayatında çalıştığı işleri değiştirmesi gerekiyor.
Ufuk Erdoğmuş (15:36)
Çok böyle yerleşik, gevşek, comfort zone'un içinde yaşama döndük mü?
Çağlar Ünlü (15:40)
Yani
açık konuşayım belki emekliğe yakın öyle bir moda girilebilir ama kariyerinin başında özellikle bence bu çok tehlikeli.
Yazar Oyuna Devam